“Zerratı günahkârlardan mürekkep bir hükümet tamamiyle masum olamaz…”
Bu metinden önceki konulara ve sonraki konulara bakıldığında “hükümet” tabiri ile ülke yönetim sisteminin ve rejiminin kastedildiği görülecektir. Çünkü dinde mütaassıp muhakeme-i akliyede kısa bir kısım insanlar “hürriyet sistemi geldi din elden gidecek” diyerek 1908 sonrası yeni rejimi reddetmektedirler.
Üstad ise “eski hal muhal” diyerek eski istibdat sistemini reddetmekte ve “ya yeni hal, ya izmihlal” diyerek de meşrûtiyetden (demokrasi) başka çaremizin olmadığını, bu yeni hal olan demokrasiyi kurmadığımız takdirde yıkılacağımızı belirtmektedir.
Üstad burada istibdat yönetimi ile meşrûtiyet (demokrasi) sistemi arasında karşılaştırma yaparak meşrûtiyet (demokrasi) sisteminde de insanların bazı kusurları işleyeceğini, ama tek adam sistemi olan padişahlık yönetiminin çok daha yanlış olduğunu anlatıyor. Bu en son sistem olan demokrasiyi beğenmeyen kişileri anarşist olarak nitelendirmektedir.
Yani demek istiyor ki “siz en iyi sistem olan bu sistemi de istemiyorsunuz ya, artık hiçbir sistemi beğenmezsiniz, size artık anarşist nazarıyla bakıyorum.”
Netice itibariyle, Üstad Bediüzzaman Said Nursî burada iki ayrı siyasî partinin kurduğu iki ayrı hükümet arasında mukayese yapmıyor. İstibdat rejimi ile meşrûtiyet rejimi arasında mukayese yapıyor.
Dr. Cenap Özkara
Benzer konuda makaleler:
- Zerratı günahkârlardan mürekkep bir hükumet ne demek?
- Şahıslara değil, sisteme bağlıyız
- Yöneticiler sorgulanamazsa istibdat hâkim olur
- Demokraside millet, Meclis ve hükümet
- Demokrasi sil baştan
- Bediüzzaman ve demokratlık
- Demokrasi nedir?
- Kanunu kendi keyfine tâbi etmek
- İslamiyet istibdadı reddeder
- Bediüzzaman: “Riyaset-i şahsiyenin kat’iyen aleyhindeyim!”
“Asrın müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur’ların medyadaki katıksız dili olmaya özen gösteren Yeni Asya, sağduyulu çizgisinden ödün vermeden ‘doğrunun yanında haklının sesi’ olarak milletimizin gönlünde taht kurmuş bir misyon gazetesidir.”
İlk yorum yapan olun