Afrika´ya Risâle-i Nur reçetesi

Image
Konferans daha önceleri planlanmış olmasına rağmen bu günler Güney Afrika’da yaşanan ve bir çok komşu ülke mültecinin ölümüne sebep olan gençlik olaylarıyla aynı döneme denk gelmesi Nursî’nin fikirlerine olan ilgiyi daha da arttırdı.

“Ümitsizlik ve Ümit Arasında Bocalayan Gençliğin Problemleri: Risâle-i Nur’dan Çözümler” konulu konferans, Kanada, ABD, İngiltere, Türkiye ve Güney Afrika’dan akademisyenlerin katılımıyla Güney Afrika’nın Cape Town şehrinde gerçekleştirildi. İki gün süren konferansla birlikte Cape Town’a gelen akademisyenlerden Müslüman kökenli olanlar konferans öncesi farklı camilerde konuşma yaparak çeşitli konulara ilişkin Nursî’nin fikir ve düşüncelerini cami cemaatlerine anlattılar. Böylece konferansın yanı sıra Güney Afrika’lı Müslümanlar Cape Town’da uzun süreli bir kültürel faaliyetle buluşmuş oldular. Güney Afrika’da yerleşik Divine Trust Foundation tarafından organize edilen konferansın açılışı şehrin önemli bir kültür merkezi olan Baxter Theater Center’de yapıldı. Sunuculuğunu ITV televizyonu sunucularından Şamsa Hanımın yaptığı toplantının açılışında Kur’ân-ı Kerim tilâvetinden sonra vakıf adına hoş geldiniz konuşması yapıldı. Nursî ve eserlerini tanıtan sinevizyonun izlenmesini müteakip Eyalet Başkanı İbrahim Resul’ün mesajını temsilcisi Tahir Salih okudu. İbrahim Resul mesajında kısaca şöyle dedi: ‘’Güney Afrika’da yapılmakta olan bu birinci Uluslararası Risâle-i Nur ve Said Nursî konferansına davetiniz için çok teşekkür ederim. Bu konferansın burada düzenleniyor olması gerçekten Cape Town, Western Cape ve Güney Afrika için büyük bir şereftir. Bu gün dünya her zamankinden daha çok Said Nursî’nin manevî liderliğine ve entelektüel katkılarına ihtiyaç duymaktadır. Onun kültürlerarası diyaloğa ve çok kültürlü toplumların bir arada yaşamasına sunmuş olduğu pratik, yaşanabilir çözümler her türlü takdirin üstündedir. Dolayısıyla düzenlemiş olduğunuz “Ümitsizlik ve Ümit Arasında Bocalayan Gençliğin Problemleri ve Dinin Cevabı: Risâle-i Nur’dan Çözümler” konulu gençliğimizin problemlerine odaklanmış bu konferansla Nursî’nin fikir ve düşüncelerinin insanlığı aydınlatmaya devam edeceğinin iyi bir göstergesidir. Önümüzdeki iki gün süreyle devam edecek toplantının başarılı geçmesini diliyor ve yabancı ülkelerden gelen misafirlerimize de güzel Cape Town’umuzda iyi günler geçirmelerini temenni ediyorum.”
Image

Açılış oturumundan sonra dört tebliğin sunulduğu ve başkanlığını Uluslararası Barış Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salie Abrahams’ın yaptığı birinci oturumda Prof. Dr. Faris Kaya ‘’Modern Türkiye’de İslâm ve Said Nursî’’ konulu tebliğini sundu. İkinci olarak Kanada Mc Gill Üniversitesinden Prof. Dr. Bilal Kuşpınar ‘’Gençliğin Korunmasında ve iyi Yetiştirilmesinde İmanın Rolü: Risâle-i Nur’un Ahlâkî Eğitim Modeli’’ konulu tebliğini sundu. Profesör Kuşpınar, kendisini gençlerin yerine koyarak tebliğini yazdığını söyledi. Kuşpınar, ‘’Said Nursî’nin eserlerinde dile getirmiş olduğu gibi hayata, çevreye ve dünyaya imanla bakınca her şeyin bir anlamının olduğunu görüyorum. İmansız gözle bakınca ise her şey anlamını yitirip abesiyete dönüşmüş oluyor. Gençlik gelişen teknolojik aletlerle yalnızlaşmakta ve ümitsizliğe düşmekte. İşte Nursî tam bu noktada gençlere her şeye mânâ-i harfi ile bakmasını öğretmek istemiştir. Ta ki onlarda imanla hayatlarına mânâ katsınlar ve niçin yaşadıklarını bilsinler. Günümüzde gençlik bir çok nimete mazhar olduğu için hayata anlam verememekte, yalnızlığa ve ümitsizliğe düşmekte. İşte tam bu noktada Nursî hayatın esas gayesinin ebediyet olduğunu, ebedî değerler için çalışmak gerektiğini, imanın esaslarını ispat ederek kâinata mânâ-i harfi nazariyle bakmasını öğretmektedir. Nursî’de yeis yoktur, ümit vardır ‘’ ifadeleriyle konuşmasını sürdürdü.

Nevada (ABD) Üniversitesi Profesörlerinden Prof. Dr. Yunus Çengel’in sunduğu ‘’Gençliğin Yetiştirilmesinde Risâle-i Nur Yaklaşımı: Türkiye Deneyimi’’ konulu tebliğ ise dinleyiciler tarafından büyük ilgi ile karşılandı. İlk oturum Johannesburg Üniversitesinden Prof. Dr. Yusuf Dado’nun ‘’Güney Afrika Millî Gençlik Komitesi ve Risâle-i Nur” başlıklı tebliği ile devam etti ve Stellenbosch Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yusuf Waghid: ‘’Eğitim, Sorumluluk ve Adalet: Ahlâkın İkamesinde ve Adaletin Yerli Yerince Oturtulmasında Said Nursî’nin Düşünceleri’’ konulu tebliği ile sona erdi. Genç bir akademisyen olan Profesör Waghid tebliğinde adalet ile eğitim arasında güzel bir ilişki kurarak adaletin sağlanması için Nursî’nin niçin eğitim üzerinde bu kadar durduğunu anlattı. Daha sonra konuyu Afrika kıt’asına getirerek dünyada en büyük adaletsizliğin yaşandığı Afrika kıt’asının çözümünün de Nursî’nin dediği gibi eğitimden geçtiğini ifade etti. Yine eğitim ile sorumluluk duygusu arasında benzer bağ kurdu ve Afrika’nın bu nemelâzımcılıktan kurtulması için yine Nursî’nin görüşlerine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Tebliğini şu cümle ile bitirdi ‘’Nursî’nin işaret ettiği gibi en büyük düşman cehalettir. Afrika’nın kurtuluşunu hedefleyen ve eğitime dayalı olmayan hiçbir proje başarılı olamaz. Bizim üç düşmanımız var: Cehalet, zaruret ve ihtilâf. Çareler ise san’at, marifet ve ittihattır.’’

Image

İkinci oturumda sırasıyla İngiltere Canterbury Christ Church Üniversitesinden Prof. Dr. Gareth Jones’un ‘’Tarihin Telâfisi: Risâle-i Nur Üzerine Notlar ve Cape Town’un 6. Mahallesi’’ konulu duygu yüklü tebliği, ardından Kwa Zulu Üniversitesinden Suleman Dangor’un ‘’Risâle-i Nur’un Günümüz Gençliğinin Problemlerinin Çözümüne Katkısı’’ konulu tebliği, ABD VTS’den Prof. Dr. Barney Howkins’in ‘’Dinin Gençliğin Yetiştirilmesindeki Yeri ve Rolü: Risâle-i Nur Örneği’’ konulu tebliği, Prof. Dr. Salie Abrahams’ın ‘’Çok Kültürlü Bir Toplumda Gençlik Eğitimi: Risâle-i Nur Yaklaşımı’’ konulu tebliği, son olarak da Johannesburg Üniversitesi’nden Prof. Dr. Eşref Dokrat’ın ‘’Nursî’ye Göre Havf ve Reca Kavramları’’ konulu tebliğleri sunuldu.

Sempozyumun bittiği günün akşamı 100’e yakın seçkin bir misafir grubuna yemek verildi. Orada da birbirinden güzel konuşmalar yapıldı. Güney Afrika’da herkesin sevip saydığı önemli bir dinî lider Ömer Habir de toplantıya katılıp kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında şu tesbitlerde bulundu: ‘’Bu dünyada herkes bir yarış içinde. Fakat yarışlar farklı farklı. Atletler kendi aralarında koşarak yarışırlar ve biri şampiyon olur. Güreşçiler yarışır birisi yener ve şampiyon olur, madalya alır. Eserlerinden okuyup gördüğüm kadarıyla Said Nursî’nin de bir yarış içinde olduğunu söylemek mümkün. Fakat o farklı bir yarışta; tevazu ve mahviyet yarışında.’’

Toplantının ikinci günü ise akademisyenlerin katımıyla halka yönelik olarak bir lise salonunda yapıldı.

{mosquelle}Barla Platformu{/mosquelle}

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*