Ya Celil, kudsî bir hadis-i şerifte; “Ben, izzetim ve celâlim hakkı için zulmedenden er veya geç intikamımı alacağım. Ve mazlûmu görüp de yardıma gücü yettiği halde yardım etmeyenden de bunun hesabını soracağım” (Harâitî) diyorsun ve biz de bu zalimlerden olmamak için dikkat ediyoruz.
Büyüklük alâmeti olan ne kadar kemalât varsa hepsi Sana mahsustur. Mahlûkattaki bütün kemâlât, mükemmellikler Sen’in kemâlinin zayıf bir gölgesi ve işaretidir. Aynı zamanda büyük bir fazl-ı kerem sahibisin ya Celil! Mahlûkat üzerine akıp taşmakta olan sayıya gelmez, sınır kabûl etmez nimetler hep Sen’in ihsanın ve ikramındır. Bütün o nimetlerin zerresinde olsun Sen’den başka hiç kimsenin hakkı yoktur.
Celâl, aynı zamanda, emir ve yasak koyma hakkına sahip olma demek olduğuna göre; biz insanlar arasında birimizin celâl sahibi olması demek, başkaları üzerinde uygulama gücü olan ve kendisine itaatten başka yol bulunmayan kimse demektir. Bu sebeple celâl sahibi insanlar bu güçlerini kullanırken adaletli davranmaları gerekir.
Ya Celil, Sen’in celâlinden Sen’in Rahman ismine sığınıyoruz. Bu dünyaya ve kâinata baktığımızda Sen’in Celâl ve Cemal isimlerinin dengesi açıkça görülüyor.
Sen’in dışında her şey küçüktür. Her üstünlük ve büyüklük taslayan aslında küçüktür. Bütün üstün sıfatlar Sen’indir ve hiç kimse Sen’den üstün olamaz. Aslında Sen’in büyüklük ve yüceliğini hiçbirimiz hakkıyla kavrayamayız.
Benzer konuda makaleler:
- Risale-i Nur’da celâlî ve cemalî isimler
- Celâlî ve Cemalî isimler
- Celâlî ve cemâlî isimlerin tecellileri üzerine
- On Birinci Söz’de Allah’ın kemâl sıfatları
- Duâ tevhidle ilgilidir
- Nimetler O’nundur ve O’nun hazinesinden çıkar
- YÂ HAMÎD!
- Kalır ameliyle yalnızca insan
- Allah’ı esmasıyla bilmek
- Allah Cennet vaad ediyor
İlk yorum yapan olun