Bir Çanakkale vardı

Daha doğrusu, bir var oluş ve yok oluş savaşı idi bu…

Sadece Çanakkale’nin savaşı değildi. Bir ülkenin savaşı idi. Daha da önemlisi; bir ümmetin savaşı idi.

Ve, bu savaşın baş komutanı, Harbiye Nazırı Enver Paşa idi.

Her yıl on sekiz Mart tarihinde bu kahraman insanın ismini zikreden çok az insan vardır. Ehli salibin bu en son hücumu ile karşı karşıya idi Osmanlı.

Yılların kini, yılların hırsı vardı. Yorgun bir ordu, yorgun ve yoksul bir millet. Çanakkale bu idi.

Bir solukta anlatılacak bir tarihi hadise değildir. Düşmanların bir toprak parçasından ziyade bir manevî hayatını yok etme niyeti vardı.

Çok kolay kazanacakları bir savaş zannediyorlardı bu savaşı. Ülkelerin, hatta kıt’aların köylerinden ve şehirlerinden askerler vardı bu savaşta.

Bunlar Müslüman askerlerdi. Bir çoğunun geriye dönüş ümidi yoktu. Ama, hiç tereddüt etmeden gittiler cepheye. Kimi evli idi kimi nişanlı. Kiminin bıyıkları yeni yeni terliyordu.

Tokat’tan yaşları on beş olan gençler gönüllü gittiler cepheye. Adına yanık türküler yakıldı. Cephede bir yüzbaşı ağır yalı idi. Vücudundan oluk gibi kan akıyordu.

İki askere emir verdi: “Beni ayağa kaldırın!”

Karşısında iki cihan serverini (asm) gördü: “Zahmet buyurdunuz ya Resulullah” dedi ve son nefesini verdi.

Her asker, Çanakkale Savaşı bitti zannediyordu.

Asıl düşman “ruh ve maneviyatı silme planını” sonradan içtekilere yaptıracaklardı.

İşte Çanakkale o zaman geçildi. Osmanlıdan intikal eden ne kadar manevî hasletlerimiz varsa yeni idare hepsini unutturmak istedi.

Çanakkale’yi geçemeyenlerin hesap edemedikleri bir kuvvet vardı.

Bediüzzaman ve talebeleri. Bu tahribatın tamirine bütün kuvvetleri ile karşı koydular. Dördüncü dönemin de adileşen tahribatlarını tamire Nurlar’la mukabeleye devam ettiler.

Ejderhanın beli kırılmıştı. Bir daha belini doğrultamaz hale gelmişti.

İşte Çanakkale ikinci defa tekrar geçilemedi. Bu millet değerlerine tekrar sahip çıkmasını bildi.

Raşit Yücel

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*