Müsbet hareket ve daireleri

Yapmanın zorluğunu en iyi yıkanlar bilmezler… Bir eser vücuda getirmek, bir şeyi bina etmek, ortaya koymak elbette ki zahmet gerektirir.

Çalışmak, çabalamak ve emeği ortaya koyduktan sonra eserimizi görmek, seyretmek elbette ki memnuniyet vericidir. Bozmaya, yıkmaya, ortadan kaldırmaya gelince, bunun kolay olduğunu, zahmetsiz olduğu iyi bilinir.

Menfilik, kötülük, karamsarlığın ve ümitsizliğin elinde düşmanlığa dönüşerek insanın kalbini, aklını, ruhunu ve duygularını sarmışsa o insandan hayır gelmez ve o insan başka insanlar gibi normal davranamaz…

Esas, fikirlerden ziyade duygulara hakim olmakla başlar, menfiliğin önüne geçmek noktasından… Duygusal olarak menfi davranan ve düşünen, müsbet fikirlere ve düşüncelere karşı adeta kendini hapseder, mahkûm kılar…

Bir sonraki esas ise müsbeti ortaya koyarak, müsbet hareketleri, fiilleri her şeye hakim kılabilmektir. Zaten müsbet hareket eden adam nadiren duygusal ve fikir yönünden noksaniyet gösterir. Müsbet hareketler, daima müsbet fiilleri doğurur, müsbet insan levhalarını etrafına yansıtır.

Daha bir sonraki esas ise müsbet fiiller icad ve ihya edeceğim diye menfiliğe kapı açmaktır. Bu ise menfiliğin iki misline dâvetiye çıkarmaktır. İyi hiçbir fiil kötü fikir ve akıl sahiplerince menfi olarak takdim edilmez ve edilmemelidir de. Müsbet hareketin ve fiilin içindeki menfiliği bile ortadan kaldırmak lâzım gelirken başka menfiliklere yol açmak akıl kârı olamaz.

Esaslardan başka bir esasa geçersek; bize daima lâzım olan müsbet hareketin gücüne, kuvvetine ve tesiratına inanmak ve müsbet hareketlere kimin elinde ve nerede olursa olsun sahip çıkabilmek olmalıdır.

Kimse diyemez ki menfi hareketle yapılan şu şu fiiller muvaffak olmuş, başarıya imza atmış. Menfiliğin en önemli düşmanı ise kesinlikle fikirlerin ötesinde hayalen bile ona akılda yer vermemek, düşünce sistemimizin içerisine almamaktır.

Bir önemli esas da müsbet hareketi daima biz kendimizden nebeân ettirebilmeliyiz. Menfilikler içinde müsbet hareketi başkalarından beklemek elbette ki abes olur.
Daha önemli olan ise elele vermenin, omuz omuza yürümenin birinci temeli ve daima kuralı müsbet hareket etmektir. Hiçbir şekilde başkalarının elinden ve dilinden menfiliklerin aramıza girmesine müsaade etmemektir.

Velhasıl müsbet hareket eden, menfi hareket edemez… Menfilik yol bulamaz ki müsbet hareketi engelleyebilsin…

Bediüzzaman’ı dinlemek bu müsbet hareket konusunda Lem’aları, İhlâsları okumak, Uhuvvet Risalelerini vird edinmek bizim en büyük avantajımız ve kârımız olmalıdır.

Müsbet hizmetlerin, müsbet hareket ve daireleri içerisinde olmak ümid ve duâsıyla…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*