Yaratılışın altı günü

Kuran’da muhtelif surelerde geçen “kainatın altı günde yaratılması” ayetleri Risale-i Nurdan 14. Sözde şöyle izah edilmektedir:

“Altı günde gökleri ve yerleri yarattık” demek olan, hem belki bin ve elli bin sene gibi uzun zamandan ibâret olan eyyâm-ı Kur’âniye ile, insan dünyası ve hayvan âlemi altı günde yaşayacağına işaret eden hakikat-i ulviyesine kanaat getirmek için, birer gün hükmünde olan herbir asırda, herbir senede, herbir günde Fâtır-ı Zülcelâlin halk ettiği seyyâl âlemleri, seyyar kâinatları, geçici dünyaları nazar-ı şuhuda gösteriyoruz. Evet, güyâ insanlar gibi, dünyalar dahi birer misafirdir. Her mevsimde, Zât-ı Zülcelâlin emriyle, âlem dolar, boşalır.”

Bu izahtan anlaşılan buradaki gün tabirinin bizim bildiğimiz yirmi dört saatlik zaman dilimi olmadığıdır. Zira yine Kur’an’da bizim bir günümüze karşılık bin ve elli bin yıl karşılıkları ifade edilmiştir. Zaten Bediüzzaman Hazretleri de bu gün tabirini devir olarak tefsir etmektedir. Öyle ki bu gün bazen bin yıllık bir devre, bazen elli bin yıllık bir zaman dilimine, bazen de asır, sene, gün gibi zaman dilimlerine karşılık gelmektedir. Demek ki yaratılış süreci Hakim ismi gereğince tedrici olarak, yani kademe kademe olarak tecelli etmiştir.

Bu hususa 10. Söz 3. Zeylinde şöyle dikkat çekilir:

“Evet, dünya dârü’l-hikmet ve âhiret dârü’l-kudret olduğundan, dünyada Hakîm, Mürettîb, Müdebbir, Mürebbî gibi çok isimlerin iktizâsıyla dünyada icad-ı eşya, bir derece tedricî ve zamanla olması, hikmet-i Rabbâniyenin muktezâsı olmuş. Âhirette ise, hikmetten ziyâde kudret ve rahmetin tezâhürleri için maddeye ve müddete ve zamana ve beklemeye ihtiyaç bırakmadan, birden eşya inşa ediliyor”

Demek ki, Kuranda ifade edilen “gün” manası yaratılış devirlerine ve dönemlerine işaret etmekte. Bu devirler kainatın heyet-i mecmuasına ait olduğu gibi insanlık hayatını da içine aldığı hususu “insan dünyası ve hayvan âlemi altı günde yaşayacağı” cümlesi ile ifade edilmiş.

Bazı altı devir durumları ise şöyle tasnif edilebilir:

Kainatın yaratılışında altı devir:

1-Big bang ile kainat çekirdeğinin açılması

2-Galaksilerin yaratılması

3-Güneş sistemimizin yaratılması

4-Hayata mazhar olacak olan Dünyamızın yaratılması

5-Dünyada cinler ve cinlere uygun çevre şartlarının yaratılması

6-Kainatın meyvesi olan insan ve insana uygun çevrenin (bitki, hayvan, su gibi) yaratılması.

İlim kainatın yaşını 15- 20 milyar yıl olarak ifade ediyor. Ancak bu ifade günümüz verilerine göre sadece bir tahmin. Zira bir milyon yıl veya bir milyar yıl öncesindeki şartları bilemiyoruz. Güneşin, dünyanın ve diğer yıldızların dönüş durumlarını kesin olarak tahmin edemiyoruz. Big Bagn teorisine göre kainat bir noktadan yaratılıp genişlemeye devam ettiği için, elbette ki kainatın öncesinin şartları bu günkü şartlar ile aynı değildir. Bu nedenle şimdiki ilmi verilere ve ölçülere göre kainatın ilk zamanları hakkında kesin bilgi edinmek mümkün değildir. Çünkü ne zamanın akma hızı ve ne de yıldızların dönme hızı kesin ve sabit değildir. İşte bu nedenle Kur’an mucizevi bir şekilde yaratılış sürecini devir manasına gelen “gün” tabiri ile bize bildirmiştir.

Yukarıdaki ifadede geçen “ insan dünyası ve hayvan âlemi altı günde yaşayacağı” tabirine göre insanlığın da altı devresi vardır. Bu devreleri insanlığın hakiki temsilcisi olan Peygamberlere(as) göre şöyle tasnif edebiliriz:

1-Hz. Adem(as) devri

2- Hz. Nuh(as) devri

3- Hz. İbrahim (as) devri

4- Hz. Musa(as) devri

5- Hz. İsa(as) devri

6- Hz. Muhammed (asm) devri.

İslami kaynaklara göre her bir devir de yaklaşık bin yıl sürmüştür. Kur’an lisanı ile bir güne denk gelen bin yıl gibi. Burada sadece Hz. İsa’nın (as) devri yarım gün hükmünde beş yüz kusur yıldır. Bu fark da Hz. İsa’nın(as) ahir zamanda tekrar dünyaya gelmesi ile telafi edilmiştir. Adeta Peygamberimiz(asm) ile birlikte iki bin yıl kadar olmaktadır. Bu da yine insanlık tarihinin yaklaşık altı bin yıl devam edeceğini teyit eder.

Altı gün meselesini diğer yaratılış süreçlerine de uygulamak mümkündür. Mesela insanın yaratılış sürecine baktığımızda da aynı devirleri görürüz. Ayette geçen sema ve arz aynı zamanda kainat anlamını da ihtiva eder. İnsan da kainatın bir meyvesi olmak hasebi ile küçük bir kainattır. Öyle ise insanın yaratılışı da altı devri kapsar denilebilir.

Şöyle ki:

1- Anne karnında birinci karanlık devre

2- İkinci karanlık devre

3- Üçüncü karanlık devre

4- Çocukluk devresi

5- Gençlik devresi

6- İhtiyarlık devresi.

Kainatın kalbi dünyadaki hayat olması sebebi ile hayatın yaratılma süreci de yine altı devre içinde mütalaa edilebilir.

1- Atomların yaratılması

2- Moleküllerin yaratılması

3- Madenlerin ve unsurların yaratılması

4- Bitkilerin yaratılması

5- Hayvanların yaratılması

6- İnsanların yaratılması

Sema ve arz tüm yaratılış sürecini içine alır bu nedenle bu devriler daha geniş bir mana içinde de ela alınabilir.

Mesela:

1-2 Mülk ve melekut alemleri

3-4 dünya ve ahiret alemleri

5-6 Cennet ve Cehennem alemleri

Demek ki alt günde yaratılma tabiri “devir ve dönem” anlamında bir çok yaratılış süreci için tatbik edilebilir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*