Nurlarla değer kazanan gençlik

“Gençleri imana ve İslâmî hayata hazırlamak için heyecan ve aşkla donatmak gerekir. İdeal bir gence yakışan, olgun ve şuurlu bir Müslüman olmaktır.

Bunun için de ilim ve imana çalışmak, hayatını İslâmın yüce prensiplerine göre yaşayıp, gençlik günlerini boşu boşuna kaybolmaktan kurtarmak gerekir.” diyen Zübeyir Gündüzalp Ağabeyimizin hayatı ve hatıraları genç nesiller için en güzel örnektir. Bizler de Ankaralı gençler olarak Zübeyir Ağabeyimizi fırtınalı ve dağdağalı hayatlarımıza fener misâli rehber edinerek, değer kaybeden gençliğe değer katmak için yaz boyunca Türkiye’nin, hatta dünyanın dört bir yanında okuma programları yapan kardeşlerimiz gibi okumak için İzmit’te toplandık. Hepimizin amacı olgun ve şuurlu bir Müslüman namzedi olarak ilm-i imana çalışmak, Risale-i Nur’un ulvî bilgisiyle bilgin olmaya gayret etmek ve gençliğimizi çirkinleşmekten, gençlik günlerimizi boşu boşuna öldürmekten kurtarmaktı.

Gençlerin az okumasından yakınanlar bu programları görmüyor, duymuyorlar mı diye düşünmeden edemiyorum. Birçok kez dillendirdiğimiz gibi Türkiye’de ve dünyada okuma oranında çıtayı yükselten Nur Talebeleri ve tabiî ki de yaz okuma programındaki gençler, değer kaybeden ve yozlaşan günümüz çaresiz gençliğinin tek dayanak noktası konumundadırlar. İleride de inşaallah güneş gibi girdikleri yeri aydınlatacak ve fener misâli kaybolan gençliğe ve insanlığa onlar rehber olacaklardır.

Bu amaçla yapılan programlardan birini gerçekleştirmek için İzmit’te toplandık kardeşlerimizle. Şunu belirtmeliyim ki, başta bu kadar keyfiyetli ve istifadeli bir program olacağını tahmin etmemiştim. Cenâb-ı Hakk’ın yardımı ve Üstad Hazretlerinin himmeti ile başladık programımıza. Okuduk, okuduk… Okudukça değiştik, temizlendik. Kirlenen ruhumuzu, dilimizi temizledik Nurlarla. Bazılarımıza garip gelebilir dil de kirlenir miymiş diye, kirlenir. Hem de çok kirlenir. Üstümüz başımız, odamız, evimiz, kullandığımız eşyalarımız gibi dilimiz de kirlenebilir. Dilimizin kirlenmesi salt konuşmamızı etkisi altına almaz; düşüncelerimizin, duygularımızın da bir kir tabakasıyla kaplanmasına sebep olur. Bu kir hayat şeklimizi, düşüncelerimizi, tercihlerimizi, kısacası her şeyimizi dolaylı olarak veya doğrudan etkiler. İşte tam bu safhada Risale-i Nur tam bir temizlik işçisi gibi görev yaparak, kirlenen dilimizi ve ruhlarımızı dünyevî pisliklerden arındırır, bizleri temizler. Okumalıyız, daima okumalıyız bu yüzden. Korkmalıyız okumamaktan. Çünkü bu kirlerden ancak okumakla kurtulabiliriz, nurlu âlemlere okumakla geçebiliriz.

Bu programın belki de en büyük katkısı bu oldu gençlere. Okumanın önemine vardık hep birlikte bir daha. Fark etmiştik ilk günkü kişiler olmadığımızı, fark etmiştik ruhumuzun da nefes aldığını. Fark etmiştik nesl-i cedid olduğumuzu inşaallah.

Helâl dairesinin keyfe kâfi olduğunu bir kez daha anladık bu programla. Helâl dairesinde olunca bir başka lezzet kesbediyor her şey. İşte bizler de böyle girdik Mübarek Ramazan ayına. Bizleri hiçbir konuda yalnız bırakmayan Mahmut ve Ali Ağabeyimize, yapmış olduğu dersler ile ufkumuzu açan Salih Çökren Ağabeyimize, yeni yeni Zübeyirler yetişsin diye bütün gençlere Zübeyir Ağabeyimizin hayatını hediye eden Muhammed Kurhan Ağabeyimize, Yeni Asya Kitap büromuzda bizlere her türlü kolaylığı sağlayan ve kitap hediye eden Salih Oral ve Rıdvan Ercan Ağabeyimize kısacası her türlü ihtiyacımızı gören İzmit cemaatine buradan bütün gençler adına binlerce kere teşekkür ederiz. Seneye tekrar görüşmek temennisi ile…

Cenâb-ı Hakk’a vücudumuzun zerrelerinin zerrat-ı kâinatla darbı adedince şükür ve hamd olsun.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*