Bugün bayram, erken kalkın çocuklar

“Bugün Bayram,
Erken kalkın çocuklar
Giyelim en güzel giysileri
Elimizde taze kır çiçekleri
Üzmeyelim bugün annemizi!

Bugün Bayram
Çabuk olun çocuklar
Annemiz bugün bizi bekler
Bayramlarda hüzünlenir melekler
Gönül alır bu güzel çiçekler”
diyordu Barış Manço şarkısında.

Barış Manço’nun şarkısı bugün bile hâlâ radyo ve televizyonlardan çalınıyor. Çünkü geçerliliğini koruyor.

Gerçi, elimizde ne taze kır çiçekleri vardı, ne de üzecek bir annemiz!

Evet bayramda en güzel giysilerimizi giyiyorduk ama tek tip formayı aratmıyordu bu kıyafetler.

Yepyeni ve gıcır gıcırdı ya, o bize yetiyordu. Hayırseverlerin gönderdiği kurbanları alır, hemen yurdun görevlileriyle birlikte hayvancağızı yere yatırır, kıbleye karşı tekbirlerle boğazlar, sonra çengele asıp derisini yüzer, etini de yemekhaneye gönderirdik.

Evet Yetiştirme Yurtlarında geçen mutat bir Kurban Bayramı’ndan bahsediyorum.

Her Kurban Bayramı Yetiştirme Yurtlarında o gün farklı bir telaş yaşanırdı. Kurbanlıklarını getiren hayırseverler, hayvanın bizzat başında bulunur ve kesim işini sonuna kadar takip eder, kimileri de yemek saatine kadar bekler, et veriliyor mu diye denetlerdi.

Akrabası olan birçok arkadaşımız izin alır, bayramlarını memleketinde veya köyünde geçirirken, biz geride kalanlar iki elin parmaklarını geçmezdik. Bu yüzden kimi zaman öğretmenlerimiz bizi İstanbul’un en mutena çay bahçelerini gezdirirdi.

O zamanlar İstanbul konut istilasına uğramamış ve henüz topraklar bakirdi. Gezdiğimiz her yer yeşillikti ve rüzgarların saçlarımızı okşadığı dönemleri yaşadık. O zaman her yer Yeşilçam filmlerindeki gibi siyah-beyaz görünüyordu bize.

O günler zihnimde hâlâ taptaze.

Barış Manço’nun şarkısı bizim gençlik evremize tekabül ediyordu. Dünyaya daha farklı bakıyorduk. Ne çok ideallerimiz ve hayallerimiz vardı. Aklımız bir karış havadaydı. Ayaklarımız yere basmıyordu.

Ama bir gerçek daha vardı ki, Türkiye’de 12 Eylül darbesinin palet izleri henüz tazeydi. Darbe kavramını bizzat yaşayarak öğrendik.

“Anarşi önlendi” deniyordu ama “anarşiye zemin hazırlayan” unsurların üstü örtülüyordu. Hatırlayanlar bilir, anayasa referandumunda yüzde 90’ın üzerinde “evet” oyu çıkmıştı. Ortak arzumuz, darbe anayasasından bir an önce kurtulmak…

Neyse, biz burada bir/iki fazladan söz sarf ederek israf-ı kelâm etmeyelim ve ağzımızın tadını bozmayalım.

Dememiz o ki, bu bayramda korunmaya muhtaç çocuklarımızı unutmayalım ve Yetiştirme Yurtlarını ziyaret edelim. Yine korunmaya muhtaç ihtiyarları da unutmayalım ve bizden bekledikleri ilgiyi onlardan esirgemeyerek Huzurevlerini ziyaret edelim, gönüllerini hoş tutalım.

BAYRAM DUASI

Ya İlâhi!

Bu bayramı “bayram” gibi yaşayamayan Mısır, Arakan, Suriye, Afganistan, Doğu Türkistan, Çeçenistan ve daha nice beldelerde zulüm gören kardeşlerimize sabır ihsan et!

Allah’ım!

Bizi, ailemizi ve ülkemizi düşmanların şerrinden muhafaza eyle!

Bize af ve mağfiret et, bu seneki bayrama eriştirdin… Bir sonraki Kurban’a da eriştirmek nasip et ve her günümüzü bayram eyle! (Amin)

Bu vesileyle okurlarımızın ve İslâm âleminin Kurban Bayramı’nı en içten duygularla kutluyor, ailenizle birlikte bayramı huzur içinde geçirmenizi temenni ediyorum.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*