Alkolle mücadele gecikmiş durumda

Sigara ile mücadelede büyük ölçüde başarılı olan ülkemizin, geciktirmeden başlatması gereken başka bir mücadele daha var: Alkollü içkilerle mücadele…

Her nedense, belki de sigaraya karşı yürütülen mücadeleden çok daha önceleri başlatılmış olması gereken bu çalışma, henüz başlatılabilmiş değil. Bunun sebebi, ‘alkollü içki üreten’lerin sadece Türkiye’de değil, dünyada da çok daha güçlü ‘lobi’lere sahip olmasıyla açıklanabilir mi? Yoksa, sigara fakirlerin, alkollü içkiler zenginlerin, ‘aydın’ların içeceği olduğundan mıdır?

Bu vesile ile ifade etmekte fayda var ki, sigara konusundaki yasak, pek çok yerde uygulanmıyor. “Olur mu? Buna çok dikkat ediyoruz. Üstelik para cezası da uyguluyoruz” diye itiraz edilmesin. Doğru, çoğu yerde uygulanıyor, ama uygulan(a)mayan yerler de var. Meselâ, gözden uzak kahvehane ve bilhassa gençlerin devam ettiği internet kafelerde yasak delinmiş durumda. Ceza korkusuyla buna dikkat edenler olduğu gibi, “Ne de olsa bizi gören yetkili yok” diyerek buraları sigara dumanına teslim edenler de var. Bununla birlikte sadece toplu taşıma vasıtalarında bile bu yasağın ciddiyetle uygulanması, sigara içenlerin bile “Bir şey olmaz, bir sigara yakayım” demeyecek duruma gelmiş olması bile büyük bir başarıdır, bunu da teslim etmek lâzım. Fakat aynı zamanda bu yasağın tam mânâsıyla uygulanmadığını da bilelim. Bilelim ki, tedbiri erkenden alalım. Ana caddeler değil, ama ‘arka sokak’lardaki kahve ve internet kafelere dikkat edilsin.

Sigara ile mücadelede belli bir mesafe alan ülkemiz, alkollü içkilerle mücadele için acaba ne bekliyor? Bir defa daha hatırlatalım ki, bu mücadele alkollü içkilerin gazetelerdeki reklâmları sona erdirilerek başlanabilir.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Sigarayla olduğu gibi alkolle de mücadele etmemiz gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü bu konuda daha etkin, cesur ve hızlı olmalı” (Hürriyet, 3 Nisan 2012) demek suretiyle alkollü içkilerle mücadelenin başlayacağı sinyalini vermiş.

Alkollü içkilere karşı mücadelede çok fazla gecikmiş durumdayız. Zaten, sigaraya karşı mücadele edip, öte yandan alkollü içkilerin reklâmının yapılmasına müsaade etmeyi izah edebilen bir yetkili yoktu. Her halde, alkollü içkilerin sigaradan daha az zararlı olduğu söylenemez. Biri kötü, diğeri daha kötü… O halde hem ‘kötü’ ile hem ‘daha kötü’ ile mücadele etmek gerekiyor.

Yapılan araştırmalar alkollü içki kullanımının her geçen yıl daha fazla gençlerimizi ve çocuklarımızı tehdit ettiğini gösteriyor. Eskiden lise yıllarında alkol tuzağına düşenler olurdu, şimdi bu hal orta okul seviyelerine inmiş durumda. Alkollü içkiler sadece insanın sağlığına değil, aklına da zarar. Dolayısıyla çok geç kalınmış olan bu mücadele yarını beklemeden başlatılabilir. Bunun için Dünya Sağlık Örgütü’nü beklemek gerekir mi?

Tabiî ki mücadelenin başarılı olabilmesi için bütün dünya ülkelerinin böyle bir gayret içine girmesi tercih sebebidir. Ama onlar bunu bir tehdit ve tehlike olarak görmese bile, biz alkolle mücadele noktasında adım atamaz mıyız? Tekrarlıyoruz ve tekrarlamaya devam edeceğiz: İlk adım olarak gazetelerde devam eden alkollü içki reklâmları durdurulsun. Bunun için Dünya Sağlık Örgütü’nün izni ve kararlılığından ziyade, siyasî iradenin kararlılığı yeterli olur.

Yarın atılacağı kesin olan bir adımı atmak için niçin bu kadar gecikiyoruz? Alkolle mücadelenin sırası gelmiş değil, geçmiş durumda…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*