Pkk´yı kim siyasallaştırmak istiyor?

Image
Başbakanımız, Genelkurmayımız ve diğer yetkililerimiz ekranlardan gerdan kırarak güya dertleniyorlar. Efendim, hatâlar yaptık. Hatâlarımızla PKK meclise girdi, yani siyasallaştı. Olayı doğru dürüst takip edenler dine karşı olmayan kürtler idarecilerimiz gibi düşünmüyorlar.

Okuyan, düşünen ve sihirbaz medyanın kanaâtlarına takılmayan sağduyulu, PKK´nın bu bölgede kaos, terör, savaş ve kargaşanın devam etmesi için türkiye ve diğer bölgeleri karşıtı menfaât guruplarınca kurulmuş bir örgüt olduğuna inanıyorlar. Örgütün gelir-gider yolları, servis noktaları ve kullandığı metod ve silahlar iddiaya hak vermiyor değil. Mecliste sözüm onlara kendilerini kürt kabul eden milletvekillerini geçen partiye propaganda imkanları bu başbakanın bilgisi dahilinde Türkiye´ye sokulduğuna göre, bu militanların sekreterini genelkurmay önceden bildiğine göre, yani göz göre göre lades diyen idarecilerimizin sızlanmaları bize pek inandırıcı gelmiyor.

Ama şu olabilir. Amerika merkezli neocon´cu efendilerimizin böyle bir partiyi, böyle bir neticeyi ve büyük bir çatışma tesirini gerektiriyordu olabilir. Bunun da idarecilerimizin bilgileri dışında olması mümkün değildir.

Biz ahalî olarak hadiseyi şu şekilde değerlendiriyoruz: Suriye, Irak, İran ve diğer bölge ülkeleri arasındaki sıcak bir diyaloğu türkiye´nin önüne açacaktı. Amerika ve Ayrupa´ya çokta muhtaç olmayan bir türkiye´nin varlığını neocon ve neoliberallerimiz istemediklerinden, bu bölgede sanal bir kürt yapılanmasına gidiyorlar. Dünyayı kana, ateşe ve fitneye boğan dinsiz neocon ve neoliberaller hep bu bölgede kalabilecekler mi? Uluscularımız veya Kemalistlerimiz Barzani ve Talabani gibi koruma şemsiyelerine mütemadiyen mazhar olacaklar mı?

Türkler ve Anadolu´daki ırklarla et-tırnak olmuş kürtleri hangi kimyasal madde ile ayırabileceklerini de Kemalistlerle neoconlar söylemeli.

İsterseniz lafı eveleyip-gevelemeden söyleyelim: Ortadoğudaki barışın yolu Kandil´den geçiyor. Daha doğrusu Türkiye´nin doğusundan. Cengiz ve Hülağu gibi kan akıtmak, kültürleri tahrip etmek ve yurtları viran etmekten hoşlanan Kabul ve Bağdat eşkiyaları bizden önce Kürtlerin bu bölgedeki barışta anahtar rol oynadıklarını öğrenmişler velâkin. Bilmedikleri bir hakikat daha var: Başta PKK olmak üzere, kemalist ve neocon´cuları tükürükleriyle boğacak üç tane Diyarbakır´ın, beş Mardin, Bitlis, Muş ve Bingöl´ün Türkiye´nin diğer bölgelerindeki hadiseyi dikkatlice takip ettikleri hakikatini bilmiyorlar. Bin seneden bu yana Anadolu´nun diğer halklarıyla tamamen mecz olmuş kürtlerin, üç-beç din düşmanı çapulcu tarafından temsil edilemeyeceklerini Erdoğan ile Büyükanıt´ta bilmeli. Göz göre göre müsâde ettikleri yanlışı, milletin canını sıkmadan kuzu kuzu düzeltmek yalnızca onlara düşüyor. İster burada halletsinler, ister Washington´da Milletin feraseti neoliberal ve neoconların Türkiye´deki ayaklarının gizlediklerini de deşifreye yeterlidir, kanaâtindeyiz.

 

Benzer konuda makaleler:

5 Yorum

  1. Selamun aleykum,
    Yani bu sayfada zaman zaman Kürt sorununa dair yazilari görüyoruz, ancak meseleyi biraz da kühnünden tutan yazilar bu yazidada oldugu gibi yok. Sloganik olmaktan öteye gitmeyen ifadelerle, bin senedir yapilan hata ve ihmallerin tekrarini zimni kabulu ifade eden söylemler….
    Oysa maneviyat önderlerinin tesbitine göre degil sadece simdiki zamani 500 senelik pratik masaya yatirilmali. Evet kardesiz dogrudur, ama senin paranda benim param anlayisiyla savunulan bir kardeslik dogru bir kardeslik degildir. O zaman dogru bir kardeslik nedir nasil olmalidir üzerine iyice kafa yormaliyiz. sübjektif yorum ve duygulardan hareketle hicbir zaman saglili receteler gelistirilemez. Topu hep neocon kemalistlere atarakta bence sorunu dogru teshis etmis sayilmayiz. Biz ne düsünüyoruz? En azindan Yavuz Sultan dönemindeki idare tarzini bile ayrilikcilik ve terör yandasligi diye niteleyeceksek bizim bu konuda cok objektif düsünmedigimizide ortaya koyar.
    Neyse fazla lafi uzatmayalim. Onun disinda bir cok güzel yazi ve calismalarinizida itiraf etmek zorunda oldugumu ifade etmek isterim.
    Selam ve hürmetler

  2. sayin kutan
    yazinizi okurken aslinda umut etmistimki gercek bir muslumanla karsilasayim. ben bir kurt olarak sizi kiniyorum. neden muslumanlik ile milliyetciligi karistiriyorsunuz. bilmiyormusunuzki yuzde 80-90 musluman olan kurtleri karsiniza aliyorsunuz. acaba Allah turk olan muslumanlara oncelikmi veriyor. gercek musluman insan olmaya onem verir. muslumanlik degerlerine onem verir. boyle milliyetcilik kokan muslumanligi gercek muslumanlik olarak gormuyorum. bence bosuna kalem oynatiyorsunuz
    dogru muslumanligi yasamanizi tavsiye ederim
    saygilar

  3. Pkk ve DTP Kürt kardeşlerimizi gerçekten temsil ediyorsa, nare ve de Aziz Bedran isimli şahısların yorumlarına katılalım.

    DTP tamamen PKK ve İmralı güdümlü olarak kurulmuş, kurulduğundan beri de Doğu ve Güneydoğuya en ufak bir yardımı dokunmamış bir siyasal oluşumdur. Maksadı bellidir. Kurbanları arasında Kürt kardeşlerimizin de bulunduğu anarşist ve terörist eylemleri destekleyen bir militanist topluluktur. Ve DTP’liler İslam’ı değil Komunizmi savunurlar.

    PKK’ya gelince, tamamen komunist ve dinsiz söylemler temelinde, Ermeni hödüğü Abdullah Öcalan’a, Veli Küçük gibi şerefsizler tarafından parayla kurdurtulmuş hain bir örgüttür. Maksadı vatanı bölmek, milleti birbirine düşürmektir. PKK Kürtlerin hakkını savunuyor diyen çıksın ispatlasın. Ben de ispatlamaya hazırım PKK tarafından yakılmış olan onlarca Kürt köylerini, ve katledilmiş masum ve mazlum Kürt kardeşlerimi..

    Oyuna gelen Kürt kardeşlerimiz, uyanın! İsrail size Mezopotamya’yı asla yar etmez! Türkiye’den koparsanız, Irak’taki Kürt kardeşlerinize olduğu gibi kendi topraklarınızda da karınızın kızının namusu Yahudi uçkuruna kalır…

    Açık konuştum ama mecburdum, kusura bakmayınız…

  4. Cihan birader,
    Ben Nureddin Kutanin kürt meselesine dair ileri sürmüs oldugu tezlerin kolu kanadi kirik oldugunu savunmusum. Yani onu belli bir yaftayla nitelememisim. Ilmi müzakerelerde en önemli husus evvela tahkiktir. Yani sadirdan degilde satirdan konusmaktir.
    Sen ise beni ve Nare yi Pkk veya dtp temsilciligiyle suclamissin yada karalamaya calisiyorsun. Pkknin basi Öcalanin Ergenekonun bir numarali adami oldugunu duymayan kalmadi sen duymadiysan sende duy. Kürt meselesini “seninde bu yazinda yaptigin gibi devlet, hem pkk gibi kriminal bir suc örgütüyle kürtleri kriminalize, kürt sorununda demokratik cözümden uzaklastirmak istiyor.
    Simdi sen benim ileri sürdügüm tezleri tahlil edecegine direk saldirmissin. Saldirmak hakkindir. Ama desteksiz olmaz. Yani meseleyi yüzeysel takip ettigin yada sirf kemalistlerin gözüyle baktigin belli. Eger haberin yoksa bunuda ben sana bildiriyorum. Dtp veya Pkk kürtleri temsil iddiasinda olabilir. Baska bir parti baska bir grubun temsilcisi iddiasinda bulunabilir. Ama bunlarin yaptiklari yanlislar veya karakterleri hicbir zaman o grubun veya milletin ayni durumda oldugunu göstermez. Kemalistler zorla kürtlerin tek temsilcileri Pkk ve DTP dir diyor. Simdi eger gercekten iyiyi takip ederlerse milletten puan alirlar. Ama gel görki isin boyutlari cok derinde.
    Birde bizi israil yanlisi veya onlarin oyunlarina düsme gafletine düsebilecek tipte insanlar olarak sunmanda ayri bir tiyatro. Simdi bu tip basmakalip ifadeler karin doyurmuyor. Aslinda belki Sen kendin bile buna inanmiyorsun yani. Kimin israille daha cok dirsek temasi yaptigini sanirim herkes cok iyi biliyordur. Bu Kürtleri asagilayici ve tahkir edici slogandan baska bir seyde degil.
    Sen eger müslümansan kürtlerin ayrilma meselesiyle, degil hak hukuk meselesiyle ilgileneceksin. Eger beni ileri sürdügüm iddialarin ilmi yetersizligini kanitlarsan seni tebrik ederim. Ama onun ötesinde bos kaliplari cizgi filim senaryolari gibi ileri sürmen ne akla ne de ahlaka uymaz.
    selamlar

  5. Aziz Bedran kardeşim,

    Ben hiç kimseyi DTP’li veya PKK’lı olarak olarak nitelemedim. Siz 500 senelik geçmişi sorgulamaktan ve nare isim yorumcu da yazarı Müslümanlık dışı davranmaktan bahsetmişsiniz. Yazı hakkında konuştuğunuzu sandığımdan dolayı yazıya muhalefetliğinizi PKK’nın meclis ayağının DTP olmadığını savunduğunuz şeklinde yormuştum. Ama aşağıya yazdığınız son mesajınızı da okuyunca anladım ki siz bu yazıdan çok genel yorumlar yapmışsınız ve Kürt sorunun çözümünden bahsetmişsiniz. El hak size katılıyorum. Kürt kardeşlerimizi sorun olarak gören zihniyetler ve de sun’i gündelik çözümlerle daha çok nesil kaybederiz.

    Gel gelelim Kürt sorununun çözümüne;

    1- Doğu ve Güneydoğu’daki tüm Üniversitelerde bölgenin dini hassasiyetlerine uygun eğitimciler ve eğitimler sağlanmalıdır. İdareciler dahi dindar olmalıdır. Ve bölge insanı, bölgesindeki tüm devlet adamlarına rahatlıkla güvenebilmelidir.

    2- Medresetüz Zehra projesi mutlaka hayata geçirilmeli ve bu bölgelerimizdeki her 2 ilden en az birinde Medreset’üz Zehra standartlarında üniversite, lise ve ilköğretim okulları olmalıdır.

    3- Bu bölgelerimizde İslam 1. planda tutulmalıdır.

    Bunlar yapılmadıkça sorunlar devam edecektir. 500 sene meselesine gelecek olursak da, bence 500 sene değil 1909’dan sonraki tüm olaylar tekrardan analiz edilmeli ve yanlışlar düzeltilmelidir. Çünkü bu milletin birlik ve beraberliği 1909 dan sonra bozulmuştur.

    1909’dan beri hiç bir zaman Türkiye’yi Türkler yönetmemiştir. Bunu da Kürt kardeşlerimiz akıllarından çıkarmasınlar!

    Saygılar…

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*