1- Namazı cemaatle kılan, Peygamber Efendimiz’in (asm) sünnet-i müekkedesini ihyâ etmiş, İslâm’ın mühim bir şeâirini bilfiil yaşamış olur.
2- Cemaatle namaz kılmak, mü’minler arasında yardımlaşmaya, kaynaşmaya ve birlik ve beraberlik ruhunun canlanmasına vesile olur. Her namaz vaktinde Allah rızası için aynı safta veya aynı cemaat içinde bir araya gelen mü’minler, dar ve zor günlerde de birbirlerinin dertleriyle dertleşecek, acılarını ve sevinçlerini paylaşacak; böylece Allah’ın razı olduğu şekilde kardeşlik ruhunun tesis edilmesi mümkün olacaktır.
3- Cemaatin feyiz ve faziletinden cemaatte bulunan bütün mü’minler istifade eder. Aynı cemaatte bulunan Allah’ın makbul saydığı kullar hürmetine diğer fertlerin de Allah’ın rızasına ermeleri Allah’ın rahmetinden uzak değildir. Cenâb-ı Hak, Kendi rızası için bir araya gelen kullarını topyekûn bağışladığında; bu mağfiretten o esnada cemaatte bulunan bütün mü’minler hissedar olurlar.
4- Namaz duâlarını, namaz sûrelerini ve namazın kılınışını bilmeyenler, cemaat içerisinde imama uydukları takdirde namazlarını sahih olarak kılmış olurlar. Çünkü imamın kıraati cemaatin de kıraati sayılıyor.
5- Günde beş defa namaz için bir araya gelen mü’minler, gerek ibadet hususunda, gerek kötülüklere ve fitnelere karşı alınacak tavırda, gerekse hayır ve hasenatla ilgili atılacak adımlarda birbirlerine karşı teşvik edici ve örnek olurlar. Böylece birbirlerinin hayra rağbet etmelerine ve şerden uzaklaşmalarına vesile olurlar.
6- Her bir mü’min, kendi ibadetinden kazandığı miktardan pek fazla bir sevap, cemaatle namazdan kazanmaktadır. Çünkü her birisi diğer cemaat fertlerine hem duâcı, hem şefaatçi, hem de mânevî kirlerden arınmasına vesile hükmündedir. Ayrıca cemaate iştirak eden mü’minler, kâinat Yaratıcısına topluca ibadet ederek, topluca ebedî saadeti istediklerini göstermiş olurlar.1
7- Cemaate iştirak eden bir mü’minin nazarında yeryüzü bir mescid hükmüne girer. Böylece her bir mü’min, doğudan batıya kadar dizilmiş safların içinde, bütün mü’minlerle omuz omuza, büyük bir cemaatle birlikte namaz kıldığını mânen hisseder; hatta Bediüzzaman’ın ifadesiyle mazideki enbiya ve evliya da dâhil bütün ehl-i imanı ve gelecekteki bütün mü’minleri de aynı cemaat içinde düşünerek namazından eşsiz bir lezzet alır. 2
8- Günde beş defa Allah’ın huzurunda bir araya gelen mü’minler, içlerindeki muhtemel kin ve nefreti, dargınlık ve kırgınlığı söküp atarlar, birbirlerini daha çok affeder ve kardeş olduklarının lezzetini tadarlar.
9- Cemaat namazı insanlar arası sınıf, grup, ırk ve üstünlük-aşağılık farkını ortadan kaldırır. Âmirle memur, işçi ile işveren, köle ile efendi, zengin ile fakir, ehl-i takva ile günahkâr, üst ile ast bir namaz için aynı safta yan yana bir araya geldiklerinde, hepsi eşitlenmiş olur; böylece her bir fert Allah’ın huzurunda gerçek eşitliği bilfiil yaşar.
Cemaatle namaz kılmanın faziletlerine gelince… Allah Resulü (asm) buyuruyor ki:
* “Gece ve gündüz melekleri size nöbetleşe gelirler. Sabah ve ikindi namazlarında birleşirler. Yanınızda geceleyen melekler Allah’ın huzuruna çıktıklarında, Allah onlara-–Kendisi kullarının halini daha iyi bildiği halde—şöyle buyurur: “Kullarımı nasıl bıraktınız?” Melekler de: “Yanlarına vardığımızda namaz kılıyorlardı. Yanlarından ayrılırken de namaz kılıyorlardı” derler. 3
* “Cemaatle kılınan namaz, yalnız başına kıldığınız namazdan yirmi yedi derece üstündür. Sabah namazında gece ve gündüz melekleri birleşir. İsterseniz, ‘Güneşin zevalinden gecenin karanlığına kadar namazı dosdoğru kıl. Sabah namazını edâ et. Sabah namazında okunan Kur’ân’a melekler şahit olur’ 4 âyetini okuyun.” 5
* “Kim namaz için abdest alır, abdesti tam ve eksiksiz alır, sonra da farz namazı kılmak için yürür de, namazını insanlarla beraber ve cemaatle veya mescidde kılarsa, Allah onun günahlarını affeder.” 6
* “Namazdan dolayı insanların en büyük sevap kazananı, cemaate derece derece uzaktan yürüyüp gelenlerdir. İmam ile kılayım diye namazı bekleyen kimse de, hemen kılıp yatıverenden daha büyük sevaba nâil olur.” 7
* “Her kim namaz için mescide gidip gelirse, her gidip geldikçe Allah Teâlâ ona Cennetteki köşkünü genişletir.” 8
DUÂ
Ey Alîm-i Fettah! Senin beni bilmen, benim beni bilmemin çok fevkindedir. Senin bana hayır kapıları açman, benim bana iyilik yapmamın çok üstündedir. Hatalarımın ardı arkası kesilmiyor! Kusurlarım eksik olmuyor. Günahlarım gözümü karartıyor! Beni cemaatimle birlikte haşret! İmanın ve ibadetin şahs-ı manevisine açtığın hayır, feyiz, lütuf ve bereket kapılarından beni mahrum bırakma! Âmin!
Dipnotlar:
1- Mesnevî-i Nûriye, s. 201.
2- Mesnevî-i Nûriye, s. 63.
3- Nesâî, Namaz, 21.
4- İsrâ Sûresi, 17/78.
5- Nesâî, Namaz, 21; Buhârî, Ezan, 379.
6- Nesâî, İmamlık, 52.
7- Buhârî, Ezan, 380.
8- Buhârî, Ezan, 385.
Benzer konuda makaleler:
- Cemaatle namazın hikmet ve faziletleri
- Namazı cemaatle kılmanın hükmü ve faziletleri
- Belediye Meclisinin Ezan Kararı
- Haydi salaha, haydi felaha
- Cemaatin ve tesanüdün önemi
- İbadet ve cemaat şuuru
- Sabah namazının şahitleri
- Şahs-ı manevî
- Sabah namazı mü’mini test ediyor
- Bayram coşkusu her yerde
1963 Mersin Gülnar doğumlu olan Süleyman Kösmene, ilköğrenimini doğduğu köy olan Yarmasu köyünde yaptı. 1981 Mersin İmam-Hatip Lisesi; 1986 Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Milli Eğitimin çeşitli kademelerinde öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Yeni Asya Gazetesi Fıkıh Günlüğü köşesinde günlük yazılar yazmakta olan yazarımız, İstanbul’da yayın yapan Bizim Radyo’da ve EuroNur.tv’de programlar yapmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.
İlk yorum yapan olun