Yerli sübliminal

Hollywood yapımların birçoğunda “sübliminal” tehlikenin varlığından sözetmiştik. Bu konu hakkında kaç kez yazdığımı unuttum. Ancak kalemimiz döndüğü müddetçe konuyu gündeme getirmek boynumuzun borcu. Nedeni ise, geçenlerde atv’de yayınlanan Diğer Yarım dizisindeki bir sahne. Orada açıkça “sübliminal” bir mesaj yerleştirilmiş. Üstelik başörtülü bir kızın hemen arkasındaki tabelâda.

***
Çokça bahsedildi. Ama bir kez daha “sübliminal/Bilinçaltı yerleştirme” konusunu tekrar etmek istiyorum.

-Bilinçaltı yerleştirme, başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır. Bunlar normal bir insan algısının limitlerinin altında kalarak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır.

-Bilinçaltı mesajlar insanın bilinci tarafından fark edilmezler.

-Bilinçli olarak algılayamadığımız halde gördüklerimizin pek çoğunu bilinçaltımız algılamakta. Yani biz görmediğimizi zannettiğimiz şeyleri aslında görmekteyiz.

Kişinin bilinçaltına “sübliminal” mesaj göndermenin birçok yolu bulunuyor. Bunlardan en yaygın olanı:

-Dijital ses dosyalarına gizlenen sesli mesajlar;

-Gözle algılanamayacak kadar kısa sürede sinema ya da televizyon görüntüsü yoluyla bilinçaltına itilen 25’inci kareler;

-Reklâm afişleri, logoları ve benzeri nitelikteki görsel malzemenin içine saklanmış şekil, kelime ve rakamlar!
***
Bilinçaltını tetikleyen ve harekete geçiren iki olay var:

-Doğum ve Ölüm.

Sübliminal/Bilinçaltı mesajda “Doğum-Sex”, “Ölüm/Kill yahut Die” kelimesi ile kullanılır. Sadece çocuklar değil, yetişkinler bile bu bilinçaltı saldırıya karşı savunmasızdır. (Milliyet)

Çünkü insan beyni daha önceden edindiği ve depoladığı bilgilerle özellikle o meş’um kelimeyle kullanılan mesajlara karşı bilinçsiz olarak bir bağ kurar. Böylelikle bilinçaltımıza gönderilmiş olan virüs sayesinde, karar verme aşamasında fikirlerimizi ve davranışlarımızı doğrudan etkiler, etkilemektedir de.
***
Ne yazık ki, bu bilginin farkında olan Hollywood 1952’den beri sübliminal mesaj kullanıyor. Özellikle çocukların en savunmasız olduğu çizgi filmlere bu virüsleri öyle çok yerleştirdiler ki; “Aslan Kral, Güzel ve Çirkin” …

Birçok ebeveynin, “Benim evladım, ilkokul ve ortaokulda çok iyiydi. Ama liseye geçtiğinde birdenbire değişti. Süper olan notları düştü. Başarısız, asi ve saldırgan oluverdi” şikâyetini hep duymuşsunuzdur. İşte bu saldırganlığın temelinde “bilinçaltı” dediğimiz “sübliminal” virüsünün olduğunu söylemek kehanet olmasa gerek.
Zira bu çizgi filmleri izleyerek büyüyen birey, gördüğü birçok objeyi işte bu bilinçaltı baskısıyla “sex” objesi gibi görür. Zihni adeta bu objelere odaklanır. Ne yazık ki, psikiyatristlerin “altbenlik” dedikleri o vahşi duygu belli bir zaman diliminden sonra “üstbenlik”i bastırır ve duygu patlaması yaşar.
***
Dünyada 55 ülkede bilinçaltına yönelik mesajlar yasaklanmış durumda. Yasağa rağmen bunu  en çok kullanan ülkelerden biri ABD.

Bunu sadece “ticarî” amaçla yapmıyor, aynı zamanda “yerleşik ahlâkî kuralların ters-yüz etmek” adına yaptığını düşünüyorum. Özellikle kendinden başka ülkelere ihraç ettiği bu virüsü yayarak, Amerikan toplumunun çürümüşlüğünü yaygınlaştırmak istiyor.
***
Evet, çok bilinen ve sıkça dile getirilen “sübliminal” mesaj tekniğinden haberdarız hepimiz. Dememiz o ki, “bilinçaltı”mıza bu düşünceleri sokmamak yine bizim elimizde.

Çaresiz değiliz.

Çare; hafızayı güçlendiren, bilinçaltı denen o muammayı mutmain eden Kur’ân-ı Kerîm’i bol bol okumak.  Allah’ı zikretmek.  Yani, fıtrata uygun yaşamak!

Yani, “Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle mutmain olur” (Rad Sûresi, 13) âyet-i kerimesini hatırdan çıkarmamak.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*