Bir bulagbaşı, çok zaman taaffün ve tesemmüm etmiş, içine çok pislik düşmüş, sonra da onu tasfiye için o pislikleri içinden çıkarılırsa ve bir havuz gibi yapılırsa, acaba pınarın suyu bir zaman bulanık olarak gelmeyecek mi?
Târif ettiğin meşrûtiyet daha bize selâm etmemiş; tâ ki, biz de ‘Ehlen ve sehlen’ desek?”
Cevap: Hayır! Aksine, ben bir akarsudan su almak istedim. Bir bulutun çalışıp yağmur indirmesini arzu ettim. Siyah gözlüyü güzel gördüm. Ben hûri gibi güzel, hür bir hürriyeti methettim.Fakat, sizin dîvâneliğinizden korkmuş, gelememiş. Zulüm, meşrûtiyetin hatâsı değil, belki kafanızdaki cehâletin zulmetindendir. Siz dîvânelikle kısa yolu uzun yapıyorsunuz. Küdân ve Mâmehurân aşîretleri, daha asker gelmeden, alâküllihâl vermeye mecbur olan emvâl-i emîriyeyi hazır etse idiler, şu kadar zulüm olmayacaktı. Evet, bir millet cehâletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit eder.
Siz diyorsunuz: “Şimdiki hükümet eskisi gibi zayıftır.”
Evet; kuvvetsizlikte, dokuz yaşındaki çocuk, doksan yaşındaki ihtiyara benzer. Fakat, o kabre müteveccihen iner, eğilir, girer; şu ise, doğrulur, şebâbe doğru yükselir.
Suâl: “Neden böyle bulanıktır, sâfî olmuyor?”
Cevap: Yüz seneden beri harâba yüz tutan birşey, birden yapılamaz. Size bir misâl söyleyeceğim. Bir bulagbaşı, çok zaman taaffün ve tesemmüm etmiş, içine çok pislik düşmüş, sonra da onu tasfiye için o pislikleri içinden çıkarılırsa ve bir havuz gibi yapılırsa, acaba pınarın suyu bir zaman bulanık olarak gelmeyecek mi? Fakat merak etmeyiniz; âkıbet berrak olacaktır.
Münâzarât, s. 28, (yeni tanzim, s. 64)
LÛGATÇE:
bulagbaşı: Kaynak, pınar, çeşme.
taaffün: Çürüyüp kokuşma.
tesemmüm: Zehirlenme.
Benzer konuda makaleler:
- Hukukunu bilmemek, ehl-i hamiyeti de müstebid yapar
- “Meşrûtiyetin ne miktarı bize gelmiş?”
- Millet hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyet de müstebit olur
- Manevî yaraları iyileştiren bir sır “Kardeşlik”
- Çalışınız, meşrûtiyeti takviye ediniz
- Millet murakabe eder
- Mebusân hâkim olmalı
- Mebusların vazifesi, hukuku sû-i istimâl ettirmemektir
- Kanunu kendi keyfine tâbî etmek
- Bir ince teli, rüzgâr her tarafa çevirebilir
Kur’an’ı çağa tefsir ederek, “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, bu dünyadaki vazifem nedir?” sorularına cevaplar sunan, “iman-ı tahkiki”, “ahlâk” ve “istikamet” rehberi Risale-i Nur Külliyatı’nın müellifi.
İlk yorum yapan olun