Mağlûbiyetin sebebi ve galibiyetin sırrı

Bir yerde yaşanan bir mağlûbiyet varsa onun sebebini araştırmak gerekir.

Nefsimize karşı mağlûbiyet başta olmak üzere bütün mağlûbiyetlerin ana sebepleri Risale-i Nur’da izah edilmiştir. Şimdi o sebeplerden bir tanesini beraberce anlamaya çalışalım: “Şimdilik mağlûbiyetin sebebi, bir cemaate ve bir şahs-ı mâneviyeye karşı bir neferi göndermenizdir.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybi)

Şahs-ı manevî halinde yapılan hücumlara karşı ancak bir şahs-ı manevî içerisinde karşılık verilebilir. O hücumlara bir neferle, bir şahısla, bir kişi ile karşı koyabilmek mümkün değildir. Bu sebeple şahıscılıktan kaynaklanan şahsî hareketler mağlûbiyet sebebidir. Bu zamanda tek başına bir şahıs marifeti ile kazanılacak dâvâ kalmamıştır.

Galibiyetler ancak şahs-ı manevinin istidadı ile mümkündür. Şahıscılıkta ısrar ederek şahs-ı maneviyi göz ardı etmenin zararları birçok alanda tecrübe edilmektedir. Fakat bu tecrübeler büyük kayıplara sebep olan “ağır tecrübeler” olmaktadır. Böyle bir zarara düşmemek için yapılması gereken şahıscılığı terk edip şahs-ı manevî lehine çalışmaktır.

“Çalış ki, herbir neferin, istinad noktaları olan dairelerden mânen istifade ettiği kuvvetli kuvve-i mâneviye ile bir şahs-ı mânevî ve bir cemiyet hükmüne geçsin.” (Sikke-i Tasdîk-i Gaybî — Emin Ve Feyzi’nin Bir Fıkrasıdır, s. 36) şeklindeki tesbit galibiyet yolunu göstermektedir.

Bütün kuvvetlerin toplandığı şahs-ı manevî mağlûp olmaz bir güçtür. Böyle bir güçle hareket etmek şahsî kuvvetlerin çok üstündedir.

Galibiyetlerin sırrı da bu olsa gerektir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*