İ’lem eyyühe’l-aziz! Gözleri küsuf tutmuş bazı adamlar, gözleri önünde vukua gelen gayr-ı mahdut hususî haşir ve neşirleri kör gözleriyle gördükleri halde, kıyamet-i kübrâyı ve haşr-i umumiyeyi nasıl istiğrab ediyorlar?
Ve keza, mânevî asansörlerle, lâzım olan erzak ve gıdalarını ağacın yüksek dallarına çıkartmakla, tebessümleriyle arz-ı dîdar eden dut ve kayısı gibi meyveleri kuru ve câmid bir ağaçtan ihraç ve icad etmekle o kuru ağacı acip bir vaziyete ve hayattar, antika bir şekle koyan kudret-i ezeliyeye haşr-i umumî ağır gelir mi? Hâşâ! Bu lâtif, nâzik masnûatı o kuru ağaçlardan ihraç eden kudrete hiçbir şey ağır gelmez. Bu bedihî bir meseledir. Fakat gözleri kör olanlar göremiyorlar.
Mesnevî-i Nuriye, s. 93, (yeni tanzim, s. 173)
***
Nakkaş-ı Ezelî, zeminin yüzünde yaz, bahar zamanında en az üç yüz bin nebâtât ve hayvanâtın envâını, nihayetsiz ihtilât, karışıklık içinde nihayet derecede imtiyaz ve teşhis ile ve gayet derecede intizam ve tefrik ile haşr ve neşretmesi, bahar gibi zâhir ve bâhir parlak bir sikke-i tevhiddir.
Sözler, s. 270, (yeni tanzim, s. 477)
***
Elmanın yüzünde bulunan sikke-i fıtrat ve hâtem-i hikmet ve turra-i samediyet ve mühr-ü rahmet, bütün elmalarda ve sair meyvelerde ve bütün nebatat ve hayvanatta bulunduğundan o tek elmanın hakikî mâliki ve sânii, elbette ve her halde o elmanın emsali ve hemcinsi ve kardeşleri olan bütün sekene-i arzın ve onun bahçesi olan koca zeminin ve onun fabrikası olan ağacının ve onun tezgâhı olan mevsiminin ve onun terbiyegâhı olan bahar ve yazın Mâlik-i Zülcelâli ve Hâlık-ı Zülcemâli olacak; başka olamaz.
Şuâlar, s. 159, (yeni tanzim, s. 278)
Benzer konuda makaleler:
- Yaz mevsiminde küre-i arz bahçesine gir
- Hepimiz dünyada memuruz, bir gün ahirete ihraç edileceğiz
- Bahar bahçelerinden geçtik bu sabah…
- Peygamber efendimizin iletişim tekniği
- Risale-i Nur´da Güzellik Anlayışı
- Terörün çözümü Bediüzzaman’da
- Baharın zikridir çiçekler