“Malûmdur ki, insan sevmediği ve istiskal ettiği adamların nazarından sıkılır, müteessir olur.
“Hem kadınlarda ecnebî erkeklere karşı, fıtraten korkaklık, tahavvüf var. Tahavvüf ise, fıtraten, tesettürü iktiza ediyor…
“İnsan, hemşîre (kız kardeş) misilli mahremlerine karşı fıtraten şehvânî his taşıyamıyor. Çünkü mahremlerin simaları, karâbet ve mahremiyet cihetindeki şefkat ve muhabbet-i meşruayı ihsas ettiği cihetle, nefsî, şehvânî temâyülâtı kırar. Fakat bacaklar gibi şer’an mahremlere de göstermesi caiz olmayan yerlerini açık saçık bırakmak, süflî nefislere göre, gayet çirkin bir hissin uyanmasına sebebiyet verebilir. Çünkü mahremin siması mahremiyetten haber verir ve nâmahreme benzemez. Fakat meselâ açık bacak, mahremin gayrıyla müsâvîdir. Mahremiyeti haber verecek bir alâmet-i farikası olmadığından, hayvânî bir nazar-ı hevesi, bir kısım süflî mahremlerde uyandırmak mümkündür. Böyle nazar ise, tüyleri ürpertecek bir sukut-u insaniyettir!”1 Müslüman ahlâkı; giyim, kuşam, elbise, örtünme/tesettüre nasıl bakmaktadır?
Kur’ân’ın giyim konusundaki âyetleri, birçok hadîs ve Asr-ı Saadet’teki uygulamalar ışığında örtünme şöyle tesbit edilmiştir:
İslâmiyet, tesettürün temel prensiplerini vaz’ eder, şekil ve renge karışmaz. Onu örf, gelenek, coğrafya, iklim, şart ve imkânlara bırakır.
Erkeklerde tesettür, göbek ile diz kapağı arasıdır.
Kadınlar, el, yüz ve ayak topukları hariç, bütün vücudu, mahrem, yabancı erkeklere göstermemeli. Yüz, eller ve ayak topukları hariç, bütün vücûdu örtmeli. Elbise, tenin rengini gösterecek kadar ince olmamalı. Erkek elbisesine benzememeli. Vücûd hatlarını belli etmemeli. Dikkatleri çekecek kadar süslü, renkli olmamalı; cezbedici koku sürülmemeli.
Dipnotlar:
1- Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, s. 198-199.
Benzer konuda makaleler:
- Tesettür Risâlesi keşfedilirken
- Tesettür fıtrîdir
- Tesettür kadınlar için fıtrîdir
- Kadının yaratılışı tesettürü gerektiriyor
- Kur’ân, kadını zillet ve esaretten kurtarıyor
- Tesettür meselesi
- Tesettür kadınlar için fıtrîdir