Bin Aydan Hayırlı Olan Gece

Müslümanların çok sayıda mübârek gün ve geceleri vardır. İslâm’da en kutsal ve en fazîletli gece ise Leyle-i Kadirdir. Bu gece, Allah’ın Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (asm) ümmetine bir ikrâmı ve ihsânıdır. Ümmet-i Muhammed (asm) olarak ne kadar şükretsek azdır.

 

Leyle-i Kadir; Kadir gecesidir. Kur’ân-ı Kerîm’in dünya semâsına nâzil olduğu bu gece Leyle-i Kadir olarak bilinir. Âlem-i İslâmda Leyle-i Kadir telâkki edilen Ramazân-ı Şerîfin yirmi yedinci gecesi ümmetin ittifak ettiği gecedir. İnşâallah ümmetin bu ittifâkı bu geceye tevafuk cihetinde bütün Müslümanları ümitlendirmektedir. Bu gece için Bedîüzzamân Hazretleri şöyle bir îzâhat yapar: “Bir kısım müçtehidler o geceye Leyle-i Kadri tahsis etmişler. Hakîkî olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor, İnşaallah hakîkî hükmünde kabule mazhar olur.1”

Leyle-i Kadrin, seksen küsur seneden ibâret olan bin ay hükmünde olduğunu, nass-ı Kur’ân gösteriyor. Cenâb-ı Hak, Kadir Sûresi’nde şöyle buyurur: “Biz O’nu (Kur’ân’ı) Kadir Gecesinde indirdik. Kadir Gecesinin ne olduğunu bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adındaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler. O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir.2 ”

Leyle-i Kadrin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazân’ın yirmi yedinci gecesinde olduğunda bir ittifak vardır. Hz. Peygamber (asm) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak; “Siz Kadir Gecesini Ramazân’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız.3 ” buyurmuştur. Başka bir hadîste ise İbn Ömer (r.a) söyle nakletmiştir: Sahabelerden bazı kimselere, rüyalarında, Kadir Gecesinin, Ramazân’ın son yedi günü içinde olduğu gösterildi. Resûlullah (asm) onlara: “Görüyorum ki rüyalarınız Ramazân’ın son yedi günü hakkında birbirine uygun düşmüştür. Artık kim Kadir Gecesini aramaya kalkışırsa, onu Ramazân’ın son yedisinde arasın” buyurmuştur.4

Leyle-i Kadir, Ramazân-ı Şerîfin mecmuunda gizlenmiştir. Ancak; Rivâyât-ı sahiha ile Efendimiz (asm) “Leyle-i Kadri nısf-ı âhirde, yani son on beş gün içinde, özellikle aşr-ı âhirde, yani son on günde arayınız.5 ” ferman etmiştir. Bedîüzzamân Saîd Nursî’de şu ifâdelerle konuya açıklık getirir.“Bu gelecek geceler, seksen küsur sene bir ibâdet ömrünü kazandıran Leyle-i Kadrin gelecek gecelerde ihtimâli pek kavî olmasından istifâdeye çalışmanın” ne kadar mühim olduğu anlaşılmaktadır.

Leyle-i Kadir, kudsî ve ulvî bir hakîkat hükmündedir. Onun için de yüz bin elle aramak gerekir. Mübârek Ramazân’ın Leyle-i Kadir sırrıyla, seksen üç sene bir ömr-ü mânevî kazandırması sırr-ı hikmetiyle bu gecenin bereketi ve feyzinden istifâde etmek gerekir. Kur’ân okuyarak, ubûdiyet ve zikir ile bu gece ihyâ edilmelidir. Ne kadar çalışılsa kâr üstüne kâr olur.

Kadir Gecesinde neler yapılabilir? Kadir Gecesini namaz kılarak, Kur’ân-ı Kerîm okuyarak, tevbe, istiğfâr ederek ve duâ yaparak değerlendirebiliriz. Üzerinde namaz borcu olanların nâfile namazı kılmadan önce hiç değilse beş vakit kaza namazı kılmaları dahâ fazîletlidir. Kazası yoksa nafile kılabilir.

Kadir Gecesini ihyâ edenin, Ramazân orucunu tutanın, haccı kabul olanın, bütün günahları affolursa da, namaz, oruç ve kul borçları ödenmiş olmaz. Bunları kaza ederek, ödeyerek borçtan kurtulmak gerekir.

Hz. Aişe validemiz demiştir ki; Rasûlûllah’a (asm):

“- Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir Gecesine rastlarsam nasıl duâ edeyim?” diye sordum. Rasûlûllah (asm):

“- Allahümme inneke afüvvün tühıbbü’l-afve fâ’fu annî: Allah’ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet.” diye duâ et, buyurdu.6”

Cenâb-ı Hakîm-i Mutlak, şu dâr-ı tecrübe ve meydân-ı imtihanda, çok mühim şeyleri, kesretli eşya içinde saklıyor. O saklamakta, çok hikmetler, çok maslahatlar vardır.

İslâm kaynaklarında belirtildiğine göre Allah Teâlâ bir takım hikmetlere dayanarak Kadir Gecesini ve onun dışında dahâ bazı şeyleri de gizli tutmuştur. Bunlar: Cuma günü içerisinde duânın kabul olacağı saat; ilâhî isimler içerisinde İsm-i Azam; insanlar içerisinde veliy-i kâmil; zaman içerisinde kıyamet ve hayat içerisinde ölümdür. Bunların gizli tutulmasından maksat mü’minlerin uyanık, dikkatli ve devamlı Allah’a ibâdet ve taat içerisinde olmalarını sağlamaktır. Mü’minler bu geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli, ibâdet ve taatle değerlendirmelidir. Çünkü sırr-ı imtihan bunu gerektirir.

Ramazân-ı Şerîfte a’mâllerin sevabı bire bindir. Kur’ân-ı Hakîmin, hadîsin hükmüyle, herbir harfinin on sevabı vardır; on hasene ve sevap sayılır, on Cennet meyvesi getirir. Ramazân-ı Şerîfte Kur’ân-ı Hakîmin her bir harfinin on değil, bin; ve Âyetü’l-Kürsî gibi âyetlerin herbir harfi binler; ve Ramazân-ı Şerîfin Cumalarında dahâ ziyâde sevap vardır. Leyle-i Kadirde her bir a’mâlin otuz bin sevabı olur. İşte bu mübârek gecede her bir harfi otuz bin bâki meyveler veren Kur’ân-ı Hakîmin mânevî kazancı mü’minlere ne kadar bâki meyveleri kazandırır. Öyleyse bu kudsî, ebedî ve kârlı ticâreti kaçırmamak için çalışmak gerekir.

Bu gecenin öyle bir ânı vardır ki o anda yapılan ibâdet ve duâlar mutlaka makbul olur. Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü tevbe ve istiğfar ile geçirmek gerekir. Bu da kişinin imânını hem kuvvetlendirir hem de tazeler.

Ya Rabbi, Ramazân-ı Şerîfi ve Ramazân-ı Şerîfteki Leyle-i Kadri lâyıkıyla idrâk etmeyi bizlere nasip et. Yaptığımız ubûdiyetlerimizi ve duâlarımızı bu gecenin hürmetine kabul buyur. Âmîn!

Dipnotlar:

1- On Dördüncü Şuâ.

2- Kadir Sûresi; 97 /1-5.

3- Buhari, Müslim.

4- Buhari, Müslim.

5- Müslim, Siyâm: 207-219.

6- Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*