Kutlular Ağabey ve Barla

Muhterem, mümtaz, iman, Kur’ân dâvâsının sadâkatli müdafisi; dâvâsı uğruna hayatı hakir gören, Zübeyir Ağabeyin rehberliğinde Yeni Asya’mızın imtiyaz sahibi olarak vazifelendirilen, tavizsiz istikrar çizgimizin muhafazasında unutulmaz emek ve katkıları olan ve bu uğurda ağır bedeller ödeyen ağabeyimiz, büyüğümüz merhum Mehmet Kutlular’ın rahmet duâlarıyla hatırasını yad etmek istiyoruz.

Barla’da olmamız hasebiyle, hemen her sene Barla ziyaretini ihmal etmeyen Kutlular Ağabey; önceki senelerde teşrif ettiği Barla Sosyal Tesislerimizde güzel bir programa vesile olmuştu.

Zaten onun Barla’ya gelmesi Barla’nın şenlenmesi demekti. Evet, Barla onunla hep şenlenirdi. Yurdun her tarafından gelen Nur’un hadimleriyle tesisimiz doluyordu. Çokça şahit olduğumuz Muhterem Mehmet Kutlular Ağabeyin programa katılan küçük büyük herkesle samimane ilgilenmesi ve şakalaşması, Barla Programının ayrı bir güzel tarafıydı. Allah ebeden razı olsun. Barla Yeni Asya Sosyal Tesisleri’nde yaklaşık bir hafta kadar devam eden program Barla’nın manevî atmosferine yakışır bir şekildeydi. Ehl-i imanın manevî imdadına gönderilen Risale-i Nur Külliyatı’nın te’lif edilmeye başlandığı ilk merkez ve millet-i İslâmiyenin, hususan Anadolu halkının başına gelen bir hidayet nurunun, bir saadet güneşinin tulu ettiği belde olan Barla’da muhterem Mehmet Kutlular ve çok değerli ağabey ve kardeşlerle beraber olmak, tarifi ve anlatılması zor olan bir feyiz ve bir lezzet. Bu nuranî programlar vesilesiyle inşaallah bir nebze de olsa, Isparta kahramanlarının hususan Barla sıddıklarının feyziyle feyizlenmek ve onların arkadaşlığına liyakat kesb etmek ve asrın imamının himmet ve himayesine mazhar olmak ve yaşamak en büyük temennilerimizdendir.

Muhterem merhum Mehmet Kutlular Ağabeyden dinlediğimiz ifadelerin özü ve özeti şuydu: “Biz daima hizmetimize bakacağız. İhlâsla, rıza-yı İlâhiyle yolumuza devam edeceğiz. Bizim vazifemiz, Risale-i Nurlar’ı okumak, neşretmek, okutmak ve bütün dünyaya yaymaktır. Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri’nden Allah ebediyyen razı olsun. Biz dersimizi ve terbiyemizi Risale-i Nur yoluyla ondan aldık. 1957’de Risale-i Nur’u tanıdım. O günden itibaren bu nuranî ve kudsî hizmetin vakfı, hizmetçisi oldum. Merhum Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin yanında tam on iki yıl kaldım. Ondan çok şey öğrendik. Süfyanizme ve her türlü ehl-i zındıkaya karşı hiçbir zaman eğilmedik, hep dik durduk. İstişare sistemini oturtarak şahısçılığı ortadan kaldırdık. Hem gazete hem cemaat olarak hizmetlerimiz iyiye gidiyor elhamdülillah.”

Evet, muhterem ağabey! Bütün dost düşman buna şahittir. Şahs-ı maneviye saldıran menfi cereyanlara paratoner vazifesini yaptınız. Hele 28 Şubatta darbecilere karşı “Deprem İlâhî İkazdır” demenizle, başta Nur camiası olarak inananları indi İlâhide mesuliyetten kurtardınız. Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin rüyada size “Korkma oku konuş” hitabını bihakkın hayatınızla gösterdiniz. Kabriniz pür-nur, mekânınız Cennet olsun.

Ruhuna el Fatiha.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*