Rusya mı, Ukrayna mı? Putin mi, Zelenski mi?

“Sakın, sakın! Dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhâssa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın. Karşınızda ittihad etmiş dalalet fırkalarına karşı perişan etmesin!”1

Tefrika, ayrılık, bölünmek bizim hastalığımız olmuş. Hâlbuki ittihad ve ittifak bizim hakkımız iken ehl-i dalalete, iftirak ve tefrika onların hakkı iken, bize geçmiş maalesef.

Mektubun devamında; “Allah için sevmek, Allah için buğz etmek düstur-u Rahmanî yerine, el’iyazü billah düstur-u şeytanî hükmedip, melek gibi bir hakikat kardeşine adavet ve el-hannas gibi bir siyaset arkadaşına muhabbet ve taraftarlık ile zulmüne rıza gösterip, cinayetine manen şerik eylemesin” ikazı sanki hiç bize söylenmemiş gibi, siyaset ve taragirlik uğruna kendi kardeşimizi düşman, fikirdaşımızı (el hannas bile olsa) kardeş ilân edebiliyoruz.

Oysa herkesin bir bilgisi, bir görgüsü var; yanlış-doğru, bazı saiklerle bir cereyana taraf olabiliyor. O insana neden böyle düşünüyorsun demek, en hafif ifadeyle, düşünceye pranga vurmak demektir.

Üstad Hazretleri bunu yakînen müşahede etmiş ve bu sebeple “euzubillahimineşeytani ve siyasseh” demiştir.

DIŞ POLİTİKADA DA İFTİRAK

İç politikada zaten mahalleler bölünmüş; dinci milliyetçi, gominist. Alevi, sünnî, Kürt, Türk, ..öcü!

Peki, ya dış politikada?

Bölünmeye alışığız ya; Amerikancı, Rusyacı, İngilizci, Almancı olmuşuz.

İkinci Dünya Harbinde, haritayı büyütemeyenler (bkz Kastamonu Lahikası s.53 ve Şualar 4. Mesele) Alman ve İngiliz ekolü siyasetinden dolayı taraf olmuşlar. O muhabbet ve tarafdarlık saikiyle “Ve bazen bu harb boğuşmalarını merak ile takib eden, bir tarafa kalben tarafdar olur. Onun zulümlerini hoş görür, zulmüne şerik olur.”2

Peki, ya gözümüz önünde cereyan eden hadiselere bigâne mi kalalım?

Ölçüler elimizde olursa neye ne kadar, nasıl bakacağımıza da projektör olur.

Malûm; 2. Dünya Harbi’nden sonra dünya iki kutuplu soğuk savaş dönemine girdi. Demokrasi paydasında buluşanlar Batı blokuna, Demir Perde Ülkeleri Doğu blokuna (Varşova Paktı) bağlı kaldılar.

1990’da komünizmin yıkılmasıyla SSCB dağıldı, oradan birçok Cumhuriyet doğdu, Varşova Paktı da dağıldı. Rusya’nın Batı’sında kalan hemen bütün devletler NATO’ya bağlandı, bir tek Ukrayna hariç.

AB ve Batı’ya bağlanan devletlerin millî gelirleri arttı, demokrasileri de gelişti. Bunlardan en düşüğü Macaristan’ın milli geliri 18.000 euro. Yani aylık 1500 euro.

İşte bunu gören Ukrayna, BATI’ya göz kırpmaya başladı. Arka planda neler yatıyor, ne gibi stratejik hadiseler var tam bilinmiyor. Kimisi, BATI’da olan gizli komünistler Ukrayna’yı ayartıyor, kimisi Yahudi Zelenski’yi manipüle ediyor deseler de doğrusu meçhul. Her ne olursa olsun, yukarıdaki derslere binaen bize düşen zulme taraf olmamaktır. 12 Milyon sivilin göç ettiği, yuvaların dağıldığı, kış günü soğukta evsiz kalan mazlumları düşünmektir. Putinci ya da Zelenskici olmak değildir. İster Putin’i Şamil Basayev desteklesin ister Yahudiler Zelenski’yi…

Aslolan bir memleketi işgal edip masumları perişan edenlere hiç olmazsa kalben buğz etmektir. Olmak gerekiyorsa mazlumlara taraf olunur, zalime değil. Velev, Ukrayna Rusya’yı işgal ede, sivilleri öldüre!..

Dipnotlar:

1.Kastamonu Lahikası.
2. Asa-yı Mus

Benzer konuda makaleler:

5 Yorum

  1. Evet, küfre rıza KÜFÜR,zulme rıza ZÜLÜMDÜR!
    Yalnız RUSYA  OLMADAN ve RUSYAYLA iyi ve barışcıl ilişkiler askıya alınıp, her an “RUS AYISI” korkusu pompalanarak ve silahlanma yarışıyla da DÜNYAYA SULH-U  UMUMİ hiç gelemez! Evet, Rusya bu İŞGALLE bizim açımızdan  büyük bir hata yaptı ve belki de pişmanlar. Yalnız ABD ve NATO da bu işe RUSLARI bi nevi zorladı ve hatta yeşil ışık yaktı da denilebilir. Almanya da bu işte kusurlu! Çünkü RUSLARLA olan D.Berlin anlaşması ve diğer konularda gereken titizliği ihmal etti!
    Bizim ölçümüz,taraf olmadan,Risale-i Nurların,bilhassa Beşinci ŞUADA ki DECCALİZMle ilgili ikaz ve tavsiyeler muvacehesinde meseleleri tahlil etme gayretinde olmamız zaruridir.Tabi ki,tek bir İNSANINdahi haksız yere ÖLDÜRÜLMESİ tüm insanların öldürülmesi kadar mesüliyetli ve önemli bir konudur.Allah c.c, her türlü Zulüm ve haksızlıkları izale etsin ve SULH-U UMUMİYE vasıl eylesin inşaallah.

  2. “Yalnız ehemmiyetli bir endişe ve bir teselli kalbime geliyor ki: Bu geniş boğuşmaların neticesinde Eski Harb-i Umumî’den çıkan zarardan daha büyük bir zarar, medeniyetin istinadı, menbaı olan Avrupa’da deccalane bir vahşet doğurmasıdır. Bu endişeyi teselliye medar; âlem-i İslâm’ın tam intibahıyla ve Yeni Dünya’nın, Hristiyanlığın hakiki dinini düstur-u hareket ittihaz etmesiyle ve âlem-i İslâm’la ittifak etmesi ve İncil, Kur’an’a ittihat edip tabi olması, o dehşetli gelecek iki cereyana karşı semavî bir muavenetle dayanıp inşâallah galebe eder.
    Umum kardeşlerime birer birer selâm. Gelen veya geçen Leyle-i Kadirlerinizi tebrik ederiz.”
    Emirdağ1[Y] – 57

  3. Ukraynaya yapılan maddi,silah ve mühimmat yardımları kesinlikle BARIŞ GETİRMEZ, TAM AKSİNE SAVAŞIN CIHANA YAILMASINA YARDIMCI OLUR ve Dünyayı ateşe atmak isteyenler dört takla atarlar SEVİNCİNİZDEN! ALLAH akıl ve basiret versin bunların cümlesine.! Ve netice ortada! Çözüm, tekrar RUSYAYLA yeni ve sağlam bir “BARIŞ ANLAŞMASI” YAPMAKTIR. Gerisi havanda su döğmek ve DECCALİZMİN değirmenine SU vermekten başka bir şey değildir.

  4. Burada, sadece MERHAMET ve MAZLUMİYET açısından meseleyi bakılmış, DECCALİZM ve İFSAD ŞEBEKELERİNİN hile ve ALDATMACALARI hiç kale alınmamıştır. Bu da ayrı bir titizlik ve dikkat edilmesi gereken bir mevzudur. Bu tarz bir OKUMA zulme taraf olmak değildir, bilakis gerçekleri su yüzüne çıkarmak için bir ZARURETTİR de.

  5. Deccalizm Kuzeyden örgütlenip,kominizzm ihtilalini yaparak,RUSYANIN DİNDAR İSEVİLERİNİ DİNSİZLEŞTİREREK,BİN SENELİK değerlerini TAHRIP ederek,Osmanlı topraklarında da İSLAMI ve KUR’ANI TAHRİP ETME pilanlarını Birincì Cıhan harbini takiben devreye soktular! Gidişata ve olanlara ve hadiselere bakarak,KUTSALLARA geriye dönüş de Yine KUZEY AVRUPA CİHETİNDEN zuhur edecek gibi. Bir nevi revanşa ve savunmaya Rusya TALİP OLDU sanırım?
    Ne dersiniz?… ALLAH c.c yar ve yardımcımız olsun inşaallah.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*