Gazze’ye katkımız ne oldu?

FREE Gaza Movement-Özgür Gazze Hareketi ve İnsani Yardım Vakfı İHH öncülüğünde Gazze’ye giden gemilerin başına gelenler ve İsrail’in aşırı güç kullanarak silahsız dokuz Türk vatandaşını öldürmesi sonrası yaşanmakta olanları siz de izliyorsunuz.

Gemileri Türk hükümeti göndermediği gibi organizasyonda da devletin herhangi bir rolü olmadı. Hatta bilgiler netleşiyor; hükümet, gemilerin Gazze’ye değil başka bir yere, mesela Mısır’ın limanlarına gitmesi için girişimde de bulunmuş.

Ancak bunlar önceki gelişmeler. Bir kere İsrailli komandolar gemilere saldırdıktan ve kan döktükten sonra Türkiye, bütün devlet gücüyle kendi vatandaşlarını savunmak için pozisyon aldı. Dün Cengiz Çandar da çok güzel bir bilanço yayımlamıştı, hükümetin taleplerinin çoğu da yerine geldi.

Henüz yerine gelmeyen taleplerden biri, dünyanın dört bir yanından ve Türkiye’de onca barış eylemcisini o gemilere bindiren sebebi ortadan kaldırmak, yani İsrail’in Gazze’ye uyguladığı haksız ve insafsız ambargonun kaldırılmasıydı.

Birinci günden beri bunu yazmaya çalışıyorum: Türk diplomasisinin ve elbette hükümetin siyasi hedefi, bu ambargonun kaldırılması olmalı. Ambargo kalkmadıkça Türkiye, Gazze’ye gerçek anlamda bir yardımda bulunmuş sayılamaz, sadece moral vermiş olur.

Günlerdir haberler geliyor, İsrail’in ambargoyu kaldırmaya değil ama yumuşatmaya hazırlandığı yönünde. Dün komik bir yumuşatma yapıldı, artık Gazze’ye girmesi yasaklı mallar listesinde patates cipsi, reçel, kurabiye gibi maddeler yer almıyor!

Evet Gazzeliler elbette kurabiye, reçel ve patates cipsi de yiyebilmeli ama bundan önce Gazze’ye İsrail’in yıktığı evlerin yerine evler, okulların yerine okullar, hastanelerin yerine hastaneler, işyerlerinin yerine işyerleri yapılabilmeli. Gazze’ye elektrik sağlanmalı. Gazze’ye içmesuyu sağlanmalı. Gazze’ye atık su tesisleri yapılabilmeli. Gazze’ye yollar, çocuk parkları, alışveriş merkezleri yapılmalı.

Dün ajansların Gazze’den gündelik yaşamı gösteren fotoğraflarını tararken gözlerim doldu. Çadırda yaşayan insanlar, sahilde kumda uyuyanlar, patlak bir topla futbol oynamaya çalışan çocuklar…

İsrail, Gazze’de taş üstünde taş bırakmamacasına insafsız bir intikam savaşı yaptığı yetmezmiş gibi yıktıklarının yeniden yapılmasına da izin vermiyor. Oysa, Gazze’yi İsrail’in yeniden inşa etmesi lazım. Gazze’ye tazminat ödemesi lazım İsrail’in.

Türkiye, işte bunu sağlamak için çalışmalı.

(…)

Hükümetin amacı bağcıyı dövmek değil de üzüm yemekse, gemi olayını salt tepki göstermenin ve dünyanın vicdanına seslenen bir retorikle konuşmanın ötesinde bir fırsata çevirebilir, Gazze ve Filistin için olumlu sonuçlar alınmasına yardımcı olunabilir.

Yoksa retorikten kolayı yok. Atarsınız nutkunuzu, verirsiniz coşkunuzu, yürür gidersiniz. Önemli olan Filistinlilerin hayatını düzeltmek.

İsmet Berkan / Radikal, 10.6.2010

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*