Zulüm ile abad olmak

Eskiden tanıştığımız Diş Tabibi Suat Bey, ziyaretimize gelmişti. Huzurevinde söz hep mal, mülk, evlât, servetten açılır. Yıllar önce çalıştığı hastanenin varlıklı bir başhekiminin ölümü ve cenazenin kaldırılmasında yaşadığı sıkıntılı anları anlatmaya başladı. Ölen başhekimi ben de çok iyi bildiğim için anlattıklarını dikkatle dinlemeye başladım. Başhekimle ile ilgili Suat Beyin anlattıklarını ben bilmiyordum. Benim bildiklerimi de eminim ki o, bilmiyordur!

Başhekim vefat edince arkasında yüklü bir mal varlığı bırakmış. Evler, daireler, dükkânlar ve yeni aldığı ve henüz plakasını dahi taktırmadığı yeni model arabası, vb. dünyalıklar. Vefat sonrasında cenaze hastane morgunda beklerken Suat Bey, hastanedeki doktorlar adına cenaze evine gidiyor, başsağlığı diliyor ve ayrıca cenazenin kaldırılması ile ilgili bilgi almak istiyor. Ancak eve varınca, beklemediği durumla karşılaşıyor. Evin içersindeki mal, miras kavgasıyla ilgili gürültü ve tartışmaları görünce şaşırmış ve beklediği cevabı almadan hastaneye dönüp gitmiş. Evdeki anlaşmazlıklar, tartışmalardaki olumsuz atmosferden cenazenin kaldırılmasına sıra gelmeyeceğine kanaat hâsıl olmuş.

Hastane derneğinden kefen alarak, hastane gasilhanesinde cenazeyi yıkatarak kaldırmaya hazır hale getirmiş. Malın da yalan, mülkün de yalan olduğunu söyleyerek; o kadar servetinden kendi cenazesine kefen dahi nasip olmadığını anlattı. Dahası var. Eşi cenaze kalktıktan üç-dört gün sonra hastaneye gelerek ölen eşinin (o zaman verilen) maaşından kalan vergi iadesi gibi cüzi bir parayı sorup almaya gelince Suat Bey, biraz daha içerlemiş, şaşırmış ve içinden kızmış.

O günlerde memleketin her tarafında başörtüsü düşmanlığı alıp yürümüştü. Kanunsuzluğa, vicdansızlığa sırtını dayayan, insafsızlar eline geçirdiği güçle, güçsüzü eziyor, aşağılıyor, tehdit ediyor, ekmeğiyle, siciliyle oynuyor, korku salıyordu. Sırtını devletin makamına dayamış, onca serveti edinmiş, itibarlı, zenginliğin üzerine bir de Başhekim olduysa güç onun elindedir artık. İstediğini vezir eder, istediğini yerin dibine geçirir, rezil eder. Güçsüz olanlar da sadece Allah’a tevekkül eder, dua eder, havale eder.

Arkadaşım İsa Eseoğlu’nun sayesinde o başhekimi tanıma fırsatım olmuştu. İsa Beyin Eşi, sözü edilen başhekimin hastanesinde çalışan, başı örtülü, genç bir doktordu. İsa Bey’le aynı işyerinde çalışıyoruz ve samimiyetimiz ve muhabbetimiz iyiydi. Bir cuma günü İsa Bey, bana gelerek bir sıkıntısı olduğunu, mutlaka çözümlenmesi gerektiğini söyledi. Müsait bir yere oturduk. Başı örtülü doktor eşini ve yine doktor olan başı örtülü başka bir bayanı başhekim, başörtüsü ile ilgili olarak odasına çağırmış. Sert, aristokrat ve öfkeli bir şekilde sesini yükselterek tehditler ediyor, azarlıyor, kızıyor. Ve son sözünü söylüyor: “Pazartesi günü sizi bu vaziyette başı örtülü bir şekilde hastaneye geldiğinizi görmeyeceğim.”

Bu tehdit üzerine bayan doktorlar ağlayarak, üzülerek odadan çıkıyorlar. Bu tavır üzerine bizler de ne yapılabileceğini düşünmüşsek de çaresizliğimizi itiraf ettik. Bir şey aklımıza gelmemişti: “Zulüm devam etmez. Zalimin zulmüne karşı mazlumun duasıyla Allah’ın gazabı vardır.”

Hastane başhekimi, Suat Beyin bahsettiği şahıs, o hafta sonu, yani bir gün sonra cumartesi günü aniden vefat etmiş.

Bana İsa Bey, başhekimin “Pazartesi günü eşini başı örtülü olarak hastanede göremeyeceğini” esprili bir şekilde söyleyince Dr. hanımın tayin oldu sandım. Meğerki başörtülülere tehditler savuran Başhekim ölmüş. Hadiseden ibretle ve hayretle haberimiz oldu.   

Bu olaylardan haberi olmayan insanlardan müteşekkil kalabalık bir cemaat tarafından başhekimin cenazesi, büyük bir camiden kaldırıldı. İşin başka bir veçhesi olan Suat Beyin anlattıklarını yıllar sonra öğrenmiş oldum. Bizim bildiklerimizi o hâlâ bilmiyor.

Yaşadığımız hayat içerisinde bildiğimiz ya da bilmediğimiz nice hikmetli, gizemli olaylar cereyan ediyordur. Bizler bilmediğimiz, görmediğimiz ve anlamaktan aciz olduğumuz işlere bakıp tevekkül ve teslimiyetle:  “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler” demeliyiz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*