Baraj Korkusu

Kasımpaşalıya yakışmıyor…

Demirel´in sulama ve enerji barajlarını elbette kastetmiyorum… Dikkatimi seçim barajı çekti de… DSP ile Kominist Kürt Partisi anayasa paketini desteklemeye seçim barajını kaldırmayı şart koşmuşlar. Başbakan da hemencecik cevap vermiş. Türk milleti demokrasi cahili olduğundan koalisyonları beceremezmiş.

O´nun için barajı kaldırmak ülke demokrasisine zarar verirmiş. Bu adamlarda bazen mantığın kırıntısına bile rastlayamıyorsunuz. 60 senelik çok partili geçmişimiz var. AB´ye de girmek istediğimizi iddia ediyoruz.

Kepazelikte fert hürriyetlerinin sınırlarını Hollanda ve İngiltere´den daha geniş alana yayıyoruz. Ve sonra da diyoruz ki, bu millet koalisyon kültürünü kaldıramaz. Ne büyük mantık değil mi?

Bu arada kalkıp halka 1970´li yılların, 80´li yılların koalisyon sıkıntılarını da anlatacaksınız. AKP´nin bir ihtilal ürünü olduğunu gizlemek üzere, kitle partisi dansını devam ettireceksiniz.

Ne olur baraj kalkarsa…

Meclise aykırı fikirler girip Amerika-İngiltere uzantılı menfaat tezgâhını mı bozarlar?

Veya Tayyip artık rahat bir şekilde şov yapıp milletin değerlerini istismar edemez mi? Büründüğü mağduriyet elbisesini çekip AKP´nin ne olduğunu mu millete gösterecekler? Yandaş medyaya akan finansın kaynağı mı ortaya çıkacak. Kemalistlere medyada posta koyar görünürken, arkada Kemalizmin hizmetinde bir nefer gibi çalıştığınızı mı millete ifsa edecekler… Yok… Yok… Korkmaya gerek yok… Bugüne kadar böyle şeyler olmadı. Yine olmaz. Fakat AB´nin arka bahçesi olan Türkiye´de yüzde on seçim barajı AKP´nin yüzkarasıdır. Amerikan Büyükelçiliği resmen ilân etti… Önümüzdeki on sene içinde de AKP ile çalışmak isteriz. Koç ve TÜSİAD da barajın kalkmasını istemiyorlar. AKP´ye birileri ortak olursa, şu tatlı tezgâh bozulacak diye endişeleniyorlar. Baksanıza bankalara… Ortasınıf yok oldu, fukara ezildikçe eziliyor, hak ve hürriyetlerde hâlâ 28 Şubat´ın mengenesindeyiz. Ne imiş efendim, siyasî istikrar varmış. Buna siyasî isitikrar demezler. Bunun adı global şebekenin Türkiye´yi kazığa vuruşudur. AKP ve yandaşlarının buradaki kazanımları, düşünüldüğü gibi çok da fazla değil. Taşeron firmalar kadar bir kâr… Yalnız onlar, bu dış güçlerin sayesinde vekil, bakan, başbakan ve hatta daha fazla şeyler de olabiliyorlar.

Kasımpaşalının korkusu yalnızca koltuğu kaptırma korkusu değil. AKP´nin de ANAP gibi siyasî partiler mezaristanına defnolacağından korkuyor.

Kasımpaşalı belki de korkusunda haklı. Fakat AB´nin arka bahçesindeki bu iktidarın korkusu ecelini geciktirmeyecek. Yüzde on baraj, demokratik açılımı ağzına alanların yüzlerini kızartmalı, değil mi?…

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. “Fakat AB´nin arka bahçesindeki bu iktidarın korkusu ecelini geciktirmeyecek.” demişsiniz.. İnşâallah öyle olur ama dahâ hayli çekeceğize benziyor.. Aklımız başkalarının cebinde olduğu sürece.. Görmüyor musunuz bilcümle kanâat önderlerimiz nasıl Îman-Küfür mücâdelesi(!) veriyorlar?.. 80’lerde Darbeceilerin değirmenine su taşıyanlar şimdi AKP değirmenine su taşıyorlar.. Bu memleketin en büyük bahtsızlığı bu olsa gerek..

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*