“Yılbaşı kutlamaları”yla kumar ve sefâheti teşvik

“Yılbaşı” öncesi, mânevî ahlâkı dejenere eden, insanların umutlarını istismar edip toplumu tüketen tertip ve programlara hız veriliyor.
İnsanlara sâdece bir pazar ve tüketim kaynağı nazarıyla bakan küresel çıkarcı mihraklar ve “yerli” ortak ve işbirlikçileri, “popüler kültür” perdesinde televole ve piyasa kültürünü enjekte ediyor. Topyekûn toplum, aç gözlü canavarların ağzına atıyor.

Dünyevîleşme âdeta yüceltilerek, umut tâcirliğiyle kompleksli kalabalıklar tüketim ve israfla “dünyevileşme” tuzağına düşürülüyor. Eğlence sektörüne müşteri ve malzeme türetiliyor. Bütün insanlığın başında büyük belâ ve musîbet olan bu illeti, “Sedd-i Zülkarneynin tahribiyle Ye’cüc ve Me’cücün dünyayı fesâda vermesi”ne benzeten Bediüzzaman, “sedd-i Kur’ânînin tezelzülüyle (sarsılmasıyla) Ye’cüc ve Me’cücden daha müthiş olarak ahlâkta ve hayatta zulmetli (karanlıklı, inkârcı) bir anarşilik ve zulümlü bir dinsizliğin fesâda ve ifsada başlaması” olarak teşhis eder. (Kastamonu Lâhikası, 110-112)

Uzun yıllar Türkiye’de geniş kesimler sadece “yılbaşı çekilişleri”ni bilirdi. Ne var ki son yıllarda buna yeni yeni talih oyunlarıyla çoğaltıldı; “sayısal loto”, “şans toplu çekilişi” gibi piyango kumarları eklendi. Piyango kumarı yalnız “yılbaşı”yla kalmadı; aylık seanslarla, bayram-seyran bahaneleriyle çeşitli kumar oyunları halkın önüne konuldu.
Örneğin Millî Piyango İdaresi, 2002’de oynatmaya başladığı “on-line sayısal oyun”uyla övünmekte. “On numara” adı verilen bu oyunun çekilişleri, halkın vergileriyle yayın yapan devlet televizyonu TRT’nin en çok seyredilen kanalında canlı olarak yapılmakta…

RESMEN KUMAR REKLÂMI!

Bugüne kadar bu tür şans oyunlarında en yüksek ikramiyeyi 24 milyon 900 bin TL ile Süper Loto’da dağıtan Piyango İdaresinin “yılbaşı büyük çekilişi”nde 35 milyonu bir kişiye dağıtacak olması, kitleleri “piyango kumarı” peşinde koşturmakta.

Ve daha da vâhimi, devletin bu kurumu, milyonlarca liralık reklâmlarla resmen kumarı  özendirmekte. Bankalar, “yılbaşı eğlenceleri” için fahiş faizlerle bol bol kredi dağıtmakta.
Medyada, “çekiliş”teki paranın “80 lüks konut”, “Borsadaki 80 şirketin piyasa değerini geçtiği”, “Boğaz’dan 5 tane yalı alınabileceği”, “yıllık faizinin 2 milyon lirayı geçeceği” bombardımanıyla zihinler çelinmekte, yoksulluk ve pahalılık pençesindeki insanların umutları sömürülmekte.

Milyonlar, kimseye yâr olmayan, akıbeti fecî felâketler ve sefâletlerle, çöküntülerle noktalanan, herkesin göz diktiği “kazançsız haram para”nın arkasından sürüklenmekte.
“Talih kuşu kazandıracak” benzeri saptırıcı spotlarla, “parıltılı hayatlar” vaadiyle, “kısa yoldan zengin olma” heves ve hayalleriyle, başdöndürücü rakamlarla beyinler yıkanmakta. “Piyango şansı”yla “milyarder” olmuş yüzlerce “talihli” talihsizin şehâdetiyle piyango kumarı kaybettirmekte. Refah ve mutluluk getirmemekte, mânen ve madden de iflâs ettirmekte.

İşin bir diğer çarpıcı yanı, “esas büyük pay”ı devletin kapması. Piyango hülyasına kapılan vatandaşların cebinden çekilen 320 milyon liralık biletin satışından devletin kasasına bir tek yılbaşı çekilişinde 75 milyon lira, şans oyunları vergisinden de 27 milyon lira para girmesi. Çeşitli fonlara “kamu payı” adı altında ancak toplam 8 milyon lira verilmesiyle, piyango biletlerinin “meşrûiyeti”ne gösterilen “gerekçeler”in  bir aldatmacadan ibâret olması…

SON DÖNEMDE KAT KAT ARTMIŞ…

Diğer yandan tam bir “sanal tuzak” olan “internet kumarhâneleri” için hazırlanan raporlar, ürkütücü. Türkiye’de internet üzerinden kumar ve bahis oyunları oynayanların sayısı milyonları aşmış. “Sayısal loto- toto” kuyrukları, kredi kartlarıyla oynanan “iddaa” türü kumar ve bahisler sâdece binlerce vatandaşı iflâs ettirip tefecilerin eline düşürmüş. Resmî tesbitlerle, online casinoların yıllık cirosu milyar dolarlara ulaşmış… Europay’ın değerlendirmesiyle, dünyada Amerika’dan sonra en çok sanal kart kullanan ülke Türkiye. Kartların çoğunun bankalar tarafından hiçbir engel çıkarılmadan verilmesi, tehlikenin dehşetini ortaya çıkarıyor. Talih ve bahis oyunları ve kumar rantına, yabancı şirketler ağı, yurt dışına para transferleri gibi kirli işler karışıyor.

Medyanın propagandasıyla, sürekli sefâhet ve müstehcenlikle eğlence kültürünün, köşeyi dönme arzusunun kamçılanmasıyla, mânevî terbiye eksikliği içindeki gençler ve çocuklar en çok etkileniyor. Cemiyet zehirleniyor. Hayatlar sönüyor, âileler parçalanıyor, dağılıyor…

TBMM’nin araştırmaları, Emniyet ve çeşitli resmî ve özel kuruluşların raporları, “imdat!” işâretlerini veriyor. Buna göre, “muhâfazakâr” olduğunu iddia eden AKP iktidarı döneminde, ne yazık ki şans ve talih oyunlarına, piyango toto-loto kumarına kapılanlar kat kat artmış.

Ne var ki hükûmet, hâlâ piyango kumarını devlet eliyle teşvik ediyor, tinerci ve tâcizcilerin kol gezdiği “yılbaşı kutlamaları”nı paravanında sefâhet ve rezâletlerin türediği bataklıkları koruyup kolluyor…
Ankara’nın bir an evvel gerçeği görmesi, maddî ve mânevî köklü tedbirleri alması lâzım…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*