Bediüzzaman Said Nursî’nin Denizli Mahkemesi’nde Yaptığı Müdafaadan Bazı Kısımlar:
Evet, biz bir cemiyetiz. Ve öyle bir cemiyetimiz var ki, her asırda üç yüz elli milyon dahil mensupları var ve her gün beş defa namazla o mukaddes cemiyetin prensiplerine kemal-i hürmetle alâkalarını ve hizmetlerini gösteriyorlar ve “Mü’minler ancak kardeştirler.” (Hucurat Sûresi: 10.)” kudsî programıyla birbirinin yardımına duâlarıyla ve manevî kazançlarıyla koşuyorlar.
İşte, biz, bu mukaddes ve muazzam cemiyetin efradındanız. Ve husûsî vazifemiz de, Kur’ân’ın imanî hakikatlerini tahkikî bir surette ehl-i imana bildirip onları ve kendimizi idam-ı ebedîden ve daimî ve berzahî haps-i münferidden kurtarmaktır. Sair dünyevî ve siyasî ve entrikalı cemiyet ve komitelerle ve bizim medar-ı ittihamımız olan cemiyetçilik gibi asılsız ve manasız gizli cemiyetle hiçbir münasebetimiz yoktur ve tenezzül etmeyiz.
…………
Dünyaya karışmak arzusu bizde bulunsaydı, böyle sinek vızıltısı gibi değil, top güllesi gibi ses ve patlak verecekti. Divan-ı Harb-i Örfîde ve Mustafa Kemal’in hiddetine karşı Divan-ı Riyasette şiddetli ve dokunaklı müdafaa eden bir adam, “On sekiz sene zarfında kimseye sezdirmeden dünya entrikalarını çeviriyor” diye onu ittiham eden, elbette bir garazla eder.
Bu meselede benim şahsımın veya bazı kardeşlerimin kusuruyla Risale-i Nur’a hücum edilmez. O doğrudan doğruya Kur’ân’a bağlanmış; ve Kur’ân dahi Arş-ı A’zamla bağlıdır. Kimin haddi var, elini oraya uzatsın ve o kuvvetli ipleri çözsün.
B. S. N. Tarihçe-i Hayatı, Denizli Hayatı, s. 415
LÛGATÇE:
Arş-ı A’zam: Allah’ın isimlerinin en yüksek noktada tecellî ettiği yüce makam.
berzahî: Kabre ait.
Divan-ı Harb-i Örfî: Örfî idâre mahkemesi, sıkıyönetim mahkemesi.
Divan-ı Riyaset: Başkanlık odası.
haps-i münferid: Tek başına hapis.
idam-ı ebedî: Ebedî idam, sonsuz yokluk.
tahkikî: İnceden inceye tetkike dayalı, delilli-ispatlı bir şekilde.
Benzer konuda makaleler:
- Ölümün, hayattan ziyade bir istediği var
- Nasıl bir cemaatiz?
- Öyle bir hakikate hayatımızı vakfetmişiz ki…
- Hedefimiz ve programımız
- Mesleğimiz ve hedefimiz
- Öyle bir hakikate hayatımızı vakfetmişiz ki…
- İman ve Kur’ân dersinde hâlis bir dostluk
- Adliyede, adalet hakikati hükmetmeli
- Klâsik tarikat yapılarından cemaatleşmeye…
- Klâsik tarikatlerden cemaatçiliğe…
Kur’an’ı çağa tefsir ederek, “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, bu dünyadaki vazifem nedir?” sorularına cevaplar sunan, “iman-ı tahkiki”, “ahlâk” ve “istikamet” rehberi Risale-i Nur Külliyatı’nın müellifi.
İlk yorum yapan olun