Var mısın, yok musun?

Image

Var Mısın Yok Musun (Show TV) programı umut(!) dağıtıyor. Bunun içindir ki, ratingi hayli yüksek.

Rakamların olduğu yerde hile vardır. Programı izlerken fark ediyorsunuz:

Şöyle ki;

 

Yarışmacı yüksek veya düşük rakam söylese dahi, sonuçta program “500” rakamına kilitleniyor.

Bir başka hile: yarışmacıya kasanın önerdiği, yani bankanın tavsiye ettiği rakam belli bir ortalamanın altında kalıyor.

Bu şu demek: yarışmacıya merak duygusu kamçılanıyor. Çünkü, bir anlamda yarışmacının kutusunun içindeki rakam küçük (veya istenilen rakam değil).

Yani: yarışmaya teşvik ettirenler, yarışmacının kutusundaki rakamı biliyor.

Misal: Amerika’daki orijinal programda beklentinin iki katına yakın, mesela 500 bin ve 100 bin kaldı diyelim. Ortalamasını yani 300 bini vermesi lazım. Ama 150 binden fazla vermiyor. Yani, 150 bin vermesinin bir sebebi, kutunun içinde ne olduğunu bilmesidir.

Bu iddiayı Türk Beyin Takımı Kaptanı Ferhat Çalapkulu atıyor (Nası Yani, CNN Türk).

Gelelim yarışmanın diğer boyutuna.

Bütün yarışmacılar menfaat birliği ettiği için kim yarışırsa, ona destek verir. Ama aynı birliktelik stüdyo dışında devam ediyor mu kuşkulu?

Paranın olduğu yerde dostluktan söz etmek mümkün mü? Hele birisinin kazandığı ötekilerin bön bön baktığı bir yarışmada samimiyetten söz etmek ne kadar mümkün?

Başka açıdan bakıldığında, iki saniye önce büyük umutlarla kutudan çıkacak sayıyı merak edenler, kutu açıldıktan sonra ani bir ruh çöküşü yaşıyor. Öyle ki, kutuyu açtıran kişi, diğer kutunun başındakine “sen sorumlusun” diyor adeta..

Ani ruh değişmesi de yarışmanın en belirgin özelliklerinden… Yani bu “travma”nın ta kendisi.

Nedir travma?

Şöyle: günlük rutin işleyişi bozan, aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, dehşet, kaygı ve panik olşuturan kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan olaylar zinciri…

Örnek: bir trafik kazası, doğal afet, deprem.. Yahut sel, taciz.. İnsan eliyle oluşan kazaları da ekleyelim: Yangın, tüp patlaması… Savaşlar, kitle katliamları, soykırım, toplama kampları, terör eylemleri…

İşte bu yarışmada bulunan yarışmacılarda ne yazık ki, bu riski taşıyor.

Biz de “Hamdi bey” gibi soruyoruz:

“Bu travmaya var mısın, yok musun?”

GÜNÜN SÖZÜ:

“Akıllı adam yarışmaz. Böylece kimse de onunla yarışmaz.”

Lao-Tse

Image

Benzer konuda makaleler:

3 Yorum

  1. Televizyoncuların ve programcıların tek ve yegane gayesi kendi ceplerini kabartmak istediklerini, bunun için ise hiç bir insanın hiç bir değerinin gözetilmediğini, ayrıca kazandırmak maksatlı degil, kaz gelen yerden tavuk esirgenmez politikası güddüklerin dolayı değer yargısı barındırmayan bu tip reyting tiyatrolarını ve yalancı fedakarlıkları bilee bilee izlemek, katılmak, o oyunun bir parçası olmak olduğundan hazetmiyorum.

  2. En güzel, helal ve bereketli kazanç, alınteriyle kazanılandır. Bu yarışmalar ise boş beleş insanların katılabileceği ve izleyebileceği yarışmalardır.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*