Bir Hıristiyan mü’min olarak, Said Nursî’nin ciltler dolusu eserlerini okurken, onlarda iç dünyamda hemencecik ma’kes bulan birçok bakış açısı ve tavır buluyorum. Bu kendini Allah’a adamış Müslüman düşünürün yazılarında kendi bir ve tek Allah inancım ile çakışan o kadar çok nokta keşfettim ki, doğrusu onu şahsen tanımış olmak isterdim— tâ ki, birçok noktada doğrudan ona sorular yöneltip, verdiği cevaplardan istifade edebileyim.”1
Bu satırlar 1981’de Vatikan’ın Dinler Arası Diyalog Konsülünün Asya Masasına tayin edilen, 1988’de aynı departmanın bölüm başkanı olan ve hâlen Roma Dinlerarası Diyalog için Cizvit Sekreteryasının genel sekreteri Prof. Dr. Thomas Michel S. J.’e ait.
Prof. Dr. Thomas Michel, Bediüzzaman’ı, yaşadığı yıllar boyunca —Birinci Dünya Savaşı ve onu takip eden yıllar gibi— Hiristiyanlar ile Müslümanlar arasında büyük gerilimlerin yaşandığı anlarda, Müslüman-Hıristiyan diyaloğu meselesi üzerine kafa yormuş ufuk açıcı bir düşünür olarak görür. “Onun bu konudaki görüşleri bizlerin kendi tefekkürümüz açısından da geçerlilik arz etmektedir ve kendisinin konuyla ilgili görüşlerinin çoğu, hepsi de Allah’ın birliğine inanan Müslüman ve —ümit ederim— Hıristiyan cemaatleri içerisinde ancak şimdi bereketli meyveler verme noktasına gelmiş bulunmaktadır”2 der.
Müslümanlarla Hıristiyanların medeniyetin eleştirilmesi noktasında ittifak hâlinde olduğunu belirten Prof. Dr. Michel, “Allah’a inanan mü’minlerin teşkil ettiği her cemaatin başlıca görevlerinden biri, içinde yaşadığımız çağın meydan okumaları ile yüzleşmektir” der. Hz. İsa’nın da, Hz. Muhammed’in çağlarında zulüm ve haksızlıkla yaptıkları mücadeleleri hatırlatır ve içinde yaşadığımız çağ için de, “Herşeyde ve her fiilde Allah’ın rızasını gözeten samimî mü’minlere karşı, kendine has meydan okumalar geliştirmiştir. Bunlar genellikle ‘çağdaş uygarlık’ yahut ‘modern medeniyet’ adı verilen şeyde hülâsa edilebilir” der ve bugünkü medeniyetin iyi yanlarıyla birlikte kötülükleri de beraberinde getirdiğini belirtir. Bu modern medeniyete dahil olan bir kısım insanlar artık Allah’a ihtiyaç hissetmeyecek derecede bir düşünce tarzına sahip olmakla kalmayıp hayat yolculuklarında rehber olması için Allah’ın kelâmına başvurma ihtiyacını da hissetmemektedirler.
Prof. Dr. Thomas Michel, “Hayat yolculuklarını her açıdan Allah’ın rızasına uygun biçimde yaşama arzusunda olanlar için, modern medeniyetin eleştirisini yapmak, kaçınılmaz bir görevdir. İşte Said Nursî, bizim yüzyılımızda bu görevin, modernitenin değerlerine eleştirel bir yaklaşım formüle etme görevinin Müslümanlar ve Hıristiyanlar tarafından beraberce icra ve ifa edilmesi gerektiğini kabul eden öncü düşünürlerden biriydi. 1946’da, İkinci Dünya Savaşının sona ermesinden kısa bir zaman sonra şu ifadeleri kullanmıştı: “Şimdi ehl-i îman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanın dindar ruhanîleriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilâf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerektir. Çünkü küfr-ü mutlak hücum ediyor.”
Dipnot:
1. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu-IV, s. 527.
2. A.g.e., s. 528..
Benzer konuda makaleler:
- Said Nursî Allah inancını yaydı
- Hutbe-i Şamiye Washington’da
- Said Nursi´den öğreneceğimiz çok şey var !
- Said Nursî’nin eserlerinden çok etkilendim
- Mesajları neydi?
- Diyalog ehlinde rekabet olmaz
- Diyalog yetmez, ittifak lâzım
- Evet ey Hıristiyanlar!
- Nurculuk alet edilemez
- Bediüzzaman Eskişehir’de anıldı
1952 yılında Çorum’un Kargı ilçesinde doğdu. Ortaokulu ilçesinde, İmam-Hatip Lisesini Çorum’da bitirdi. 1974’te Erzurum Yüksek İslâm Enstitüsü’nden mezun oldu. Beş yıl Sarıkamış Vaizliği yaptıktan sonra Millî Eğitim Bakanlığına geçti. Yurdun değişik yerlerinde ortaöğretimde Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenliği yapan Döğen, 1996’da emekli oldu. Evli; ikisi kız, biri erkek üç çocuk babasıydı.
Şaban Döğen, ani rahatsızlığı dolayısıyla 29 Ekim 2009 tarihinde İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Koroner Bakım servisine yatırılmış, yoğun bakımda yaklaşık 1 hafta kaldıktan sonra aniden fenalaşması üzerine 4 Kasım sabaha karşı 01.35’de Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
İlk eseri Kur’ân’dan Tekniğe olan Döğen’in Yeni Asya’da çıkan eserleri şunlardır: Kur’ân-ı Kerîm ve Türkçe Açıklamalı Meali (heyet), Câmiü’s-Sağîr Muhtasarı, Tercüme ve Şerhi (Komisyon, 3 cilt); Dinimi Öğreniyorum, Müslüman İlim Öncüleri Ansiklopedisi (2cilt), Kur’ân’dan Tekniğe, Kur’ân’dan İcadlara, Kur’ân’dan Kâinata, Hayat Ne Güzel, Gençliğe Mesaj, Huzura Koşmak, Risâle-i Nur ve Tarikat.
İlk yorum yapan olun