Yeni Asya Camiası ve çoğunluk

Çoğunluk her zaman haklı olmayabilir.

Darbe süreçlerinde olduğu gibi bazen çoğunluk değişik oyunlarla aldatılarak farklı, yanlış bir istikamete yönlendirilebilir. Azınlığı oluşturan bir kesimin yolu daha doğru olabilir. Yeni Asya Camiası, doğru istikamette yürümüş, ama bu yolda çoğunluk tarafından yalınız bırakılmıştır. Zaman, geçmişte ve günümüzde onun haklılığını ispat etmiştir.

Yakın geçmişte Camia, ”Biz çoğunluğu temsil ediyoruz. Onlar % 1’lik bir nispeti ifade eden bir grup” tarzında bazı dinî cemaatler ve bir kısım Nur Talebesi kardeşleri tarafından horlanarak küçük görülmüştü. Ama işin aslı öyle olmadığı; Risale-i Nur’un devlet tekeline alınma ve Risalelere bandrol yasağı getirilme teşebbüsü meselesinde tek başına verdiği ve sonuçta başardığı cesurane hukuk mücadelesiyle anlaşıldı.

12 EYLÜL DARBESİNE DESTEKTE ÇOĞUNLUK YANILMIŞTI

1980 darbesinden sonra, ne yazık ki diğer Nur grupların da içinde bulunduğu halkın çoğunluğu, münafık darbecilerin desiselerine aldanarak uzun yıllar onlara ve onlarla işbirliği yapan siyasî güçlere destek verdi. Yeni Asya Camiası bu desteğin yanlış olduğunu, asıl Demokratlara destek verilmesi gerektiğini gazetesiyle ve değişik vesilelerle ilan etti. Ancak O, çoğunluk tarafından yıkıcı tenkit ve hücumlara maruz kalarak yolunda yalınız bırakıldı. Daha sonra zaman onu haklı çıkarmıştı.

2000’lerin başında Yeni Asya Camiası, Türkiye kamuoyunun, % 60,70’i tam dindar olmadıkça Demokrat olmayan dindar kimlikli siyasîlere destek verilmemesi gerektiği, eğer verilirse dinin ve ülkenin ilerde bundan çok zarar göreceğini gazetesiyle ilan ederek ikaz vazifesini yaptı. Ancak çoğunluk onu dinlemedi. “Bizi alınları secdeye giden Müslümanlar yönetecek. Siz daha ne istiyorsunuz?” denilerek ona karşı çıkıldı. Ama bugün hadiseler, Camianın, o günkü uyarılarında ne kadar haklı olduğunu güneş gibi göstermektedir.

YENİ ASYA’NIN HAKLILIĞI RİSALE-İ NUR KAYNAKLIDIR

Haddizatında Camianın hadiseler karşısında aldığı tavrın haklılığı ve doğru istikametinin sebebi; Ahir zamanın peygamber varisi olan Bediüzzaman’ı ve Onun telif ettiği Kur’ân’ın bir mucizesi olan Risale-i Nur’un ölçülerini esas alarak hareket etmesidir.

Sözün Özü : Günümüzde Yeni Asya Camiası, doğru çizgisiyle ve uyarılarıyla farz-ı kifayeyi yapmış olmaktadır. O bu misyonu ile aslıda tarihe not düşmektedir. İstikbalde gelecek nesiller, bu günler için, “O zamanlarda doğruyu haykıran, yanlışları ikaz eden kimseler yok muydu? Yazıklar olsun o zamanın insanlarına!” dedikleri vakit onu görecekler. “Yeni Asya Camiası varmış. Ama çoğunluk onu dinlememiş” diyeceklerdir.

İbrahim Ersoylu

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*