Zübeyir gibi olmak

Nur’un Zübeyir’i olmak kolay değil elbet. Zübeyir gibi olmak Nur’a susamak, Nur’un kara sevdalısı olmak, Nur ile anılmak demektir.

Ey Nurcu kardeşim, sen de Zübeyir gibi olmak istiyorsan, hakkın hatırını üstün tutacak, seni hizmetinden alıkoymak isteyen desise-i şeytanîlere aldanmayacaksın. Nur ile coşan ruhun durdurulamayacak, hakikati anlatacak, cansızlara can, canlılara taze can olan nuru, muhtaçlara ulaştıracaksın. Neye hizmet ettiğini Zübeyir gibi idrak edebilirsen eğer, çorak topraklarda çok güller yetiştirecek, önüne sıralanan setleri, Nurdan aldığın kuvvetle kaldıracak, bir gün yalnız kalırsan eğer bütün hizmeti sırtında taşıyacaksın. Ümitsizlik ve tembelliği lûgatinden çıkaracak, hamiyet ve gayreti yerleştireceksin.

Vazgeçenler, yorulanlar olacaktır. Ama sen Nur’un istikametli yolundan ayrılmayacak, “Nur bana kâfîdir” diyeceksin. Zübeyir gibi Üstadının kapısında uyuma şansın yoksa da, bugün de Nur medreselerinin kapısında uyuyacaksın. Dershaneyi derssiz bırakmayacaksın.

Zübeyir gibi olmak istiyorsan, Nur’u hiçbir şeye âlet etmeyecek ve ettirmeyeceksin. Dünya malı namını belki hiçbir şeyin olmayacak, ama Nur’un sayfalarında bulduğun hazineler, seni hep zengin kılacak. Ankara Üniversitesi’nin mescidinde Nurları haykıran Zübeyir gibi, sen de okuduğun üniversitenin, her köşe bucağında Nur’u haykıracak, herkesi Nur’a dâvet edeceksin.

Zihinlerin, fikirlerin karıştığı zamanlarda, Nur’dan istikamet dersleri okuyacak, Nur’un dairesinin dışına çekmeye çalışanlara fırsat vermeyeceksin. Himmetin milletin olacak, ihlâsın hiç kırılmayacak, imansızlıkla öldürülmek istenen gençliği, Nur ile kurtaracaksın.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*