Nurlu gençlerin Diclekent buluşması

DİYARBAKIR Diclekent gençleri “Nurlu Bir Program” düzenledi. Farklı bir heyecan geçirdiklerini aktaran Diyarbakırlı gençler bir haftalığına da olsa dünya meşgalesinden, sınav stresinden, internet ve televizyonun cezbedici ortamından sıyrılma fırsatı yakalayabildiklerini aktardılar.

Gençler, firaksız baki şeyleri bulmak niyetiyle inzivaya giren Üstadlarının bu etvarını bir nebze de olsa yaşamak üzere tıpkı Anadolu’daki diğer kahraman arkadaşları gibi bir araya gelmeyi tercih ettiklerini söylediler. Böylesi nurlu programlar, belki bir senede elde edebileceğimiz manevî bir kazanç sağlamamızın yanı sıra içtimaî hayatımıza da şekil verme bağlamında ciddî katkılar sağlamakta diyen gençler, kendilerinden programı değerlendirmelerini istediğimizde ise şu ifadeleri kullandılar:

ÜSTADIN MANEVÎ ŞAHSINI DAHA YAKINDAN TANIDIK

14 yaşındaki Yusuf Bilal, “Okuma programı sayesinde arkadaşlarla olan samimiyetimiz daha da arttı. Duâ ve tesbihat konusunda eksikliklerimi tamamladım, namazın önemini kavradım ve bundan böyle 5 vakit namazı düzenli bir şekilde kılacağım inşallah” şeklinde konuştu. “İlk kez Risâle-i Nurlara bu kadar yoğunlaşabildim” diyen Recep ise sözlerini şöyle tamamladı: “İlk kez bir risâle bitirdim. Namaz konusundaki eksikliklerimi tamamladım. Arkadaşlarla olan yardımlaşma anlayışımız gelişti.” Muhammed Hüseyin de, bu programla, Üstadın manevî şahsını ve Risâle-i Nurları daha iyi tanıma fırsatı yakaladığını, kardeşliğin ne derece kuvvetli bir düstur olduğunu yaşayarak öğrendiğini aktardı. Bu manevî atmosferden ayrılmanın kendisine hüzün verdiğini ifade eden Ömer’in ardından sözü alan Zülküf ise şu ifadeleri kullandı: “Programa geç katılmama rağmen, şunu anladım ki, sosyal hayata şekil verme açısından dersane hayatı oldukça önemli.” Muhammed Said ise duygularını, “Risâle-i Nurun önemli bir düsturu olan müsbet hareketin önemini öğrendim” şeklinde ifade etti.

RİSÂLE-İ NUR’LARA BAĞLILIĞIM ARTTI

Mahsun ise, her geçen gün Risâle-i Nur’lara olan bağlılığının arttığını söylerken, Bilal, namazı daha samimiyetle kılmayı öğrendiğini kaydetti. “Üstadın manevî şahsını daha yakından tanıma fırsatı buldum” diyen Sercan’ın ardından Arafat da, “Üstadı ve Risâle-i Nuru daha yeni tanıma fırsatı buldum. Bundan sonraki programlar için inşallah temel oluşturacak bu program sayesinde aklımdaki bir çok soru cevap buldum” dedi. Üniversite sınavlarının yaklaştığı bu dönemde dünyevîleşme belâsından bir haftalığına da olsa sıyrıldığının altını çizen Mustafa ise, “Risâle-i Nur deryasından adeta ab-ı hayat suyu içmemiz hasebiyle hayat-ı uhreviyeye yaklaşmak bize üzüntü değil mutluluk veriyor” dedi. Ahmet, ruhundaki büyük boşluğun ancak asrın sahibi olan Risâle-i Nurlar sayesinde doldurulabileceğini anladığını ifade ederken, en son sözü alan Abdurrahim ise duygularını şu şekilde aktardı: “Aklımdaki şüphelerden ve kalbimdeki tatmin edilmemiş duygulardan ancak Risâle-i Nurlar ile meşgul olarak kurtulabileceğimin idrakine vardım.”

Böylesi programların devamı ve bu programlarda emeği geçen herkese hayır duâsı sözleriyle tamamlayan gençler, hayatlarının bundan sonraki kısmının programın gölgesinde şekilleneceğine dair güzel temennilerle bir sonraki programda buluşmak üzere ayrıldılar.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*