Şamda Risale-i Nur Günleri

23. Uluslararası Şam kitap fuarı 11 Ağustos cumartesi günü sona erdi. 10 gün süren ve 21 ülkeden 427 yayınevinin katıldığı fuarı 1 milyona yakın ziyaretçinin gezdiği tahmin ediliyor

Bu seneki fuara Mısırdan Sözler Yayınevi de ilk kez kendi standıyla katıldı. Böylece Risale-i Nurlar müstakil bir stantta sergilenme olanağı buldu.

Ortadoğunun en büyük kitap fuarlarından birisinde bulunmaktan son derece memnun olduklarını söyleyen Sözler yayınevi yetkilileri Risale-i Nura gösterilen ilgi ve alakanın her geçen gün katlanarak arttığını ifade ettiler. Fuar hakkında görüşlerini aldığımız yayınevi çalışanları şöyle konuştular:

Üstad hazretleri hakkında arap radyove televizyonlarında çıkan çok sayıda yayın neticesi olsa gerek Bediüzzaman Said Nursi ismini duymayan kalmamış gibi. Üstadı bir şekilde duyan bu insanlar fuarda birden bire karşılarında Risalei Nurları bulunca kitaplar kapışıldı. Özellikle Üstadı daha iyi tanımak için Tarihçe-i Hayat en fazla alınan kitaplar arasında yer aldı.

Bununla birlikte Üstadın Arapça yazdığı İşaratul İ’caz ve Mesnevi-i Nuriye eserleri de en çok rağbet gösterilen eserler arasında yer aldı. Küçük kitaplardan ise en fazla hastalar risalesinin satıldığını söyleyen stant yetkilileri Iraklı bir gencin ise her küçük risaleden 10-15 adet arası alıp dağıtmak için Irak’a götüreceğini söylediğini belirttiler.

Diğer bir Iraklı genç ise Risale-i Nurları okudukça imanının inkişah ettiğini söyleyerek bir takım külliyat aldı.

Gençler hocalarından üstadı ve Risale-i Nur’u duyduklarını söyleyerek kitaplara ilgi gösterdiler. Birçok öğretmenin ise bizzat öğrencileriyle gelip o­nlara kitapları tanıtmaları ve aldırmaları fuarın dikkat çekici özelliklerinden biriydi. Öyle kiyayınevi yetkilileri tanıtım için çok çaba harcamadıklarını vurguladılar. Risale-i Nurlarla alakalı dağıtılan küçük broşürlerden ise her kim okuduysa geri dönüp birkaç kitap aldığına dikkat çektiler.

Fuara hanımların da ilgisi büyüktü. Bir hanımefendi Üstadın kendi aleminde en yüce şahşiyetlerden birisi olduğunu söyleyerek çocukları ve kendisi için kitap satın aldı.

Cami imamlarının ve Üniversite öğretim görevlileri ise Üstadı vasıflandırmak için çekinmeden; asrın müceddidi, en büyük islam alimi gibi sıfatları kullandılar.

Kendi müşahedelerimize göre ise; arap dünyası özellikle Üstadın hayatından, mücadelesinden, “Hakkın hatırı a’lidir” diyerek kimseye boyun eğmemesinden, şeriatın tüm hakikatlerine sıkı bağlılığından çok etkilediyorlar. Üstadı tasavvuf büyüğü zanneden bazıları ise eserlerdeki akli ve mantıki çıkarımları okudukça bu kanaatlerinden vazgeçiyorlar. Böylesine bir izah tarzı ve ilmin, böylesine bir şahsiyetle bir araya gelmesinin çok ender olduğunu söyleyerek bunun ancak “Bediüzzaman”a has olduğuna karar veriyorlar. İslami kitapları okumaya alışık olanlar, zor olarak gördükleri meselelerde bile Risale-i Nurun suhuletli ve icazlı açıklamalarının takdire şayan olduğunu belirterek uslubun farkına ve güzelliğine hayran oluyorlar.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*