Nedendir, bilmiyorum; efkâr bastı, üzüldüm,
Bedenime bürünüp, Yunusleyin göründüm,
Buna benzer bir kelâm, yıllar önce duymuştum,
O günler ne günlermiş, derin derin düşündüm.
“Bir musîbet, bin nasihat”; tâ atadan kalma,
Nasihat almak için, musîbet, lâzım sanma,
Anlayana, sivrisinek, meydan sazı gibidir,
Anlamazsa, ne yazık; beyhude davul çalma.
İz bırakan nasihat, paha yetmez kıymettir,
Yolcuya yol gösterir; doğrulara yöneltir,
Ehlinden gelir ise, bal şerbeti olur da,
Teskin eder gönülleri, tasaları eritir.
Kusuru söyleyen dost; gizlenirse, düşmandır,
Düşman ile dost olanlar, ömür boyu pişmandır,
Gövdedeki kurtları nasıl fark etmez insan,
Ahmaklığın âlemi yok; sunduğu hâl, hüsrandır.
Ali Rıza Aydın
Benzer konuda makaleler:
- Elif San’at Fidanlığı
- İman Nimeti (İkinci Söz)
- “Kazibin kizbini ilan etmek lazım”
- Küçük dairede büyük hizmet
- Ağlatan soru
- İyi dost, en güzel aynadır
- Baharı yaşamak
- Risale-i Nur’dan korkmayın!
- Helâketin kapısı: Yalan!
- Yaşananlar
İlk yorum yapan olun