Zulüm dağıtan ülke

Amerika’nın dünyaya verdiği zararları gördükten sonra, herkesin “Böyle gitmez” demesi gerekir, ama nedense bu söz pek söylenmiyor. Kendisini ‘dünyanın jandarması’ ilân eden ve böyle de amel eden bu ülke, ne kendisine, ne de dünyaya rahat yüzü göstermedi. Nerede kan, nerede zulüm, nerede haksızlık varsa büyük ölçüde Amerika orada. Fakat orada olması, haksızlığı ya da zulmü sona erdirmek için değil, bir anlamda teşvik için…

 

Tabiî ki Bosna’da yaşanan zulme geç de olsa itiraz etmesini unutuyor değiliz. Keşke her zaman ‘haklı’dan yana olsa, zalimlere ‘dur’ dese. Ancak bu güne kadar maalesef böyle davranmadı. Öncelik, kendi şahsî menfaatleri oldu.
Amerika’nın bu tavrı, kime ait olduğu tartışmalı olan şu özlü sözle açıklanabilir: “Ne kendi eyledi rahat, ne âlem buldu huzur, / Yıkılıp gitti cihandan, dayansın ehli kubur.”
Gerçi Amerika yıkılıp gitmiş değil, ama ekonomisinin ciddî sıkıntılar çektiği de biliniyor. “Hal ve gidiş notu” veren uluslar arası kuruluşlar alışık olunmadığı üzere Amerika’nın “not”unu düşürmeyi tartışıyor, yöneticileri bununla tehdit ediyor. Bugün için uzak bir ihtimal gibi görünse de yarın bir gün Amerika’nın, komşumuz Yunanistan’ın haline düşmeyeceğini kim garanti edebilir? Yıllardan beri insanlığın ‘ah’ını alan bir ülkenin başına her türlü musîbetin gelmesi mümkündür. Arzu etmeyiz, ama görünen tablo böyle.
Amerika’nın kendisine ve dünyaya verdiği zararı gösteren ‘karne’ye ilgili haberde şu bilgiler var: ABD’nin 2001’den beri dahil olduğu savaşlarda en az 225 bin kişinin öldüğü ortaya çıktı. ‘Neta Crawford ve Catherine Lutz’ önderliğinde yapılan ve Brown Üniversitesi tarafından yayınlanan araştırma, bu savaşların binlerce can kaybının yanı sıra binlerce milyar dolara mal olduğunu da ortaya koydu. Araştırmacıların özellikle Irak ve Afganistan’daki savaşlar ve Pakistan’da terörle mücadele kampanyası üzerinde yoğunlaştığı belirtilirken araştırmada, bu savaşların doğrudan 365 bin dolayında kişinin yaralanmasına sebep olduğu da ifade edildi. Savaşlarda yaklaşık 6 bini Amerikalı 31 bin 741 askerin öldüğü kaydedildi. Sivil kayıpların da 125 bin Iraklı, 56 bin Pakistanlı ve 12 bin Afgan olmak üzere 172 bin olarak hesaplandığı belirtilen araştırmada, 20 bin ilâ 51 bin arasında ‘militan’ın da öldürüldüğü kaydedildi. Araştırmada, 168 gazeteci ile 266 insanî yardım kuruluşu üyesinin de öldürüldüğü belirtilirken bu savaşlar yüzünden başta Irak ve Afganistan’da olmak üzere 78,8 milyondan fazla insanın yerlerinden olduğu ortaya koyuldu. (AA, 1 Temmuz 2011)
Bu tablo gösteriyor ki savaşmak, Amerika’ya da fayda vermemiş. Sözkonusu olan maddî kayıp, trilyon dolarlarla ifade ediliyor. Ayrıca 6 bin Amerikan askeri ölmüş ki, Amerika kamuoyunun bu tablo karşısında susması çok şaşırtıcı.
Savaştan kâr elde edenler de var muhakkak. En başta silâh tüccarları ve silâh üreticileri ceplerini doldurdukları için hal ve gidişten memnunlar. Savaşın devam etmesine çalışan silâh tüccarlarının kimlikleri de önemlidir. Bu firmalar Amerika’dadır, ama gerekte başka bir ülkenin hayatta kalması için çalışıyor olabilirler. Trilyon dolarların kimlerin cebine gittiği tam olarak tesbit edilebilirse, dönen kirli oyun deşifre olabilir.
Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, İslâm dünyasının temsilcisi konusundaki İKT, (yeni adıyla İİT) ve diğer uluslar arası kuruluşlar mutlaka bu yanlışa dur demeli, katrilyon dolarların ‘çöp’e gitmesine mani olmalıdır. Savaşa harcanan paraların çeyreği insanlığa hizmet için harcansa inanın terör de biter, savaşlar da…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*