Almanya´da din dersleri başlıyor

Almanya’nın Baden – Württemberg Eyaleti’nde 2006 yılı sonbaharında İslam dersleri verilmeye başlanıyor. Hristiyan Demokrat Birlik partisi üyesi olan Eyalet Başbakanı Erwin Teufel ve Kültür Bakanı Anette Schavan, 12 ilkokulda bu derslerin bir deneme olacağını açıkladı. Berlin’de ise başka bir İslam dersi modeli üzerinde çalışılıyor.

Eyaletteki diğer partilerin temsilcileri de bu adımı olumlu olarak değerlendirdi. Bu şekilde, İslam dersinin imanı esas alacak şekilde verileceği bir model uygulamaya sokuluyor. Başarılı olursa, bu model başka eyaletler için de örnek oluşturacak. Buna karşılık Berlin Eyaleti’nde, başka bir model üzerinde duruluyor. Bu iki model aynı zamanda, Almanya’da bu konuda birbirine neredeyse taban tabana zıt iki anlayışın varolduğunu gösteriyor. Baden-Württemberg Eyaleti’nde imanı esas alan İslam derslerinin önümüzdeki yıldan itibaren verilmeye başlayacağı haberi sürpriz şekilde geldi. Çünkü eyaletin Kültür Bakanı Anette Schavan yakın zamana kadar, böyle bir dersin hazırlanmasına katkıda bulunacak güvenilir bir İslami cemaatin bulunmamasını gerekçe göstererek, bu dersleri reddediyordu. Bugün ise Bakan, hem geçmişte bu derslere karşı olmadığını öne sürüyor, hem de şimdi koşulları değiştirenin Federal İdare Mahkemesi’nin Şubat ayında aldığı bir karar olduğunu anlatıyor:“Ben, bu din dersini hiç reddetmedim, fakat olası ortaklar arayışındaydım” dedi Schavan Deutsche Welle’yle konuşurken. Çünkü o­na göre bu derslerin yapısı bunu gerektiriyor ve Federal İdare Mahkemesi kararını açıkladıktan ve eyalet yönetimi din hukukçularına da danıştıktan sonra, artık ana – babaları ve o­nların yerel cemaatlerini ortak kabul edeceğini biliyor. En azından, başka bir ortak bulunmadığı sürece.Müfredatın hazırlanması

Bu modele göre, ana – babaların kendini dahil kabul ettiği cami cemaatleri ya da Müslüman derneklerle uzmanlar, ders müfredatını hazırlayacak. Dersleri ise şu anda da zaten devlet memuru olarak öğretmenlik yapan Müslüman öğretmenler verecek. Bu öğretmenlerin, İslam dersleri verebilecek duruma gelmeleri için, kendilerine Karlsruhe ve Ludwigsburg Eğitim Yüksek Okulları’nda ek eğitim verilecek.

Yaklaşık 70 bin Müslüman öğrenci bulunan eyalet okullarında okutulmasına karar verilen bu İslam dersleri, Almanya’daki genel eğilime uygun düşüyor. Bu eğilim, din derslerinin genel olarak devlet tarafından değil, kiliseler ya da dinsel cemaatler tarafından iman esas alınarak verilmesini öngörüyor. Bu, Katolik ve Protestan çocuklarda bugüne kadar uygulanan sistem aynı zamanda.

Fakat son yıllarda üzerinde çok tartışılmaya başlanan İslam din dersi konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyor. Çünkü tüm Müslümanlar’ı temsil yeteneğine sahip bir otorite yok. Buna karşılık, aralarında Milli Görüş gibi, Anayasal düzene saygı gösterdiğinden birçok kimsenin kuşku duyduğu Müslüman dernekler, bu dersleri vermek ya da en azından müfredatının belirlenmesine katılmak için baskılarını her geçen gün artırıyor.

Dernekler tanınmıyor

Bu noktadaki sıkıntının Baden-Württemberg’de de hala sürdüğünü Kültür Bakanı Schavan’ın sözleri gösteriyor. “Bu derneklerin tanınması gibi bir durum yok” diyor Schavan ve “Dilekçe veren herkesin dahil olduğu bir yönlendirme grubumuz vardı. Fakat ortaklarımız bu derneklerden biri değil, ana-babalar ve o­nların Müslüman cemaati olacak. Çünkü dersin temeli, belli bir imanı paylaşanların cemaatidir” diye sözlerini sürdürüyor.

Fakat adı geçen cemaatler arasında, birçoklarının rahatsızlık duyacağı grupların da bulunduğu biliniyor. Schavan, bu duruma rağmen öğrenciler arasında hoşgörü ve anlayışın ek bir önlem alınmadan sağlanabileceğinden de kuşku duymadığını belirtiyor ve sadece İslam dersinin devlet okullarında okutulmasının bile, farklı inanç ve dinler arasında saygının oluşturulmasına katkı olacağını savunuyor.

Berlin Eyaleti’nin modeli

Berlin’de ise bugünlerde Alman Sosyal Demokratlar’ı, Sosyalistler ve Yeşiller arasında başka bir model gündeme geliyor. Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin Berlin’deki eğitim politikası uzmanlarından Ahmet İyidirli kendi tasarımlarını şöyle anlatıyor:

“Eğitim sistemi içersinde çocuklarımıza belli değerleri vermek istiyoruz. Herkesin üzerinde anlaştığı konu bu. Yalnız verilmek istenen toplumssal değerler sadece dini değerler değil. Doğal olarak dini değerleri de içeriyor. Bizim öne çıkardığımız model, ahlak ve din kültürü biçiminde bu derslerin verilmesi, çocuklara değerlerin bu dersler çerçevesinde anlatılması ve her inançtan çocuğun, hatta aileleri inançsız olsa bile birlikte bu dersleri yapmaları, zorunlu bir ders olması ve çocukların bu değerleri birlikte öğrenmeleri.”

Bu modelde de din eğitimi seçmeli ders şeklinde bulunacak. Ancak devlet bu dersleri de denetleyecek.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*