IV. Ulusal Risale-i Nur Kongresi (Fotoğraflı)

Image
Risale-i Nur Enstitüsü’nce her sene düzenlenen ve Bediüzzaman Said Nursi’yi anma etkinliklerinin vazgeçilmez organizasyonu olan  “Ulusal Risale-i Nur Kongresi” bu yıl da Bediüzzaman Said Nursi’ nin iktisadi görüşleri ele alınarak; KÜRESEL KRİZ VE SAİD NURSİ’NİN İKTİSAT GÖRÜŞÜ üst başlığı üzerinde durularak panel tarzında gerçekleştirildi.

“Din ve İktisat”, “Toplum, Ahlak ve İktisat”, “Felsefe, Medeniyet ve İktisat”  ve “Çevre ve İktisat” alt başlıklarını akademik masa çalışmalarıyla,  küresel ekonomik krize reçeteler, bir panel ile sunuldu.  Prof. Dr. Ahmet BATTAL, Prof. Dr. Yusuf KAPLAN, Prof. Dr. Bünyemin DURAN ve Ali BULAÇ’ın konuştuğu panelde; daha evvel hazırlanan alt başlıklar, 21 Mart Cumartesi günü Titanic Otel’de münazara edilerek deklarasyon dokümanları oluşturulmuştu.

22 Mart Pazar günü saat 13:00’e kadar süren masa çalışmalarının sonuçları, Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda, Av. Kadir AKBAŞ’ın yönettiği ve Prof. Dr. Ahmet BATTAL, Prof. Dr. Yusuf KAPLAN, Prof. Dr. Bünyemin DURAN ve Ali BULAÇ’ın  masa çalışmaları sonuçları doğrultusunda konuştuğu panel ile salonda bulunan geniş dinleyici katılımına bildirildi. İlgiyle dinlenilen Panel; masa çalışmaları katılımcıları ve panelistlere 4. Ulusal Risale-i Nur Kongresi’ nin plaketleri;  Yeni Asya Medya Grubu imtiyaz sahibi Mehmet KUTLULAR tarafından verilerek son buldu.

Masa çalışmaları ve dokümanlar için ayrıntılı bilgi:  www.risaleinurkongresi.org ‘ de.

EuroNur / İSTANBUL

Benzer konuda makaleler:

20 Yorum

  1. Yine güzel bir programa imza atılmış. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Metin Karabaşoğlu abiyi gözlerim aradı doğrusu…

  2. Sevgili cihan kardeş abdullah kardeşe yorum yapmayacağımı söyledim ama,

    Anadoluda bir tabir var “boynuz kulağı geçermiş” diye
    malesef öyle boynozlar kulağı geçti ki, çıktığı yumurtayı beğenmez oldu.

    ben bilirim benim hizmetim doğru sevdasına tutuldu.

    biz unutulunca benlerde, sadece bir iz olarak hatırlanır oldu.

    bilmem anlatabildim mi?

    Havuz geniş ene yi havuzda eritirsek, karabaşoğlunuda görürsün diğerlerinide,

    sadece BİZ’e tabii olarak, yani biz olacağız. ben olunca olmuyor

    bu vesile ile proğramı tertip edip, emeği geçenleri ve bize o proğramın içindeyimiş his ve duygusunu yaşatanlara binlerce selam.

    Allah razı olsun.

  3. Kast ettiğiniz olayları bilmiyorum Şahin abi/kardeş , ama bu aşağıda söylediklerinizin doğru olması halinde gıybet ve yanlış olması halinde iftira olacağını ve ayrıyeten bu ikisini de size kesinlikle yakıştıramayacağımı biliyorum.

    Ayrıca geçmişte Mehmet Altan, Atilla Yayla gibi Risale-i Nur’la uzaktan yakından alakası olmayan insanların bile çağrıldığı bir programa Metin Karabaşoğlu ağabey ve benzeri ağabeylerin çağrılmaması bence negatif ayrımcılık kapsamına girer.

    Muhabbetle…

  4. [b]Metin Karabaşoğlu’na olan muhabbetinin farkındayım. Bir insanın her sahada mütehassıs olamayacağını iyi bilen birisin. Zeki birisin. Muhabbet ve hurmet ettiğin birini yerden göğe yükseltme psikojisi sende değil herkeste var. Öte yandan… Daha önceki yıllarda düzenlenen panellerde konuşan Risale-i Nur’dan bihaber sandığın kişiler, kendi alanında ya da araştırma dosyalarıyla ve Risale-i Nur parelelinde, doğrultusunda orada konuşltular. Ayrıca lalatayin, rastgele de konuşmadılar. Masa veya atölye çalışmalarını sonuç kıvamına hazır getirerek, hazırlayarak orada bulundular. Ayrıca bu organizasyonlar panel tarzında olduğu için, panel yönetcisinin de olması şartı vardır. Geçmiş senelerde olduğu gibi bu senede panel tarzında düzenlendi. Panelistlerin konuşmalarında Risale-i Nur’ a nazaran eksik veya yanlış manalar olması durumunda, Risale-i Nur’a vakıf olan panel yöneticisinin müdahelesi de söz konusu oluyordu!!!
    Son olarak. Metin abiciğini tutup her güzel mekanda baş köşeye koyma abiciğim 🙂 “Ben sadece Metin abiyi demedim…” de deme. Üstü örtülü sadece onun orada olmasını yeğledeğin apaçık ortada.[/b]

  5. Cihan kardeş eğer Türkiyede yaşıyorsan ve Yeni Asya gazeteside okuyorsan benim ne anlatmak istediğimi gayet güzel anlardın.

    Paneli bizim radyodan izledim. özellikle masa çalışmalarına katılan kardeşlere dikkart ettim. bir kısmı yeni asya cematiyle alakasını kesmiş, ama davete icab edip gelmişler,

    fakat bu cemaatin içinde yetişip, birazda ilmi enaniyet kesbedip, bulunduğu ortama benim dediğim gibi olacak yoksa yokum zihniyeti ile çıkan bir sürü vatandaş çıktı.

    Kel oğlana anası demiş, oğlum bir baş olda ne başı olursan ol demiş, bazıları baş olmayı meşveret ve şuuraya dayalı sistemi 1990 yılından itibaren cemaat bazında uygulayan yeni asya ekolüne kafa tutup yada, velev ki, meşveret ve şuurada istemediğimiz durumlarda olsa, bir baş olmayı seçiyorlar.

    buna da sisteme ben başkaldırı diyorum, bazıları ise demokrasi mücadelesi diyor. fakat Türkiyedeki demokrasi ile batı tarzı demokrasiyi malesef ayırt edemiyorlar.

    bunların anladığı demokrasi sistemin içinde meşveret ve şuuraya uymak yerine hemen Yeni asya ya muhalif başka bir cereyan başlatmak oluyor.

    Araştır son zamanlarda oluşan bu tip yapılanmalara bak, geçmişte ne kadar yeni asya da yetişmiş kişiler varsa, yeni asyadan kopunca bir araya geliyor.

    Meşveret ve şuuraya uymak zor geliyor. Benim oradaki size cevap veriş tarzım. Karabaşoğlu nezninde moda haline gelen sisteme başkaldırma ve hizmeti dumura uğratma hadisesine bir misaldi.

    Bilmem anlatabildim mi? bunda ne gıybet nede iftira var.

    Yine de bu yeni asya cemaati bunları bağrına basıyor ama, bunlar bildiklerinden geri kalmıyor.

    YENİ ASYA gazetesi ve bu tip siteleri takip ediyorsun benim ne demek istediğimi anlamışındır.

    Allah bizleri muhafaza etsin. Bu hizmetlede muhafaza olmak her babayiğitin harcı değil.

    Vesselam.

  6. Mehmet Altan yada Atilla Yayla gibi insanların Risale-i Nur’la alakasının olup olmaması konusuyla alakalı olduğumuzu sanmıyorum doğrusu.

    Onları çağırmamızın nedeni gayet açık. Geçmişte marksist olmalarına rağmen; şu durumda hakperest kimlikleriyle dikkat çekmeleri…

    Metin Karabaşoğlu konusuna gelince; hepimiz çok iyi biliyoruzki kendisi orada olmak istese zaten kimse ona hayır demez. Kişisel yada kurumsal çıkarları nedeniyle orada ol(a)madığını artık güruhun her insanı biliyor…

    Vesselam.

  7. Ben böyle bir tepki alıyorsam, Allah Metin abi ve diğer abilere yardım etsin. Tamam bir şey demiyorum. Kimi çağırıyorsanız çağırın. Böyle olduğunu bilseydim zaten gözlerim aradı demezdim. Kimsenin Yeni Asya’ya muhalif olduğu falan da yok. Suizan ediyorsunuz. Vesselam…

  8. masaları karıştırdım. gazetede doğrusu var
    bilginize cihan kardeş

    4. masa..DİN VE İKTİSAT: Prof. Dr. Musa Kâzım YILMAZ, Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ, Prof. Dr. Özcan HIDIR, Ali FERŞADOĞLU, Şaban DÖĞEN, Faruk ÇAKIR, Hüseyin ŞAHİN, Necmettin KEMAL, Malik ATOM (Yönetici), Doç. Dr. Atilla YARGICI (Sekreter)

    5. masa.SİYASET, İDEOLOJİLER VE İKTİSAT: Doç. Dr. Vedat DEMİR, Dr. Furkan AYDINER, Sami USLU, Ahmet RIDVAN,
    Hasan YÜKSELTEN, Aziz BATTAL , Recep ARDOĞAN , Prof. Dr. Ahmet BATTAL (Sekreter), Metin KAVCAR (Yönetici)

    1.masa …TOPLUM, AHLÂK VE İKTİSAT: Prof. Dr. Ali BAKKAL, Yrd. Doç. Dr. Osman ÖZKUL , Sadık
    YALSIZUÇANLAR, Ali Ulvi BAKKAL, Kamil KÖSE, İsmail TEZER, Ahmet DURSUN (Sekreter) , Yusuf SÖNMEZ (Yönetici)

    2. masa…FELSEFE, MEDENİYET VE İKTİSAT: Prof. Dr. Bünyamin DURAN, Prof. Dr. Necdet SUBAŞI,
    Doç. Dr. Ali Murat YEL, Doç. Dr. Abdullah EKİNCİ, Dr. Hakan YALMAN, Yusuf KAPLAN, Abdurrahman ARSLAN,
    Kâzım GÜLEÇYÜZ, Dr. Adem ÖLMEZ (Sekreter), Av. Kadir AKBAŞ (Yönetici)

    3. masa ….ÇEVRE VE İKTİSAT: Prof. Dr. Davut AYDÜZ, İntizam Seyda DURGUN, Veli SIRIM, Abidin
    KARTAL, Cevat ÇAKIR, Mustafa Said İŞERİ , Gökçe OK (Sekreter), Tarık SÖYLEMEZOĞLU (Yönetici)

    Cihan kardeş ben gayet açık ve net yazacağım. Yeni asya gazetesinin adıyla isim bulan yeni asya cemaatinin kişilere bakış açısını benim kadar sende bilirsin, bizim kişilerle işimiz yok. kişileri nazara vererek kimseninde bu hizmetimizi, karalamaya baltalamaya hakkı yok. sen haklı olarak metin abimi niye çağırmamışlar diyon. bu tip kongreler yıllara sari olarak devam edip geliyor. bu 4. , bundan önce 3 tane daha yapılmış, bu tip sosyal faaliyetlerde herkes bulunacak diye bir durum yok. dünyanın en hoşgörülü cemati yeni asya cematidir. bunu dost düşman bilir.
    son zamanlarda moda olan şey. kişileri hedef gösterip, hizmete darbe vurma planlarından başka bi şey değildir. bu hizmet çok badireler atlattı.
    en yakını seninde yazı yazdığın haber grubu ki, bunlar hizmetimizin son 8 yıllık yönetiminde başrol oynadılar, kendilerini ifade edemediler, ayrı bir tarz benimsediler, ne kadar yeni asya ve demokrat düşmanı varsa topladılar, senin gibi tertemiz pırlanta gibi insanlar, cemaatimize mensup yeni asya ekolüne mensup kardeşlerimizde denge unsuru olarak orada bulunmaktalar, ben buradan şunu anlatmak istiyorum. 1990 yılında bütün müesseselerimize el koyanlarla bile üstadın müspet hareket perensibi gereği beraber hareket etme durumuna gelmişiz. Mustafa sungur ağabeye ahir ömründe biz sahip çıkmışız, diğerlerinede saygıda kusur etmeyiz. yönetim anlayışı farklılıklarından ve enaniyetlerin kabarmasından oluşan bazı ayrı hizmet etme şekilleri dün olmuş, bugünde olacak, yarında olacak. Allah bizi istikamet üzere şahsı maneviye uyanlardan eylesin. Kader bakarsın bugün burada savunduğumuz değerlerin karşısına bizleride çıkarabilir. işte bizleri cenabı mevlam bu durumlara düşmekten kurtarsın.
    karabaşoğlusuda diğerleride taşlar yerine oturdukça yapacakları hizmetleri varsa, hizmetlerini yaparlar bu yeni asya cemaatinin kapısı sonuna kadar açık, gel ne olursan ol gel. fakat kırşehirde ahi evran hazretleri diyor ki, eline, diline, beline dikkat edeceksin.
    cihan kardeşim hakkını helal et senin nezninde biraz kelam eyledik.

  9. Şahin abi,

    Üstad Hazretleri Zübeyir ağabeye demiş ki ölmeden evvel; “Kardeşim küfrün beli kırıldı. Siz Risale-i Nur’un ve hizmetlerin akıbetinden endişe etmeyiniz. İttihad ve tesanüdünüzü muhafaza noktasında endişe ediniz ve buna çalışınız.”

    Benim görüşüm şudur abi. Bir olayda husumet ve tarafgirlik, diğer bir deyişle fitne doğuyorsa eğer, bu olayda haklı yoktur. Yani bahsettiğiniz son 8 yıllık olaylardan İ.B. ve ekibi ne kadar mes’ulse, M.K. ve ekibi de eksiksiz olarak aynı şekilde mes’uldür. Aynı şeyleri Nesil olayı için de söylerim. Çünkü bizler ittihadı temine mecburuz, hem de ne pahasına olursa olsun!

    Metin abiyi, Cemil abiyi, Senai abiyi ve daha nicelerini bir arada görmek istiyorum. Çünkü tek isteğim İTTİHAD-I İSLAM, İTTİHAD-I NURCULAR dır. Vesselam…

  10. [quote name=”Cihan Koç”]Şahin abi,

    Üstad Hazretleri Zübeyir ağabeye demiş ki ölmeden evvel; “Kardeşim küfrün beli kırıldı. Siz Risale-i Nur’un ve hizmetlerin akıbetinden endişe etmeyiniz. İttihad ve tesanüdünüzü muhafaza noktasında endişe ediniz ve buna çalışınız.”

    Benim görüşüm şudur abi. Bir olayda husumet ve tarafgirlik, diğer bir deyişle fitne doğuyorsa eğer, bu olayda haklı yoktur. Yani bahsettiğiniz son 8 yıllık olaylardan İ.B. ve ekibi ne kadar mes’ulse, M.K. ve ekibi de eksiksiz olarak aynı şekilde mes’uldür. Aynı şeyleri Nesil olayı için de söylerim. Çünkü bizler ittihadı temine mecburuz, hem de ne pahasına olursa olsun!

    Metin abiyi, Cemil abiyi, Senai abiyi ve daha nicelerini bir arada görmek istiyorum. Çünkü tek isteğim İTTİHAD-I İSLAM, İTTİHAD-I NURCULAR dır. Vesselam…[/quote]

    Yeni Asya kurucusu Zübeyir ve Mustafa POLAT ağabeylerdir. Sonra Mehmet KUTLULAR gazetenin başına geçti. Biz hep bunu bildik. Ancak şu mesele haline gelmiş şu anki mevcut yönetimin başındaki KUTLULAR’ ın koltuk sevdasını tartışalım.
    Yaş gelmiş 70’e… Halen lokavtları söz konusu… Lokavtların hepsinde inisiyatifi söz konusu. Yeni nesil kovmalar hadi krizdendi diyelim.
    Eski dosyalara bakalım… Hep çizgimize ters yazı yazıyosun gibi amiyane bir uslup ile kovuldular nice yazar ağabeyler. İstişare heyetine, demokratlık çizgisinin muhafazası, “Biz de diğerleri olmayalım… ” söylemlerinin arkasına sığınılarak hep kovulmalar masaya oturtuldu. Ayrılıklara neden oldu. Aslına bakarsanız tek kişi yönetimi demek istiyorum şu anki mevcut yönetime. Daima Mehmet KUTLULAR’ ın sözü geçiyor. Güyya yönetime sunuyor gibi görünüyor. Ama işleyişteki aksaklıkları görünce perde arkasında teokrasi olduğu apaçık, ayan beyan ortada. Şahsen artık KUTLULAR ağbeyin yönetimden elini eteğini çeksin diyorum. Cemaatimizin manevi sıhhati için bu olmalı. Cihan kardeşimizin dediği gibi; Nurcuların ittihadi sağlanamaz yoksa. Şu durumda hep aksar. Zira bildiğini, demokratlık hakikatini inhisarına almış görünüyoruz. Ferdi olmasına rağmen bu arıza, cemaate de mal edilir.
    Vesselam. Ve dua…

  11. Kutlular ağabeyi itham etmedim Tahir bey. Sadece birleşmemiz gerektiğini, ayrılıkların son bulmasını istedim. Bu da Risale-i Nur’a ve Bediüzzaman Said Nursi’ye gönül vermiş birisi olarak hakkım olduğunu zannediyorum. Bahsettiğiniz şeyler doğruysa Kutlular ağabeyin gıybetini yapıyorsunuz, yanlışsa da ona iftira atıyorsunuz. Sizin bu yaklaşımınız da hem size yakışmıyor, hem de ittihada yardımcı olabilecek bir yaklaşım değil malesef 🙁

  12. [quote name=”Cihan Koç”]Kutlular ağabeyi itham etmedim Tahir bey. Sadece birleşmemiz gerektiğini, ayrılıkların son bulmasını istedim. Bu da Risale-i Nur’a ve Bediüzzaman Said Nursi’ye gönül vermiş birisi olarak hakkım olduğunu zannediyorum. Bahsettiğiniz şeyler doğruysa Kutlular ağabeyin gıybetini yapıyorsunuz, yanlışsa da ona iftira atıyorsunuz. Sizin bu yaklaşımınız da hem size yakışmıyor, hem de ittihada yardımcı olabilecek bir yaklaşım değil malesef :([/quote]

    Bahsettiğim şeyler doğru!

    Ben kral çıplaktır dedim. Bunun neresi gıybet oluyor?
    Zaten son beş yıldan öncesine kadar, yönetimdek, idaredekii arızalara temsilciler itiraz etmediler diye hep böyle durumlar yaşanmadı mı?
    İ.B ve ekibi rahat durmasın, yönetim cenahı bunu bastırayım derken antidemokratlık yapsın ben de susayım?
    Kusura bakma kardeşim… ben böyle bir nurculuk görmedim. Ben böyle Yeni Asya’ cılık görmedim, öğrenmedim!
    Tamam amenna Kutlular abi samimidir hizmetinde, uğrunda hapse girmiştir ama günaşırı koltuk sevdası ilerliyor. Neden onca ” Yönetimi bırak” tenkidlerine rağmen üsteledi? Ki seçilecek yön. krl. bşk.’ da gene seçimle gelecekti. Nitekim seçimlerde yapıldı duyumlara göre. Ancak cemaat içinde, bilhassa temsilciler içinde KUTLULAR ağabeyin sevdalısı çok olduğundan gene ay tas aynı hamam.
    Ben koyu mu koyu Yeni Asya ferdiyim kardeşim. Demokratım elhamdulillah. Ben yönetim kurulunu etkileyecek, bağıran çağıran birini istemiyorum.
    Bu kadar… Umarım ne demek istediğimi anlamışsındır!

  13. muhterem kardeşlerim;

    EVVELA böyle bir kongreyi tertiplediği için Yeni asya Gazetesi ve cemaatine teşekkürlerimi arz ederim.

    Bu toplantı vasıtasıyla bazı olayların gündeme gelmesi, konunun muhatapları olmadan gıybet. gıybetide sizler yada bizler ne anlama geldiğini iyi biliyoruz.

    hizmetimizi bir fabrikaya benzetelim. dişliler hepsi birden hareket ettiğinde tam sonuç alınır. bunu hepimiz biliyoruz.

    Kutlular bir kitap yayınladı. görevde olduğu dönemle ilgili olayları orada anlatıyor.

    olayların içinde bulunanlar 1980 öncesinden f.gülen, 1980 sonrasından kırkıncı hoca ve 1990 depreminde ise fırıncı ağabey hayattalar.

    Hizmetlerin anlatıldığı bu kitapta kutluların bunlarla ilgili açık ifadeleri var. hizmetin seyri açısından. bunlar bir cevap versin kutluların anlattıkları doğrumu yanlışmı?

    değerlendirmelere bir bakalım. adam apaçık anlatıyor. bazılarıda ölmeden cevap verir herhalde,

    1990 da yeni nesil olayında kimlerin müesseye hakim olmak için ne dolaplar çevirdiği ve sonrasında birinci ve fırıncı ağabeyi nasıl yalnız bıraktıkları, kimlerin nerelere konduğunu ,KONDU lar araştırılırsa görülür.

    Gelelim cemil kardeşime yeni asya nın ona verdiği şansı hiçbir yayın kuruluşu vermemiştir. bugün nesil gurubunda olmasının tek sebebide kutluların babacanlığıdır. bunu cemile sorabilirsiniz. cemil tokpınar neden yeni asyadan koptu. nesile gitti.

    senai demirci Allah razı olsun güzel hizmetleri var. bu cemaatte halen ona konferanslar verdirmeye devam ediyor. yeni asyadaki adına bakın zamandaki adına bakın. bu kardeşimiz kendisine bir yol çizmişse ne yapılsın

    gelelim karabaşoğluna bunları en iyi gazetemiz genel yayın müdürü kazım güleçyüz bilir. onlara defalarca gazetede şans tanındı. fakat onlar bizim yazılarımız bizim yazdığımız gibi yeni asya da yayınlansın denilince yazılara ara verildi. buda onların tercihi. bu cemaat yeni asya cemati nisan ayı sonunda Kayseriye gençlik kongresine karabaşoğlunu çağırıyor. burda Kutlular müdahale etmiş olsa bu cemaatin en önemli organizasyonuna davet edilirmi?

    değerli kardeşlerim hepimiz bu gemideyiz. kaptanıyla tayfasıyla, hatalar olabilir. ama bizlerin kendimizde bir ışık görüp ayrı hizmetlere başlamamız haliyle sıkıntılar vermekte ve kişilere yüklenmekteyiz.

    geçen yılkı demokratik olmayan bir durumla yönetim görevden alınmış olabilir. yanlış ta yapılmış olabilir. arakasından bu cemmat tekrar seçim yapmıştır. kutlularda velevki yanlış yaptı. oda tercihini bugünkü yönetimden tarafı koymuştur.

    türkiyenin ve dünyanın en demokrat cematinde seçimler her iki yılda bir yapılmakta, kaybeden kardeşlerimiz nerde hata yaptık yada hizmette kusurmu ettikte bu seçimi kaybettik deyip, mücadeleye devam etmesi gerekirken,

    yangına körükle gider gibi bir haber grubu ve dağıtım müessesi kurarak ne kadar yeni asyadan kopanlar varsa onlara sitesinde yer vermiştir. bunun yanında yeni asya ekolünü benimseyen birçok kardeşimizde orada fikir beyan etmekteler. malesef yeni asya hizmet tarzına hucum edenler orada korunmakta, yorum yapmaya çalışanların yeni asya ile müsbet yorumlarının çoğunluğu yayınlanmamaktadır. bunlar MAYES diye bir teşekkül oluşturmuşlardı. bu mayesin neyi var neyi yok. en son başkan bu cemmati bilgilendirmemiştir bile. neymiş. istanbul mayes i kapatmış.

    değerli nurun hadimleri lütfen Allah Rızası İçin olaylara bakalım.daha düne kadar baştacı yapılan KUTLULAR. Niye bugün diktatör oluyor. bunun cevabını kendi nefsimizde arayalım lütfen. biz orada olsak bir sürü okumuş yazmış deliyi nasıl idare ederdik. yada orada olmak istermiydik.

    bu yazılanlar kimseyi kırmak için yazılmamıştır. yukarıda adını saydığımız veya saymadığımız bütün kardeşlerimizle biz bir bedenin azalarıyız. araya arızalar girebilir. bunlarda inşaallah düzelir. hepsini seviyoruz. bunlarında bir bildikleri vardır. bu satırları yazan kardeşiniz anadolunun bir köşesinden olayların seyrine bakarak çıkardığı fakat mahrem konuların içimizde kalması gereği bu yazıdan sonra susmayı tercih edecek

  14. Gıybetin tanımı; “bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek, başka bir deyimle, kendimize söylendiği zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi, din kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamızdır.”

    Niyetimiz ne olursa olsun, yaptığımız bu duruma uyuyorsa buna gıybet denilmektedir.

    [b]Kur’an ve Sünnet, gıybeti yasaklamıştır[/b]: “Bir kısmınız diğerlerinizin gıybetini yapmasın. Sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bundan tiksindiniz değil mi?” (el-Hucurat, 49/12); “Gıybet, kardeşini hoşuna gitmeyecek şekilde anmandır” (Tirmizî, Birr, 23; Dârimî, Rikat, 6; Mâlik, Muvatta, Kelâm,10; Ahmed b. Hanbel, II, 384, 386).

    Allah Resulu şöyle buyurur:

    “Bir kimse yanında hakarete maruz kalan bir mümine gücü yettiği halde yardım etmezse, Allah o kimseyi kıyâmet gününde insanların önünde rezil eder” (Tebarâni).

    – “Her kim gıyabında kardeşinin kusurlarını söyletmezse, kıyâmet gününde Allah da onun kusurlarını örtmeyi tekeffül eder” (İbn Ebi’d-Dünya).

    – “Ey kalbiyle değil, sadece diliyle iman edenler topluluğu! Müslümanların gıybetini yapmayınız, ayıplarını araştırmayınız. Zira kim kardeşinin ayıp ve kusurlarını araştırırsa Allah da onun kusurlarını araştırır. Allah, kimin kusurunu araştırırsa onu evinin içinde bile olsa rezil ve rüsva eder.” (Ebû Dâvud, İbn Ebî Dünya).

    İslam dininde kardeşlik olgusunun, “[b]Müminler ancak kardeştir. İhtilaf ettikleri zaman, iki kardeşinizin arasını düzeltin; ve sakının ki, merhamet olunasınız[/b]” (el-Hucurat, 49/10) ilâhi buyruğu ile kurulmuş olması, İslâm toplumunu bu iman kardeşliği üzerinde yükselen güçlü bir toplum yapmaktadır. Böyle bir toplumda gıybet yoktur.

    Çünkü, Hz. Peygamber (a.s.m)’in buyurduğu gibi, “Mümin müminin aynasıdır. Mümin iki el gibidir, birisi diğerini temizler.” Bu ölçüler, toplumu fitne ve bozgunculuktan uzak tutar.

    Meselemize gelmek istiyorum tekrardan. Sevgili Kemal Akınsoy ağabeyim (Allah razı olsun) bir takım açıklamalarda bulunmuş. Amma velakin ben bir genç olarak açıklama ya da izah talep etmedim ki. İttihad özlemimi ve de bize yakışanı arzuladığımı anlatmaya çalıştım.

    Eskiden adam kazanmaya çalışırmışız. Büyüklerimiz böyle anlattı. Şimdi görüyorum ki; eskiden adam kazanmak için harcadığımız çabanın onda birini bile bugün yetişmiş adamlarımızı tekrar kazanmak için malesef harcamıyoruz. İttihad gerçekten zor mu?

    İttihad için gerekli olan reçetemiz ise İhlas ve Uhuvvet Risalelerinde sunulmuş. Yani çare aramak gibi derdimiz de yok elhamdülillah. Peki neden bu risaleleri umumi olarak yaşamıyoruz. Neden ittihad için himmetimizi sarf etmiyoruz? Ya da ittihad için himmet sarf edenler var da benim mi haberim yok?

    Şahsi görüşüm de şudur ki; Ne Senai Demirci, ne Metin Karabaşoğlu, ne Yavuz Bahadıroğlu, ne İsmail Mutlu, ne Mehmet Fırıncı, ne Mehmet Birinci, ne Said Özdemir, ne Mehmet Kırkıncı, ne Mustafa Sungur, ve ne de ismini daha sayamadığım niye ağabeylerin hiçbirisi kesinlikle Yeni Asya aleyhinde değillerdir! Bu ağabeylerim ve daha nicelerinin son nefeslerine kadar edinecekleri tek gayenin de önce kendi imanlarını sonra da cemiyetin imanlarını kurtarmak olduğunu da adımdan daha iyi biliyorum. Bu yüzden kendilerinin gayesine hizmet eden Yeni Asya’nın aleyhinde olabileceklerine kesinlikle ihtimal vermiyorum!

    Öyleyse ayrı gayrılık niye? İttihadın önündeki engeller nedir? Hz. Mehdi (r.a.) ‘nin talebeleri neden birbirine teavün, tesanüd gibi bağlarla bağlı değiller? Neden, neden ve neden?

  15. Bu denilenler, dediklerim farklı kişiler tarafından, farklı kelimelerle dillendirildi KUTLULAR ağabeye. Yüzüne karşı ifade edildi. Benim burada KUTLULAR ağabeyi tenkid etmem; her yerde görülebilecek tarzdan mı… evet! Yani bu, daha evvel dillendirilen tenkidleri buradan da okuyabilecek KUTLULAR ağabey.

    Gıybetin tanımıymıyş gibi bilgiçlik uslubu kullanmayalım Cihan kardeş.
    Senden daha iyi bilirim gıybetin ne olduğunu!
    Mehmet KUTLULAR ağebey bu cemaate demokratlık çizgisini koruyayım derken, metodta yanlış yaptığı için zarar vermiştir. Bizi bu tarz demokratlık, bu metod temsil edemez.
    Ferdin de reyi var dimi cemaatlerde… var! Öyleyse bende reyimi izhar ediyorum. Mehmet KUTLULAR yönetimi bıraksın artık. Diğer Risale-i Nur eksenli cemaatlerle ilişkilerimiz için gereklidir bu. Bilakis senin bahsettiğin ittihad da sağlanamaz.
    Cerbeze yapmamanı önemle rica ederim.

  16. Tahir Said kardeşim,

    seni medeni cesaretinden dolayı tebrik ediyorum(!)

    nasılda dillendirmişin, bazılarının isteklerini;

    Mehmet Kutlular abimiz bir yere bu saatten sonra hiç gidemez,

    Niye gidemez DECCAL yamakları zaten elini ovuşturmuş bekliyor,

    Aziz üstad Said Nursiye,aziz ağabey Zübeyr ağabeye ve son temsillci Mehmet Kutlulara yapmasını istedikleri Süfyana dost olma tezgahını, tezgahı kuranların başına geçirerek yapmadıkları için GİDEMEZ.

    Bu cemaat süfyanla kavgalıdır. bunun içinde büyük bir bedel ödenmiştir. Bundan sonrada bedel ödenecektir.

    Bir yönetim zaafiyeti gösterip, bunu Kutluların üzerine yıkıp, onun kendi elleri ile yetiştirdiği cemmaat mensuplarına linç ettirme politikasıdır.

    AÇIKCA ifade ediyorum. Kutlular ağabeyin son olaylarda taraf tutmasına en çok içerleyenlerden biriydim.

    ama olaylar Kutlular abinin taraf tuttuğu ekibi haklı çıkarıyor.

    adamlar müessesede yıllarca çalışmışlar, sırtımızdan bir kısmı emekli olmuş, bir kısmı cemaatı tanıyarak kendine yandaş toplamış, şimdi YENİ ASYA cemaatine saldırıyor.

    adama sorarlar. daha düne kadar kapu kulluğu yaptığınız insan buğün mü? diktatör oldu.

    Haydi dktatör oldu diyelim. Yıllarca sizi koruyup kollayan insanın velevki hatalarından dolayı müessese ile ilişikleri kesilmiş olsun. açmı kaldılar, hepsinin elinden birileri tuttu. süfyana karşı yapılan mücadelede saf dışı kaldılar, makam mevki devlet idarelerinden söğüşlenme daha niceleri hepsi bunlarda, ben kızdım ayrılıyorum, yeni asyanın karşısına hemen bir muhalif gurup çıkar. Olmaz haklıysan mücadeleni içeride yapacaksın. mahallinde meşveretlerine sahip çıkacaksın, 2 yılda bir olan yönetim kurulu seçimlerinde de Kutluları devireceksin sana kimse bişey demez.

    bunların ki üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. İttihadı islam yada ittihadı cemaat nasıl sağlanacak, Kutluları harcamak cemaatin birliğini sağlayacaksa benim bildiğim kutlular yıllarca cemaatin 5 kuruşuna tenezzül etmemiş, cemaat mensubu bir abimizin yıllarca zekatıyla geçimini sağlamıştır. cemaatte maddeten mal varlığına bile tenezzül etmeyen bir insana demokratik seçimler yapmamış cemaati dağıtmış felan filan ehli insaf.

    süfyan komitelerinin oyununa gelmeyin. zaten birileri birleştirmek vazifesini üzerine almış, ne kadar ipe sapa gelmez adam varsa toplamış, onun için müsterih olun.

    Kutluları hedef gösterek Süfyan la bu cemaati kimse dost yapamaz. gazetemizin trajı da yayınlarımızda hepsi bize yeter. yapabiliyorsanız. Yeni asyanın dışında hepiniz birleşin ondan sonrada gelin Kutluları varsın ömrünü verdiği davadan uzaklaştıralım.

    beyler karşınızda sungur ağabey yok. deli raporu ile uzaklaştıracağınız kişi, zaten Kutlular davasının delisi olmuş. Biz dava delisiyle yola devam etmeye ölene kadar, ölene kadar, öğleye kadar değil.

    Burada yorum yapan kişlerden birde ricam olacak seversiniz sevmezsiniz. saygı ifadesiyle yaklaşırsanız memnun olrum. Kutlular ağabey diyemiyorsanız sayın kutlular veya muhterem kutlular, fırıncı ağabey, gibi ifadeler kullanılması ricamızdır.

    bırakın herkez benim mesleğim haktır desin, yalnız benim mesleğim haktır demesin. herkes mesleğinin ve meşrebinin muhabbeti ile yaşasın.

    dava yeni asya, bayrak yeni asya gelinmesi ve birleşilmesi gereken yer şahsı manevi, şartlar oluşunca hepsi olur.

    Kim nerde hizmet etmek istiyorsa edebilir. kimseninde elinden zorla tutulacak değil,

    BİZ YENİ ASYA CEMATİNE mensup kardeşleriniz olarak gemiyi terk etmeyeceğiz. geminin içinde kaptanla kalacağız. kaptana bişey olursa bir kaptan bulunur. hiç kimse merak etmesin.

    Fare de olmak istemiyoruz. gemiyi hemen terk etmek için. Gemimiz bizlerin sahili selamete çıkmamıza yardımcı olacaktır. Alabora olursada tevekkeltü alelallah diyeceğiz.

    her zamankinden çok üstadın eserlerini 14 cildi imani, içtimai ve lahikalar olarak okuyacağız. gazetemize sahip çıkacağız. neşriyatımıza sahip çıkacağız, dersanelerimize sahip çıkacağız. bize bir adım gelene her zaman kucağımızıda açacağız. VESSELAM.

  17. [quote name=”Tahir Said”]Bu denilenler, dediklerim farklı kişiler tarafından, farklı kelimelerle dillendirildi KUTLULAR ağabeye. Yüzüne karşı ifade edildi. Benim burada KUTLULAR ağabeyi tenkid etmem; her yerde görülebilecek tarzdan mı… evet! Yani bu, daha evvel dillendirilen tenkidleri buradan da okuyabilecek KUTLULAR ağabey.

    [b]Gıybetin tanımıymıyş gibi bilgiçlik uslubu kullanmayalım Cihan kardeş.[/b]
    Senden daha iyi bilirim gıybetin ne olduğunu!
    Mehmet KUTLULAR ağebey bu cemaate demokratlık çizgisini koruyayım derken, metodta yanlış yaptığı için zarar vermiştir. Bizi bu tarz demokratlık, bu metod temsil edemez.
    Ferdin de reyi var dimi cemaatlerde… var! Öyleyse bende reyimi izhar ediyorum. Mehmet KUTLULAR yönetimi bıraksın artık. Diğer Risale-i Nur eksenli cemaatlerle ilişkilerimiz için gereklidir bu. Bilakis senin bahsettiğin ittihad da sağlanamaz.
    Cerbeze yapmamanı önemle rica ederim.[/quote]

    Şahıs ve olaylar üzerinden konuşanlar, birilerini itham ve tenkid ederek geçimlerini sağlayanlar zaten bei anlayamaz.

    Tahir Said Bey, ben diyorum ki İTTİHAD lazım. Sen diyorsun ki Kutlular ağabeyin gitmesi lazım. Ben de diyorum ki sen haklı olsan bile, Kutlular ağabey gidip başka bir ağabey gelse onda da değişen hiç bir şey olmayacak. Neden mi? ;

    1- Gıybet almış başını gitmiş,
    2- Bilen de bilmeyen de, herkes her şeyi pervasızca konuşur olmuş. (incelik kalmamış)
    3- Yönetimler ferdlerin hukukunu unuturken, ferdler de hakiki fedakarlık kavramını unutmuş,
    4- Büyüklere saygı unutulurken, büyükler de otorite derdine düşüp istibdata düşmüşler de farkında değiller,
    5-…
    6-…


    1000-…


    10000-…

    Yahu ben diyorum ki İTTİHAD edelim. Yukarda saydığım 5 madde gibi en az 50 bin mani var. Bunlar bizi habire kemiriyor. Din-i ifsat komiteleri bizimle resmen kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor bu maniler yüzünden. Yeter artık birbirimizi yediğimiz yahu!

    Ben sana ayet ve hadisle gıybeti önüne koyuyorum. Diyorum ki dediklerin %100 doğru olabilir (zaten yanlış olsa iftira olur ve bu daha büyük günahtır), bahsettiğin kişinin yüzüne de söylemiş olabilirsin. Burada gelip onun arkasından, onun rahatsız olacağı şekilde konuşuyorsan bunun adı gıybettir. Biliyorum demişsin. Madem biliyorsun, Allah’ın ayetine Habibullah’ın (asm) sünnetine uy ve gıybeti bırak kardeşim. Çok mu zor yahu?

    Velhasıl tekrar aynı soruları soruyorum;

    [b]Eskiden adam kazanmaya çalışırmışız. Büyüklerimiz böyle anlattı. Şimdi görüyorum ki; eskiden adam kazanmak için harcadığımız çabanın onda birini bile bugün yetişmiş adamlarımızı tekrar kazanmak için malesef harcamıyoruz. İttihad gerçekten zor mu?

    İttihad için gerekli olan reçetemiz ise İhlas ve Uhuvvet Risalelerinde sunulmuş. Yani çare aramak gibi derdimiz de yok elhamdülillah. Peki neden bu risaleleri umumi olarak yaşamıyoruz. Neden ittihad için himmetimizi sarf etmiyoruz? Ya da ittihad için himmet sarf edenler var da benim mi haberim yok?

    İttihadın önündeki engeller nedir? Hz. Mehdi (r.a.) ‘nin talebeleri neden birbirine teavün, tesanüd gibi bağlarla bağlı değiller? Neden, neden ve neden?[/b]

    Ve Kemal Akınsoy beyefendi size soruyorum;

    Yeni Asya cemaatimizin vazife ve hedefleri arasında İttihad-ı İslam ve Risale-i Nur Talebelerinin İttihadı var mı, yok mu? Varsa bu hedefe yönelik neler yapıldı, yapılacak? Eğer yoksa, gerekçe nedir?

    NOT: Derin devlet deyip de züğürt avuntusu yapılması çözüme bir katkı sağlamıyor. Üstad ve Zübeyir ağabey zamanında da derin devletin alası vardı ama ittihad da vardı. Kendi hatalarımızın faturasını derin devlete kesmenin bize yararı olmayacaktır.

  18. Değerli arkadaşlar;

    ittihadı yeni asya diyelim.

    ben 86 yılında nurları tanıdım. o günden önceki ayrılıkların ihtilal vasıtasıyla olması sebebi ile eskilerle birleşme zor görünüyor.

    fakat 1990 yılındaki yeni nesil, 93 yılındaki bünyamin ateş gillerin grubu ve aslında ayrılık gibi görünsede meşrep farkından dolayı karabaşoğlu ekibi bunlar zamanla yeni asya ya gelip gitmekteler, sıkıntı burada malesef siyaseten yeni asya gazetesiyle oynı siyasi görüşü taşıyamamalarından kaynaklanma diye düşünüyorum.

    son olaylar ise hizmet içinde hizmetin dışına taşan bir hareketin önlenmesine yönelik bir durum gibi görünüyor.

    son olaylarla ayrı gibi görünen kardeşlerimizin bazı konularda ayrı düşünmelerine rağmen, demokratik olmayan bir olayla görevden hizmetlerden uzaklaştırma gibi bahaneleri var. burada da hedef Kutlular ağabeyi harcama gibi bir duruma getirildi.

    arkadaşlar hizmet içinde kalıp hizmete yönelik çalışmalarını yaptıkları süre içerisinde Dünyanın en demokratik cemaati içinde yine hizmet edeceklerini zannediyorum. Bazı yanlış uygulamalar olmuş olabilir. bunlarda zamanla aşılacak.

    ben diyorum ki, 1986 yılından itibaren oluşan şahsi, indi ve yanlış anlaşılmalardan oluşan Nesil hadisesi de dahil çözülür, belki hizmetlerimiz ayrı ayrı yapılabilir. ama önümüzdeki günlerde yayınların dağıtımı ve pazarlanması noktasında nesil olsun yeni asya olsun, karakalem olsun, zafer olsun, gençlik yayınları olsun tabi sayamadığım bize yakın yayın evleride var. bunlar önümüzdeki günlerde yayınların pazarlanması ve satışları noktasında ortak bir dağıtım müessesesi noktasında bir araya gelebilirler.

    çünkü bunun emareleri üstadla ilgili toplantılarda bir araya geliniyor.insani ve sosyal münasebetler bu iş için ortamı müsait konuma getirmekte.

    inşaallah iyi günler gelecek. fecri sadık doğdu. Mehdinin hazretleri görev başında bu görevide bazı talebeleri göreceğine göre,

    iyi olacak önümüzdeki günler iyi gelecek.

    buradan seneye 50. vefat yılında üstad yılı olması için bediüzzaman yılı olması için bugünden hazırlıklara başlayalım.

    seneye bediüzzaman yılı iyi gelecek bu cemaate.

    birlik ve beraberlik yılı olacak inşaallah.

    ittihadı nurcular geliyor. çekilin yoldan.

  19. Bütün saff-ı evvel ve takipçileri bir araya gelmedikçe bunun adı ittihad olmaz!

    İttihad için çalışan varsa ben canımla kanımla var gücümle ittihad için çalışmaya hazırım. Benden bu kadar…

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*