Bediüzzaman’da ötekileştirme yok

Bursa’da düzenlenen panelde Bediüzzaman’ın ‘Müsbet Hareket ve Hürriyet’ konularındaki mesaj ve yorumları değerlendirildi.

DÜNYA BARIŞI İÇİN MÜSBET HAREKET

Bursa Yeni Asya Derneği ile Bursa Temsilciliğimizin düzenlediği panelde konuşan Prof. Dr. Nurettin Abut, “Bediüzzaman sadece fert, aile, toplum değil, dünya barışı için çok önemli prensipler ortaya koymuştur. Dünya barışının sağlanması için müsbet hareket şarttır. Onun hayatında ötekileştirme yoktur” dedi.

ÜSTAD SİYASETE ALET EDİLMEMELİ

Prof. Dr. Hüseyin Uzun da “Üstad siyaset üstü bir âlimdir. Siyaset boğuşmalarına alet edilmemelidir. Siyaset cereyanları tarafgirlikle hareket ettikleri için, dine hizmet metodu olamazlar. Siyasette oy odaklı çalışmak gerekirken, din için rıza-yı İlahî noktasında çalışmak gerekir” şeklinde konuştu.

Bediüzzaman’ın hayatında ötekileştirme yoktur

Bediüzzaman Said Nursî’ nin vefatının 54. Yıldönümü münasebetiyle Yeni Asya Gazetesi Bursa İl Temsilciliği ve Bursa Yeni Asya Derneği tarafından “Bediüzzaman Said Nursî’ye göre Müsbet Hareket ve Hürriyet” konulu panel Merinos Kültür Merkezi Osmangazi Salonunda gerçekleştirildi. Kur’an-ı Kerim Tilavetini Beytullah Özdemir”in, açış konuşmasını Dr. Orhan Kaşlıoğlu’nun, moderatörlüğünü Av.Kadir Akbaş’ın yaptığı “Bediüzzaman Said Nursî’ ye göre Müsbet Hareket ve Hürriyet” konulu panelde Prof. Dr. Nurettin Abut, Prof. Dr. Hüseyin Uzun, Prof. Dr. Mümtazer Türköne ve Doç. Dr. Ahmet Yıldız panelist olarak yer aldılar.

Beytullah Özdemir”in aşr-i şerif tilaveti ile başlayan panelin açık konuşmasını yapan Bursa Yeni Asya Derneği Başkanı Dr. Orhan Kaşlıoğlu, “Nasıl Kur’an-ı Kerim böyle güzel bir sada ile güzel makamlarla okunduğu zaman insanı mest ediyorsa Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri de Kur’an’ın yüce hakikatlerini ifade ettiği Risale-i Nurlar okunduğu ve dinlendiği zaman insanın kalbi aynı şekilde mutmain oluyor. Huzur buluyor. Zaman en büyük müfessirdir hükmünü icra ederse itiraz edilmez. Geçmişten günümüze şöyle bir bakarsak farklı anlaşılan kavram ve fikirlerin bugünlerde hızla yer değiştirdiğini görüyoruz. Sözlerle ifade edilemeyecek haksızlıklara ve zulümlere muhatap olan Bediüzzaman Said Nursî kaderin kendisi hakkındaki hükmünü bayraklaşan hayatıyla ifade edebilmiştir. İman mücadelesi ile Kur’anın sönmez ve söndürülmez bir ruh olduğunu dünyaya ilan etmiştir. Global fikir ve inanç dünyasında haklı olarak çağın tefsiri ünvanını kazanan Bediüzzaman Said Nursî’nin kaleme aldığı Risale-i Nur’lar zamanımızda okunuyor, sahipleniliyor. Sadece Nur talebelerinin değil ilim, irfan dünyasının anlayışından, dost ve düşmanın elinden imanın Kur’an’ın bir tefsiri olarak bütün dünya okuyor, sahipleniyor ve neşrediyor “ dedi.

DÜNYA BARIŞI İÇİN

Prof. Dr. Nurettin Abut, Bediüzzaman çok ilginç bir zamanda eserlerini yazdığını, fikirlerini beyan ettiğini ve toplumun nabzını tuttuğunu; halen de devam eden ve bugünde en büyük problemlerden olan dünyadaki açlık, işsizlik, fakirlik, hastalıklar, eğitim, işgal, savaşlar bütün bu problemleri Bediüzzaman birkaç cümlede topladığını ve sadece problemleri tespit etmekle kalmadığını aynı zamanda da çözüm önerileri sunduğunu belirterek, “Bizim düşmanımız; cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet, ittifak silahıyla cihad edeceğiz, mücadele edeceğiz” diyor Bediüzzaman. Bediüzzaman’a göre toplumun bir arada yaşaması için, dengeli bir toplum hayatının olması için hatta bir adım daha öteye sadece ferdin, ailenin, toplumun değil dünya barışının sağlanması için çok önemli prensiplere uyması gerekir. Dünya barışının sağlanması için müsbet hareket şarttır. Bediüzzaman’ın hayatında ötekileştirme yoktur” diye konuştu.

Said Nursî siyasete alet edilmesin

Prof. Dr. Hüseyin Uzun da, günümüzde toplumsal kaos, kızgınlık, öfke gibi konuların gündeme geldiği bir dönemde böyle bir müsbet hareket ve birlikte yaşama ve isabetli bir karar verdikleri için Bursa Yeni Asya derneğine teşekkür ederek şunları kaydetti:

“İnsan hayatının en küçük dairesinde bile müsbet hareket vardır. 130 parça Risale-i Nur müsbet hareketin nasıl olması gerektiğini bizlere ders veriyor ve yine Bediüzzaman Hazretleri bütün hayatı boyunca müsbet hareketin nasıl uygulanması gerektiğini bize pratiğiyle örnek oluyor. Müsbet hareket yapıcı, kucaklayıcı, pozitif bir tavır demektir. Müsbet hareketi muhatabına güzel üslupla, nezaketle, teenni ile aktarılması demektir. Her söylediğin doğru olmalı fakat her doğruyu her yerde söylemek doğru değildir, demektir müsbet hareket. Müsbet hareket demek, sünnet-i seniyyeye uygun yaşamak demektir. Yaşadığımız asrı helâket ve felâket asrına olarak tanımlıyor Bediüzzaman. Helal ile haram aynı tezgahta satılıyor. Medeniyetin fantezileri iştahlı bir tarzda reklam edildiği bir asırda yaşıyoruz.”
Prof. Uzun, “Peki bu asırda dine hizmet etmek için hangi yola başvurulması gerekir?” şeklindeki soruya da şöyle cevap verdi: “Peygamber Efendimiz (asm): ‘O zamana eriştiğinizde, siyaset canibiyle onlara mukabele edilmez; ancak manevî kılıç hükmünde i’caz-ı Kur’an’ın nurlarıyla mukabele edilebilir’ buyuruyor. Bediüzzaman, siyasete alet edilmesin. Üstad siyaset üstü bir âlimdir. Siyaset boğuşmalarına Bediüzzaman alet edilmemelidir. Siyaset cereyanları tarafgirlikle hareket ettikleri için Allah namına sevmek değil, siyaset namına sevmek gerektiği için, dine hizmet metodu olamazlar. Siyasette oy odaklı çalışmak gerekirken, din için rıza-i ilahi noktasında çalışmak gerekecektir. …Bir başka konuda Risale-i Nur’un sadeleştirmesi. Bu konuda yapılan çalışmalar Risale-i Nur’un bütünlüğüne zarar verdiği için ve manalarını bozduğu için tahrifattır, tasvib edilemez.”

Prof. Dr. Mümtazer Türköne: Bir tek Bediüzzaman haklı çıktı

Prof. Dr. Mümtazer Türköne “Toplumda oluşan müsbet ve menfi hadiselerde kullanılacak ölçü; menfiler kimin eseri müsbetler kimin eseri tarzında olabilir. 1952 yılında Ticaniler Atatürk’ün büstlerini kırdıkları için bir kanun çıkarılıyor. Bu yasağın en son kurbanı da benim. Güya Atatürk’e hakaret ettiğimden dolayı 1 yıl hapis cezası aldım son olarak. Şimdi kim terazinin menfi tarafına bir şeyler koydu, kim terazinin müsbet tarafına bir şeyler koymuş oldu?

Bir toplumda birlikte yaşama yeteneği olmadığı takdirde o toplumda hiçbir huzur olmaz. Ben hiçbir cemaat mensubu olmadan, bir cemaat terbiyesi almadan Risale-i Nurları normal bir kitap gibi aldım ve okudum. Benim çıkardığım sonuç: Bir heykeltıraş o eseri yapabilmek için mermer kütlesinin içinden o sanatı çıkarır. Ama o eser bir mermer kütlesinden çıkmıştır. Onu düşünmüş ve kafasında canlandırmıştır. Birileri de bu günleri görmeliydi. Bediüzzaman o mermer kütlesinin içinde ne görmüştü? Ben Bediüzzaman’ı geçmişimizi anlamak için de okuyorum. Bir çok insan geçmişte günümüz için konuştu, öngörülerde bulundu, senaryalor oluşturdu. Ama bir tek Bediüzzaman haklı çıktı olacaklarla ilgili. Türkiye çok iç acılar yaşadı. Bu günde yaşıyor. Bunlar yaşanırken terazinin müsbet tarafında neler var menfi tarafında neler var? Bediüzzaman’ın söylediklerine bakarak bunları tartmamız lazım. Bir fırtına yaklaşıyor. Selefilik hızla yükseliyor. Selefi akımı her yerde siyasal şiddet üretmeye çalışıyor. Bir tek o coğrafyada Tunus’ta Nahda hareketi bunun dışında durabildi. Türkiye’de de bu hareket zemin bulmaya çalışıyor fakat başarılı olamıyor. Müsbet hareket bu ciddi tehdit ve tehlikenin de önüne geçecektir” dedi.

DOÇ. DR. AHMET YILDIZ: Birbirleriyle boğuşanlar müsbet hareket edemezler

Müsbet hareketi; kişinin Rıza-ı İlahi için çalışması ve neticeyi Allah’a bırakmasıdır” şeklinde bir tanım da getiren Doç. Dr. Ahmet Yıldız, “Birbirleriyle boğuşanlar müsbet hareket edemezler. Araçlar hiçbir zaman amaç yerini tutmamalıdır. Dine hizmette ihlas esastır. Siz tohumu ekmekle meşgul olun. Sonucu Allah’a bırakın” dedi. Yıldız, şöyle devam etti.

“Müsbet hareketin tebliğ zemini için emniyet şarttır. Yalan ve baskı bu zemini ortadan kaldırır. Bediüzzaman’ın cihad anlayışı küresel barışın temelidir. Çünkü dahilde kılıç çekilmez düsturunda ‘dahil’ bütün ehl-i imanı kapsamaktadır. Tarafgirlik Bediüzzaman tarafından reddedilmiştir. Kendi siyasî görüşündeki bir fasığı karşı siyasî görüşteki Müslüman kardeşine tercih eden bir siyasetten Allah’a sığınılır. Bediüzzaman, şiddeti reddeder. Hiçbir amaç için şiddeti meşru görmez. Siyasî şiddet de buna dahildir. Karanlığa küfür etmek yerine, aydınlık için mum yakmaktır müsbet hareket. Bir insanı bütünüyle sevmek zorunda değiliz. Denge içerisinde hoşlanmadığımız huylarını sevmeyebiliriz fakat kişiyi tamamıyla reddetmemeliyiz. Müsbet hareket, siyasî iktidarı hedeflemeden takva esası olarak Allah’a kul olmaya çalışmaktır. Manevî âlemi kazanmak içindir.”

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*