Tekrar, tekrar, tekrar, tekrar…

Asrın tefsiri Risale-i Nurları anlayarak ve öğrenerek okumak üzerine bazı kural ve kavramları bilmekte, tatbik etmekte yine Risale-i Nurların anlaşılması noktasından büyük faydalar vardır.

Risale-i Nurların müellifinin dilinden nakledildiği ve yazıldığı orjinal nüshalarında yer aldığı şekliyle okunması ve anlaşılmaya çalışılması; Risale-i Nurları anlayarak okumayı kendisine gaye edinenler için, büyük ehemmiyet arz etmektedir.

Risale-i Nurların ilk yazıldığı ve müellifinin tashihinden geçerek basıldığı şekliyle yani orjinal nüshalarıyla yazılanların öneminin benimsenerek okunması ve bu şekliyle de nakledilmesi ve anlatılması da anlayarak okumanın şartları içinde, bizim için, Risale-i Nur okumalarında vazgeçilmez bir düstur olmalıdır.

Risale-i Nurların başkalarına aktarılması ve anlatılmasından ziyade, kendimiz tarafından anlaşılması noktasından bazı müracaat kaynaklarından faydalanmak, ilk nüshaların manevî derinlik ve tesirleri içerisindeki orijinalliğine zarar ve halel vermeden yapılabiliyorsa tevessül edilmeli, yapılabilinmelidir…

Risale-i Nurlar adına anlama ve anlatımda ve hatta neşriyatta Bediüzzaman’ın takip ettiği, hizmetkârlarının ve Nurun hadimlerinin şahid olduğu yazılı, sözlü ve fiili tarz ve şekillerin dışına çıkmak ve başka kasdi ve yabani ellerin teklif ve yaptırımları neticesi olabilecek alternatif tariklere müracaat etmek ve yapmak, müellif ve Risale-i Nurlar ve Nur cemaati adına büyük hata olacaktır.

Harici müdahaleler ve açıklamalar külliyat içinde bir bütünlük ve mânâları anlamaya matuf değilse daima sırıtacak ve Nurların izah ve ispatı gibi, yanlış bir kavramın ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Halbuki gayet açık ve net olarak:’’Risale-i Nurların hocası Risale-i Nurlardır…’’

Fikir halinde çok güzel ve hoş görünenler tatbikatta ve uygulamada büyük aksamalara ve çirkinliklere sebebiyet verebilirler. İyi anlaşılsın, herkes anlasın diyenlerin kendi anlayışsızlıkları başkalarının Risale-i Nurların derin ve kudsî mânâlarının anlaşılmamasına, feyiz ve bereketin, manevî tesiratın önüne perde çekilmesine yol açabilirler…

Samimi olmak lazım. Nefsimizi değil, Kur’ân’ı ve manevî bir tefsiri olan  Risale-i Nurları dikkatli okumalıyız. Asıl olanın asıl nüshalarında saklı olan anlaşılır konuların, bahislerin olduğuna başta kendimizin inanması olduğunu bilmeliyiz.

Bizleri Risale-i Nurların orijinal ve derin mânâlarına götürecek tek yolun ise tekrar, tekrar, tekrar, tekrar okunması olduğuna kendimizin inanması olduğunu bilmemizdir. Haydi kolay gelsin!…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*