Sarhoş mantığı

Hırsız, yaşadığı mıntıkada, halkın hepsinin hırsız olmasını temenni eder. Tâ ki hırsızlık olağanlaşsın, suç olmaktan çıksın. Sair suçlular gibi müskirat müptelâsı, uyuşturucu bağımlısı; keyfe köle kimselerin durumu da böyle…

Suçuna şerik aramak, yani kabahati kamufle etmek, -sonucu değiştirmese bile- âciz insan mantığının ürünüdür.

Bir zamanlar, buna misal bir hâdise yaşanır:

Bir gün, bir sarhoş, kendi mantığından hareketle Gırnata kadısı, İslâm âlimi Kadı İyaz’a gider ve sorar:

“Efendim! Hurma yemek zarar verir mi?”

“Hayır.”

“Ekmek ile çörek otu yesem ne gerekir?”

“Bir şey gerekmez.”

“Biraz su içsem?”

“İçebilirsin.”

“Hurma şarabı bunların hepsinin birbirine katılmasıyla meydana geliyor. Peki, nasıl haram oluyor?”

Meşhur Şifa-i Şerîf eserinin müellifi Kadı İyâz gülümser. Yerden bir avuç toprak aldıktan sonra, adama sorar:

“Sana bu toprağı atsam bir yerini acıtır mı?”

“Hayır.”

“Üzerine biraz su serpsem bir yerin kırılır mı?”

“Hayır.”

“Su ve topraktan bir kerpiç yapsam da güneşte kuruttuktan sonra başına vursam nasıl olur?”

“Öldürür.”

“İşte o da böyledir.”

Haram, haramdır; helâl, helâldir.

Mesele bu kadar net!

Allah’ın Resulü (asm), hadis-i şeriflerinde yer alan, “Allah’ın kitabında helâl kıldığı helâl, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir” 1 ifadesinden sonra; “Fakat bu ikisi arasında, her ikisine de benzeyebilen şüpheli şeyler vardır ki, insanların çoğu onları bilmez, bundan dolayı şüpheli şeylerden korunan kimse dinini ve ırzını temiz tutmuş olur” 2 buyurmuşlardır.

Dolayısıyla, kimyası değiştirilerek, helâl taamdan elde edilen haram nesne, hiçbir zaman helâl olmaz.

Dolambaçlı yollar ise, mâzur olmaz; işleyeni, günahından kurtarmaz.

“İman edip iyi davranışta bulunanlara, içinden ırmaklar akan Cennetler olduğunu müjdele” 3 âyeti, bize, fenalıktan içtinap; iyilikleri işleme iştihası hakkında bir fikir vermiyor mu?

Adı, cinsi, vasfı ve şekli ne olursa olsun fenalığa kılıf aramanın âlemi yok.

Eğer sarhoş değilse; Müslüman’ın yönü belli, yolu belli!

Vesselâm.

Dipnotlar: 

1- Ebu Davud, Etime 39; Tirmizî, Libas, 6.
2- Buhâri, İmân, 39.
3- Bakara Sûresi, 25.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*