Ahiret ticaretinin kudsî pazarı: Üç Aylar

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Bugün manevî bir ihtar ile sizin hesabınıza bir telâş, bir hüzün bana geldi. Çabuk çıkmak isteyen ve derd-i maişet için endişe eden kardeşlerimizin hakikaten beni müteellim ve mahzun ettiği aynı dakikada bir mübarek hatıra ile bir hakikat ve bir müjde kalbe geldi ki: Beş günden sonra çok mübarek ve çok sevaplı ibadet ayları olan şuhur-u selâse gelecekler. Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerif’te yüzden geçer, Şaban-ı Muazzam’da üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarek’te bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadir’de otuz bine çıkar. Bu pek çok uhrevî faydaları kazandıran ticaret-i uhreviyenin bir kudsî pazarı ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü ehl-i imana temin eden şuhur-u selâseyi böyle bire on kâr veren medrese-i Yusufiyede geçirmek, elbette büyük bir kârdır; ne kadar zahmet çekilse, ayn-ı rahmettir. İbadet cihetinde böyle olduğu gibi; Nur hizmeti dahi nisbeten, kemiyet değilse de keyfiyet itibarıyla, bire beştir. Çünkü bu misafirhanede mütemadiyen giren ve çıkanlar, Nurun derslerinin intişarına bir vasıtadır. Bazen bir adamın ihlâsı, yirmi adam kadar fayda verir. Hem Nurun, sırr-ı ihlâsı siyasetkârâne kahramanlık damarını taşıyan, Nurun tesellilerine pek çok muhtaç bulunan mahpus bîçareler içinde intişarı için bir parça zahmet ve sıkıntı olsa da, ehemmiyeti yok. Derd-i maişet ciheti ise, zaten bu üç ay, ahiret pazarı olmasından, her biriniz çok şakirdlerin bedeline, hatta bazınız bin adamın yerinde buraya girdiğinden, elbette sizin hâricî işlerinize yardımları olur diye tamamıyla ferahlandım ve bayrama kadar burada bulunmak büyük bir nimettir bildim.

Said Nursî

Şualar, On Dördüncü Şua, s. 519

LÛ­GAT­ÇE:

derd-i maişet: geçim derdi ve zorluğu, geçim sıkıntısı.

hasene: hayırlı amel, Allah rızasına uygun iş.

intişar: yayılma, yaygınlaşma, neşrolunma.

kemiyet: bir şeyin adet, miktar ve sayı olarak ifade edilebilen durumu, nicelik.

Leyle-i Kadir: Kadir Gecesi, Kur’ân-ı Kerîm’in dünya semasına nâzil olduğu gece, Ramazan ayı içerisinde gizli olmakla beraber daha ziyade 27. gece olarak idrak ve ihya edilen gece.

meşher: teşhir yeri, sergi, gösterme yeri.

şuhur-u selâse: Üç Aylar; Receb, Şaban ve Ramazan.

ticaret-i uhreviye: ahiret ticareti, ömür sermayesi sayesinde ahiretle ilgili manevî kazanç sağlama.

uhrevî: ahirete dair, ahirete ait, ahiret âlemiyle ilgili.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*