Günümüz insanının yaşadığı önemli sağlık problemlerinden birisi de, halsizlik ve yorgunluk şikâyetidir.
Günlük koşuşturmalar, düzensiz ve yetersiz beslenmeyle, vücudun dinlenmesine fırsat vermeyen dünya işleri bağımlılığı, organizmamızın bu yoğunluğa karşı lisân-ı hal ile itirazı ve göstergesi, yorgunluk hissi ile anlaşılır. Yorgunluk, günlük faaliyetin sonucu ise, gereken şartlarda uygulanan bir dinlenmeyle kolayca aşılır. Bunun dışında, uzayan halsizlik ve yorgunluk hissi, ya bir hastalığın habercisi veyahut geçirilmekte olan bir rahatsızlığın sonucudur. Yorgunluk, sadece fizyolojik kaynaklı olmayıp, psikolojik menşeli de olabilir. Zamanımızın hayat şartlarında, faaliyet gösteren insanların karşılaştığı engeller ve zorluklar, beden ve ruh enerjilerini tüketecek yoğunluktadır. Dinlenmekle geçmeyip, uzayan yorgunlukların tıbbî araştırmalarla çözüm bulabilecek merkezlerde araştırılması en doğru bir yol olacaktır.
Yorgunluğun meydana gelişi ve fizyolojisinin işleyiş mekanizmasıyla “belirli bir tutum, davranış çok gergin ve kalıcı hale gelince bedenin kendini koruma içgüdüsü (fıtrî olarak) devreye girer. Yorgunluğun sebebi de budur zaten. İçimizde bir sürü negatif duygu ve düşünce var. Bunları bastırmaya çalışırız. Bu çaba ruhsal enerjimizi zorladığı için, aşırı zihnî enerji ile tükenişe ve yorgunluğa gideriz. Baskılamanın gerilimi artıp, ruhî ve zihnî enerji depomuzu zayıflatınca, yorgunluğun fizikî belirtileri ortaya çıkacaktır. Yorgunluk günlük işlerin monotonluğu veya istediği gibi gitmemesi neticesi ortaya çıkar. Bu tip insanların kafalarında belli bir amaç oluşursa, ilgilerini çekecek hobiler bulurlarsa düzeleceklerdir. Mesai organizasyonları onları hayata döndürebilir. Otomatik olarak, yorgunluk ve tükeniş geçer. Yeni heyecanlar ve yaşama isteği, mükemmel sağlığın olmazsa olmazlarıdır. O halde mutluluk elinde, Gül, değişsin dünya, GÜLÜMSE CANLANSIN BEDENİN, dokuların kanlansın. Çaresi olan şeyde acze düşme, çaresi olmayan şeyde boş yere üzülme. Zikir, fikir, şükür seyahatine çıkan gerçek özgürlüğü bulur,” 1 hayatın beden ve ruh yorgunluklarını kolaylıkla aşar.
Unutulmaması gereken bir gerçek şudur ki, bütün canlılara hayat kaynağı olan su nimetiyle alınan bir abdest veya ılık bir banyo, mükemmel bir yorgunluk ilâcıdır. Beraberinde alınacak bir limonlu çay, yorgunluktan eser bırakmayacaktır. Yorgunluk hissi uykusuzluk ve kansızlıktan (anemi) kaynaklanıyorsa, uyku ve beslenme düzenli şekilde programlanmalıdır. Ayrıca mevsim ve iklim değişikliklerinden meydana gelen bahar yorgunluğu, sağlıklı ve yeterli bir beslenmeyle birlikte hafif egzersizlerle aşılabilir. Yorgunluğu huzur vererek ortadan kaldıran önemli bir destek de, faydalı, ilmî, nurlu okumalardır. Okuma faaliyeti, yorgunluğun kesin ve denenmiş bir devasıdır.
Aşırı yorgunluk hissinin en önemli bir sebebi de, geç yenen akşam yemekleri ile gece misafirliklerinde verilen sindirimi güç ikramlardır. Bu gıdaların geç saatte ve ölçüsüzce sindirim sistemine gönderildikten sonra, uyumamız halinde biz uykudayken, sistemin faaliyetinden dolayı, uyumuş olunsa dahi sindirim sistemi organları dinlenemediğinden, çok yorgun bir şekilde uyanılır. Yorgunluk hissini insanların fark etmesi, aslında vücut sağlığının göstergesi, uyarı ve savunma mekanizması olup bir nevi sigortası sayılabilir. Gerekli tedbir ve destekler sağlandığında telâş edilmemesi gerekir.
Beden ve ruh yorgunluklarımızı rahatlatacak bazı fıtrî destekleri, faydalanılması gayesiyle beyan ediyoruz. Öncelikle önemine binaen, yorgunluğu azaltıp ortadan kaldıracak, hiçbir kimyevî ve hafif uyuşturucu özelliği bulunan karışım ve bilgi kirliliğiyle abartılmış, kulaktan dolma bilgilerle tavsiye edilen ilâçlardan uzak durarak, konunun uzmanı olan hekimlerle istişare edilmelidir. Bitki kaynaklı desteklerden “meyankökü, gingseng, A, B, C, E vitaminleri, omega 3, balık yağı, arı poleni, arısütü, ginko biloba yorgunluğa karşı faydalı olabilir. Adaçayı, biberiye, zencefil, kakule, kuşburnu, kekik, mate çayları canlandırıcıdır. Nane ile pul biber de, canlandırıcı etkiye sahiptir. Beslenmede pekmez, kuruyemiş, taze sıkılmış meyve suları, bal, dut kurusu, kaysı, üzüm, incir gibi gıdalar ile yağ olarak zeytinyağı çok yararlıdır. Kararında tuz da enerji kaynağıdır. Limon, fesleğen, karanfil, okaliptüs, zencefil, kafur, mercanköşk, biberiye kokuları dinlendirici etkiye sahiptir.”2 Hurma ve kuru üzüm yiyerek, fıtrî şeker ihtiyacı karşılandığından, enerji depoları doldurulmuş olur. Vücudun yorgun hissedilen kısımları el, kol ve bacaklar gül suyu masajıyla dinlendirilir.
Son olarak, spor yapan ve çok yorulanlar için “ENERJİ VERİCİ ÇAY KARIŞIMI veriyoruz: Alıç çiçeği 15 gram, biberiye yaprağı 15 gram, civanperçemi 15 gram karıştırılıp demlenir. Kalbi güçlendirir, tükenmişlik hissini yok eder.”3
SAĞLICAKLA KALIN.
Feyzullah Ergün
Dipnotlar:
1) Dr. Halil İbrahim ERBIYIK, Ruhsal Detoks, s. 103 Hayat Yayıncılık 2014.
2) Dr. M. Ender SARAÇ, Doğanın Şifalı Eli, s. 151 Doğan Kitap 2005.
3) Prof. Dr. Canfeza SEZGİN, Tam Şifa, s. 936 Hayykitap 2016.
Benzer konuda makaleler:
- Hizmetin hadimlerine rahat ve bıkkınlık yakışmaz
- Telkinle hastanın moral gücünü yükseltmek
- Beden ve ruhun huzuru: Uyku
- Zengin lif kaynağı: Badem
- Protein kaynağı dostumuz: Fasulye
- Can Kardeşlere Kur’ân eğitimi
- Affına muntazırım
- Gül ile çiğ tanesi
- Oruç ve Kur´an
- Oruç ve Kur´an
“Asrın müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur’ların medyadaki katıksız dili olmaya özen gösteren Yeni Asya, sağduyulu çizgisinden ödün vermeden ‘doğrunun yanında haklının sesi’ olarak milletimizin gönlünde taht kurmuş bir misyon gazetesidir.”
İlk yorum yapan olun