Başarı yolunda önemli prensipler

Image
Tırmandığı kaya ile kertenkele kadar bütünleşmesini bilen ve bunu devam ettiren; hedefe giderken titremeyen ellere sahip olabilen; her türlü engele karşı ısrarlı olmanın yanında bir o kadar da fedakârlık yapmayı gösterip bunu anlatabilen; fedakârlığın, hedefle bulunduğu nokta arasındaki mesafede karşısına çıkabilecek her engelin bedelini ödemek olduğunu bilen; dâvâsı ve sevdikleri uykusuz geceler isterse onu tereddütsüz verebilen; şartlar ne olursa olsun, inandığı kudsî değerler adına en sevdiklerini terk etmek gerekiyorsa terk edebilen; en önemlisi içindeki tatlı dile ve sese kulaklarını tıkamaya hazır olan, içindeki o tatlı dilin, amansız düşmanı olduğunu bilen; “İnsan için çalıştığından başkası yoktur” (Necm Sûresi, 39) hakikatine gönül rahatlığı, tevekkül ve teslimiyet içinde katlanabilen; bilgiyi, kaynağına bakarak küçümsemeyen bir tavrın içinde olabilen en yakın dostlarınız size koltuk değnekleri verebilirler.

Unutmayın ki, yürüyecek olan yine sizsiniz.

Kar, dağına göre yağarmış. Her hâl ve şartta, bütün bütün, Yaratandan ümit kesmemektir mühim olan.

İnsana insan olduğu için değer vermeyi devamlı tatbik edebiliyor muyuz?

İşinizi en mükemmel şekilde yapabiliyor musunuz?

Gerçek sakatlığın, gaye yoksulluğu, sorumsuzluk ve uyuşukluk olduğunu idrak edebilmişseniz, hayatı kavramada ve başarıya yönelmede doğru yoldasınız demektir.

Vicdanen ve kalben sağlıklı bir inanç sistemi ve istikametli bir yaşantı tutturmuşsanız, mükemmelliğe talipsiniz demektir. Hiç kimsenin gücü böyle bir muhteşemliği görmemezlikten gelemez.

İnsanların gözünde markalar çok değerlidir. Fakat parçalardaki hatalar da, hiçbir zaman gözden kaçmaz. Onun içindir ki parçalardaki bu hataların zaman içerisinde “markadan” vazgeçmeye dönebileceğini unutmamak gerekir.

Aynı anda, aynı çizgide, aynı şahsiyet, karakter ve kimlikle dolaşırken, iki insan olmamak gerekir. Yani kendi kendimize ters düşmemek lâzım. O hâl Allah korusun sonun başlangıcıdır!

Güçlükleri göze almadan hiçbir kolaylıkla karşılaşmanın mümkün olmadığını görmek ve idrak etmek gerek.

İstenilenleri, arzu edilenleri, amaç edinilip ulaşmaya çalışanları her arayanın bulamadığı doğrudur. Ama aramadan da hiçbir şeyin bulunamayacağı bir başka doğrudur.

Yumruğu demirleştikçe, eldiveninin ipeği kalınlaşanlar mutlu sona ererler. Bu kâinatta cereyan eden her işte sonuç olarak bu değişmez anlayış ve sabır geçerlidir. Ara safhalardaki geçici krizlere takılıp kalmamak gerektir.

Her saniyesini gayesiyle buluşturan ve ona kilitlenenler mutlu sona mutlaka ererler.

Bütün bütün elde edilemeyenin, bütün bütün terk edilemeyeceğini teorikten tatbikata geçirebilenler, hayatın tadını ve lezzetini etrafıyla birlikte paylaşarak yaşama bahtiyarlığına kavuşurlar.

Kendi dilinizi konuşan insanlarla birlikte olmayı ve onlarla yolları ayırmamayı temin edebiliyorsak, doğru yoldayız demektir.

İçinde bulunacağımız ortamı ve grubu, dilimizi konuşan toplumlardan seçersek, sağlıklı neticelere ulaşma konusunda doğru istikametteyiz demektir. Bununla birlikte her an yepyeni sürprizlere hazırlıklı olmak da, hayatı olduğu gibi kabullenmek ve mutluluğu yakalamanın bir başka sonucudur. Toplulukların fertleri eritme, etkileme, başkalaştırma, kendi rengini verebilme tehlikesine karşı alınacak en tesirli ve netice verici yol; dostlarımızı ve içinde yer alacağımız topluluğu çok itinalı ve dikkatli seçmektir. Böyle bir davranış aynı zamanda büyük ölçüde sosyal ve toplumsal hayatımızı da seçmek olduğundan önemli bir tercihtir. İnsanların iyi ve kötü alışkanlıkların çoğunu, topluluk içinde kazandığı inkâr edilmez bir vakıadır. Öyleyse kendi hayatımızın tercihlerini yaparken çok fazla bonkör davranmamalıyız. “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” diyen Cervantes’in tesbiti dikkate değer.

Sabrın diğer adının, “zamanı lehimize çevirme san’atı” olduğunu unutmayalım. Affedici olmanın yanında, sözümüzün eri olmak da büyük maharet ve fazilet örneğidir.

Böyle güzel ve muhteşem maharetlerle, en bahtiyar dostlarınızla birlikte hayatımızın idâme ve devam etmesi dilek ve temennisiyle.

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*