Asr-ı Saadet modeli

Balıkesir’deki programda konuşan gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, Bediüzzaman’ın daha meşrutiyet gündeme gelmeden cumhuriyetten bahsettiğini belirterek, “Üstad doğrudan doğruya Asr-ı Saadeti ölçü almıştır” dedi. Kutlular bugün karşı karşıya olunan sorunların çözümü için Bediüzzaman’ın eserlerindeki imanî ve içtimaî düsturların hayata tatbik edilmesi gerektiğini söyledi.

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, vefatının 45. yıl dönümünde Balıkesir’de Salih Tozan Kültür merkezinde düzenlenen bir toplantıda rahmetle anıldı. Toplantı Zağnos Paşa Camii müezzinlerinden hafız Mehmet’in Kur’ân-ı Kerim tilaveti ile başladı. Gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, Bediüzzaman Hazretlerinin vefat yıldönümü sebebiyle 19-27 Mart tarihleri arasında bir dizi anma programı düzenlendiğini belirterek, “Bu zincirin en son halkasını İstanbul’da 27 Mart tarihinde gerçekleştireceğiz. Üstad Hazretleri bu tür faaliyetlerle anılmaya layıktır. Üstad Hazretleri çok yönlü bir insandır ve öyle bir asrın adamıdır ki âlem-i İslâmın esaret altına girdiği bir asrın adamıdır. 20. asır hak ve hürriyetlerin genişlemeye başladığı bir asırdır. Bir taraftan âlem-i İslâmın hastalıklarını teşhis ederken diğer taraftan da imanî mevzularda çalışmalara başlamıştır. Bizim dinimiz ve kitabımız Kur’ân ve Peygamberimiz en son din, kitap ve Peygamberdir. Her asrın Kur’ân’a ihtiyacı vardır” diye konuştu.

“Üstad daha meşrûtiyet hareketleri tam mânâsıyla gündeme gelmeden cumhuriyetten bahsediyor” diyen Kutlular, “Bu meşrûtiyetin ne olduğunu, bunu İslâm kabul eder mi? Etmez mi? Nedir? Ne değildir? Bunları Üstad Hazretleri halletmiştir. Çünkü, Üstad Hazretlerinin ölçü aldığı yer doğrudan doğruya Asr-ı Saadettir. Asr-ı Saadette halifeler seçimle işbaşına geliyor. Seçim hürriyeti var. O isim ve şekilci değildir. Her şeyin içine bakıyor” dedi.

Kutlular, İslâm tarihinin özgürlük ve hürriyet adalet örnekleriyle dolu olduğunu belirterek şunları söyledi: “Şimdi biz, düşünebiliyor musunuz bir bürokratı bile yargı önüne, adalet huzura çıkaramıyoruz önünde 40 tane engel var. Ama Fatih ile bir gayr-i müslim eşit şartlarda kadı huzuruna çıkıp yargılanıyorlar. Kadı efendi Fatih’i tazminata mahkûm ediyor. Adalet sadece kadı huzurunda değil hayatımızın her safhasında olmalıdır. İnsan hakları konusunda da bizim tarihimiz şeref levhaları ile doludur. Savaşta bile kızlara, kadınlara, çocuklara, ihtiyarlara dokunmayacaksın diyor. Zorla kimseyi Müslüman yapmayacaksın diyor. Dolayısıyla Üstad Hazretlerinin imanî, içtimaî düsturlarını hayata hakim kılmalıyız. o­nun eserlerin okuyup anlamaya çalışmalı ve hayata tatbik etmeliyiz.”

Başörtüsü konusuna da değinen Kutlular, “Başörtüsü Allah’ın emridir. Siyasî bir sembol değildir. Her ne kadar birileri malzeme yaptıysa da bu İslâmın emri olduğu için kullanılmaktadır. Artık 27 Mayısların, 12 Martların, 12 Eylüllerin ve 28 Şubatların bir daha bu millete yaşatılmamasını istiyoruz” diye sözlerini tamamladı.

Konuşmalardan sonra İbrahim Özdabak tarafından sunumu yapılan “Zamana Düşen Işık” adlı sinevizyon ilgi ile izlendi. Toplantıya, DYP Hatay milletvekili Mehmet Eraslan ile AKP Adıyaman milletvekili Fehmi Hüsrev Kutlu telgraf gönde-rerek tebrik etti.

Batı rönesansı İslâma borçlu

Şaban Döğen, “Avrupa medeniyet ilmini İslâm dünyasından almıştır. Batılılar rönesansı İslâm dünyasına Müslüman âlimlere borçludur. İlim düşmana karşı bir silâhtır. Terakkinin yolu ilimden geçer” dedi. Döğen konferans sonrasında kitaplarını imzalayarak okuyucuları ile sohbet etti.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*