Kur’ân’daki tekrarlar ve vurgular

Bu gece uykum yok. ‘Cidade de Deus’ (Tanrıkent) filmini izliyorum.

Brezilya’nın suç odağı olmuş Tanrıkent isimli gecekondu mahallesinde geçen filmde fakirlik ve işsizliğin gençleri ve çocukları suça nasıl ittiği, yine o mahallede yaşayan ve suça bulaşmayan Rocket lâkaplı çocuğun ağzından anlatılıyordu.

Filmde dikkatimi çeken yön ise, filmin zamanda sıçramalar yapılarak anlatılmasıydı. Değişik zamanda olan görüntülerin ekran bölünerek aynı anda gösterilmesi, bazı sahnelerin dondurulması ve filmin hikâye tarzında bir kahramanın dilinden verilmesi, konunun çok boyutlu anlatılması filmin, parçalarının birleştirilmesi ve kavranabilmesi için dikkatle izlenmesini gerektiriyordu. Şahsen ben yaklaşık 2 saat 20 dakika olan filmi gözümü kırpmadan izledim.
Film hakkında bilgi vermemin sebebi, filmi izlerken zihnimde En’am Sûresi 105. âyetin canlanmasıydı.
“Böylece Biz mesajlarımızı çok boyutlu / çeşitli şekillerde / çeşitli açılardan / evirip çevirip açıklıyoruz.”
Evet mübarek Kur’ân’da âyetler zaman zaman tekrarlanıyor, bizim için önemli meselelere vurgu yapılarak ve birdenbire geri dönülerek birkaç âyet önce anlatılan tekrar ediliyor ve böylece zihin daima uyanık kalıyordu.
Özellikle Peygamber kıssaları değişik sûrelerde tekrar ediliyordu, fakat dikkatli bir nazarla bakıldığında kıssalar, merkezde Allah’ın birliği olmakla beraber hep farklı yönleri ile anlatılıyordu ve farklı ifade kalıbı ve farklı bir varyantı ile anlatılan kıssalar daha cazip hâle geliyor, okuyucu tekdüzelikten kurtuluyor, okumaya dair merak ve şevk kazanıyordu.
Rabbim Kur’ân’ını sanki görsel bir şölen haline getirmiş; özellikle uzun kıssalar sinema tadında okunuyor diye düşünmeden edemedim.
Modern sinemanın 360 derece kameralar kullanarak filme odaklanmamızı sağlamasına ve bizi filmin içine almasına bedel Mübarek Kur’ân’da da kıssaların parça parça anlatılması, bir olayın birkaç boyut içerecek belâgatte aktarılması, kıssalar arasında sıçramaların, çok sık geri dönüşlerin (flashback) yapılması okuyucunun algılamasını kolaylaştırıyor, bizi o zamana götürüyor ve Kur’ân’ın okunup bitirilen bir kitap olmadığını, Kur’ân’ın yapısının spiral olduğunu; başlangıç, giriş, açılış anlamına gelen Fatiha Sûresi ile başlanılıp içinde devamlı dönüldüğünü, âyetler arasında sıçramalar olduğunu ihsas ediyordu. Meselâ Hud Sûresi’nde Nuh Nebînin (as) kıssasını okurken birdenbire kendinizi Kamer Sûresi’nde Nuh Nebinin (as) kıssasının başka bir boyutunda bulabilirdiniz.
“Allah, sözün en güzelini; âyetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların bu kitaptan tüyleri ürperir. Derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah’ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kur’ân Allah’ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.” (Zümer Sûresi 23. âyet)

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*