Yardımlaşmak

ZEYNEP, sabah kalkınca kuşunun yanına gitti. Yemi bitmiş ve kafesi kirlenmişti. Kafesi temizleyip, yemini ve suyunu tazeledi. Kuş bir günde yeni evine alışmıştı ve çok güzel bir şekilde ötüyordu…

Öğle namazlarını kıldıktan sonra camiye gittiler. Mukabelenin ardından imam, bütün çocukları yanına çağırdı. Bugün ilâhî öğrenmeyeceklerini, onun yerine güzel bir hikâye anlatacağını söyledi…

“Bir çocuğun kuş tüyüne alerjisi varmış. Bir gün pencerelerinin önüne yaralı bir kuş gelmiş. Eğer kuşu tedavi etmezse kuş ölecekmiş. Eline bir eldiven giyip, kuşu tedavi etmiş. Kuş iyileşip kanat çırpmış ve gözden kaybolmuş. Çocuk, bir gün çok hasta olmuş. Hiçbir ilâç ve ot ona fayda vermemiş. Ardından bir sabah pencerenin önünde ilginç bir çiçek bulmuşlar. Anne, çiçeği oradan alacağı sırada yaralı kuş uçarak yenisini getirmiş. Çocuk gözlerini açınca onu hemen tanımış. Çiçeği yiyen çocuk, kısa zamanda iyileşip sağlığına kavuşmuş. Günlerce kuşu pencerenin önünde beklemiş, ama bir daha hiç görmemiş. İşte çocuklar, eğer o kuş ölseydi çocuk da ölecekti. Her işte bir hayır vardır. Bu yüzden her zaman yardıma ihtiyacı olan her canlıya yardım etmeye çalışın. O yardıma muhtaçken size hiçbir şey yapmaz ve günü geldiğinde sizin ihtiyacınız varken siz yardım görürsünüz…”

Zeynep, dün kuşa yardım ederken karşılık beklemeden yapmıştı. Zaten düşününce o çocuğa yine Allah’ın yardım ettiğini anladı. Yani her durumda zorda olana yardım etmeliydi ve bunu hiç unutmayacaktı. Yardım etmek merhametin bir örneğiydi ve uygulayan “uzanacak bir el vardı. İkindi namazından sonra şu şekilde duâ etti; “Allah’ım her zaman merhametli olalım, yardıma ihtiyacı olanlara yardım edelim. Bu ayda insan bunu daha iyi anlıyor ve her zaman anlayanlardan olalım İnşallah…(âmin)”

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*