Depremde görevimiz

Böyle zamanlarda lâl oluyor yüreğim. Klavye başına geçmeye cesaret edemiyorum. Cesaret etsem hiçbir şey yazamıyorum. Sanki kafamdaki herşey boşalmış, sessizleşmiş, beni de susturuyor gibi. En zor zamanlar…

Kocaman bir acı yaşadık yine. 7.7 ve 7.6’lik iki sarsıntıyla 10 il, ilçeleri, köyleri ile birlikte yerle bir oldu. Yıkılmayan yer kalmadı bazı yerlerde. Olayın ilk şokunu atlattık, herkes bir şeylere koşturdu, koşturuyor. Gönül isterdi ki, herkes görevinin başına hemen koştu, mükemmel bir organizeyle enkaz altındakiler kurtarıldı, yaralananlar sahra hastanelerinde tedavi altına alındı, depremzedeler için her imkân seferber edildi diyebileyim. Ama hayır..

Diyeceksiniz ki hergün deprem mi oluyor, nasıl hemen organize olsunlar. Haklısınız. 5 yılda bir kullandığımız oyda bile oy verirken elimiz ayağımız titriyor. Kaldı ki bu boyutta olmasa da, yaşadığımız en büyük deprem 1999’daydı. Üzerinden 24 yıl geçmiş. Ama deprem öyle bir şey ki, kaybedilen her dakikası bile önemli. Vakit kaybetmeden enkaz altındakilere ulaşılmalı ve elden gelen çabuklukla yapılmalı. Ve en kısa sürede organize olmak, inanın o kadar da zor değil. Başarılabilirdi, olmadı. 13 gün sonra bile hâlâ enkaz altından sağ kurtarılan insanlara şahit oldukça, erken müdahalenin ne denli önemli olduğunu daha iyi anladık.

Panik hâli, aklı devre dışı bırakan bir hâl. Sağduyu, akl-ı selim hemen devreye girmiyor. İlk zamanlar izleyip izleyip acı çeken, üzülen, ağlayan insanlar vardı. Böyle zamanlarda sosyal medyadan, televizyondan bir miktar sıyrılmamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü çözüm adına bir şeyler düşünmesi gereken aklımız, o görüntülere kayıyor ve sağlıklı düşünmeyi ertelettikçe erteletiyor. Özellikle depremi yaşamamış olan bizler için gereken, maddi manevi yardım göndererek elimizden geleni yapmak ve bol bol dua, istiğfar, Kur’ân, Risale-i Nur, Cevşen, salavat, niyaz zinciri kurmaktır. Başka neler yapılabilir düşünülmeli. Elimizden neler gelir kafa yormalı. Sadece çözüm ve çareye odaklanabilmek için de biraz kendi içimize dönmeli, sosyal medyayı daha az kullanmalı. Zira pekçok kirli bilgi, teyitsiz haber ortalarda geziyor. Temkinli olmak ve himmeti dağıtmamak adına da uzak durmak önemli.

Canım Üstadımın dediği gibi, “malayani ile iştigal, maksadı geri bırakıyor.” (Mesnevi Nuriye)

Bu vesileyle vefat etmiş olanlara Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Enkaz altındakilerin de bir an önce kurtarılması için Rabbimden niyaz ediyorum. Ülkemize ve insanımıza geçmiş olsun.

Havva Küçük Konur

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*