Yapay zeka üzerine düşünceler

Son elli yılda internetin yükselişine şahitlik ettik.

Dünya fiberoptik ağlarla daha da küçük bir köy haline geldi. İnternet şeylerin birbiriyle iletişimi gibi muazzam bir imkânı uzattı. Nesnelerin interneti ile şimdi çok uzaktan çamaşırımızı yıkamamız, kurutmamız ve robotumuza ütületip dolabımıza astırmamız mümkün hale geldi. Mühendislerin yazılımları ile nesneler adeta canlanıverdi; yeni bir dünyalı türün gelişimini hayretle izlemeye başladık. Bu tür canlı değil ancak canlılığın pek çok özelliğini gösterecek gibi duruyor.

Önümüzdeki elli yılda başka bir durumun ortaya çıktığını görebileceğiz. Mühendisler tarafından kodlanmış programların artık kendilerini programlayışı ve kendilerini geliştirmesi popüler hale geldi. ChatGPT gibi belirli bir veritabanından sonsuz sayıda modeller geliştirebilen yapay zekâ ürünleri gelecek yıllarımızı şekillendirecek gibi görülüyor. İnsanoğlu cihanın her tarafına hükmetmek arzusunu gerçekleştirmeye bu kadar yaklaştığı bu hengamda yoksa kendi sonunu mu hazırlıyor?

Duruma başka bir açıdan bakabilmek adına Bakara Suresi 30. ayete göz attığımızda insanın ulaştığı bu düzeyin kodlarını görebiliyoruz: “Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek birini mi yaratacaksın?”.

Görüleceği üzere sonradan insan olarak anılacak Halife’nin meleklere göre en önemli ve dikkat çekici hususiyetinin “ifsat etme” olduğu ayetin metninden anlaşılmaktadır. Ruhların yaratıldığı ve Rableriyle yüz yüze geldiği Elest Bezm’inde bütün ruhlar saf ve katışıksız halleriyle ve tam fıtri durumlarıyla Rablerinin rabliğini kabul etikleri halde, Rabbin verdiği terbiyenin bozulması yani ifsat durumu, Halife ile mümkün hale mi gelecekti?

İrade ve Halife

Melekleri korkutan, dehşete ve itirazvari bir hayrete düşüren şey, felsefede yaratıcıya olan itirazın menşeini oluşturan kötülük problemine de ışık tutmaktadır. Dehşet veren şey Halife’nin en kritik özelliği olan ve ona tercih fırsatını veren “irade” ile kuşanmışlığıdır.

Halifeyi “irade” ile meleklerden üstün kılan Rab, iradenin yanına akıl, vicdan, sır ve hafa gibi bilinen ve bilinmeyen pek çok niteliği de eklemleyerek dünyaya gönderir. İlham ve vahiy gibi pek çok iletişim protokolleri ile de sürekli Halifeye ondan beklediği şeyi hatırlatır. Halife dünyadaki serüveninde çoğu zaman meleklerin boyuneğmişlik içinde hissettikleri hayret ve dehşeti haklı çıkaracak; bununla birlikte, Rabbin Halifeyi yaratışındaki hikmetler ancak onun dünyadaki serencamı ile ortaya çıkabilecektir.

Halifenin durumu 7 bin sene sonra Rabbe karşı gelen ve kendisi tanrı olmaya cür’et eden bir duruma dönüşmüştür. Dinsizliğin ve putataparlığın sosyolojide uçvermiş farklı formları Halifenin Rabbinden kurtulmak istediğinin ve kendisinden bekleneni yanlış anladığının göstergeleridir. Modern dönem, Halifenin artık dünyayı ve boyutu kendi istekleri doğrultusunda kullanabildiği ve bir şekilde eşyaya hükmettiği inancına kapıldığı bir görüntü sunmaktadır. İki dünya savaşı Halifenin iradesinin nelere yol açabileceğini göstermiştir. Artık Halife dijital teknoloji, internet ve elektroniğin imkanlarıyla kendisinin tasarlayabildiği kısıtlı bir irade formunu elde etmiştir. Bu form, bilindik ismi ile Yapay Zekâ’nın (AI-Artificial Intelligence) ta kendisidir.

Sonun başlangıcı

Ancak bu haliyle yapay zekanın insan iradesinin oldukça zayıf ve indirgenmiş bir formu olduğu söylenebilir; zira iyi ve kötünün bilgisi, adalet, etik, iman ve inanç gibi iradeye eşlik eden özelliklerden tamamen yoksundur. Yapay Zekânın durumsal değil hesabi bir mantık şeklinde işlemesi ve sürekli var olanı öğrenip kopyalaması, fazlalaşmasına yol açmakla birlikte ‘anlam’a nüfuz etmesini imkânsız hale getirmektedir.

Rab ruha iradeyle birlikte pek çok özellik, yetenek, araç ve vicdan gibi fıtri bilgi kütüphanesini yerleştirmekle onu Halife kılmıştı. Halife ise, isyanını haklı çıkarmak ve tanrılığını ilan etmek adına, indirgendiği bu kâinatın çeperi ve kabuğu olan maddeyi kendisinin halifesi kılmak için giriştiği çabanın çok kritik bir aşamasındadır. Halife, yapay zekayı maddeye eklemlemeyi başararak tanrıya karşı olan isyanında bir zafer daha kazandığını düşünedursun, bu zafer kuvvetle muhtemel ki kendisinin sonunun başlangıcına tekabül etmektedir.

Mustafa Eren BOZOKLU

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*