Tükenmişlik sendromunun çaresi Allah’a iman

Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Atilla Yazıcıoğlu, Maneviyatlı insanların tükenmişlik sendromunu diğer insanlara göre daha kolay atlattığını söyledi.

Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Atilla Yazıcıoğlu, tükenmişlik sendromunun son yılların en büyük sorunlarından biri hâline geldiğini söyledi. Bu durumun strese bağlı olduğunu kaydeden Yazıcıoğlu, bu rahatsızlıktan korunmanın en güzel ve en etkili yolunun Allah’a yönelmek olduğunu dile getirdi. Yazıcıoğlu, inancı sağlam, Allah sevgisine sahip kimselerin bu gönül olgunluğundan ötürü ‘tükenmişlikten’ korundukları ve bu rahatsızlığı daha rahat atlatabildiklerinin bilimsel çalışmalarla da ispat edildiğini kaydetti. Aşırı stres altında kalmaktan kaynaklanan ‘Tükenmişlik Sendromu (Burn Out)’, son yıllarda büyük artış gösteriyor. Söz konusu sendrom kişilerin yaptıkları işte heyecan duymamaları, tatminsizlik ve hizmet vermeleri gereken kişilere karşı olumsuz davranışların başlamasıyla kendini gösteriyor. Sürecin son ayağında da tükenmişlik sendromu başlıyor. Tükenmişlik sendromunun, kamu çalışanlarında isteksizlik, yorgunluk, hayal kırıklığı ve işi bırakmaya varan eğilimler gibi durumları tanımlamak için ortaya atıldığını belirten Yazıcıoğlu, “Tükenmişliğin 3 bileşeni vardır. Bunlar ‘Duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma ve başarı duygusunda azalmadır” dedi.

SOSYAL ALANLARDA ÇALIŞANLARDA DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR

Duygusal tükenmişliğin yaşam enerjisinin azalması ve bireyin duygusal kaynaklarının tükendiği hissine kapılmasıyla kendini belli ettiğini kaydeden Yazıcıoğlu, “Duyarsızlaşma, bireyin hizmet verdiği insanları sıradan bir nesne gibi görmesiyle ve bu şekilde davranması ile belirginleşir. Başarı duygusunda azalmada ise iş gereği kurulan kişisel ilişki ve diyaloglarda, paylaşımlarda, yeterlilik ve başarı duygusunda azalma ile kendini gösterir. Yapılan bilimsel çalışmalarda da görülen, genellikle insanlara yardım etmeyi amaçlayan mesleklerde daha çok ‘tükenmişlik sendromu’ görülüyor. Uzaklara kaçmak isteyen, çalışma azmi ve enerjisini kaybettiğine inanan ve pek çok kişide görülen bu tükenmişlik en fazla hekimler, hemşireler, sosyal hizmet uzmanları, klinik psikologlar, sağlık alanında çalışan diğer personeller, öğretmenler, polisler, avukatlar, yargıç ve gazeteciler gibi daha çok kişiler ile görüşen, işi onlarla alakalı olan meslek gruplarında görülüyor” diye konuştu.

En popüler hastalıklarından birisi olan tükenmişlik sendromuyla ilgili birçok çalışmanın yapıldığını kaydeden Yazıcıoğlu, bu rahatsızlığın özellikle üretken, başarılı ve gayretli çalışan bireyleri olumsuz etkilediğini söyledi. Yazıcıoğlu, bu sendromun genellikle yapılan işte heyecanın azalması, tatminsizlik, hizmet vermeleri gereken kişilere karşı olumsuz davranışların başlamasıyla birlikte kendini gösterdiğini dile getirdi.

MANEVİYATI GÜÇLÜ OLANLAR TÜKENMİŞLİKTEN UZAK KALIYOR

“İşe gitmek istemiyorsanız, iş yapmaktan aciz iseniz, ruhen ve bedenen kendinizi tükenmiş olarak hissediyorsanız bu hastalığa yakalanmışsınız demektir” diyen Yazıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Gün içerisinde işin dışında olumlu etki bıraktıracak hobilere, kendisine ve ailesine zaman ayırması gerekmektedir. Mutlaka tatil yapın. Uykusuzluktan, alkol ve kafeinli içeceklerden uzak durun. Bunlar yapılması gerekenler. Ancak bu son sayacağım ise en önemlisidir. Allah inancı ve sevgisiyle aydınlatılmış bir kalp ile ‘Yaradılanı severim, Yaradan’dan ötürü’ duygusunu özümseyerek, dürüstlük, ahlak güzelliği, doğruluk, sevgi, paylaşım ve hoşgörü gibi bu inanç ile beslenen maneviyatınıza hassasiyet gösterin. Maneviyatınız olgunlaştığı takdirde hiç zorlanmadan tükenmişlikten uzak duracak, hatta bu maneviyat sizi tükenmişlikten uzak tutarak koruyacaktır. Bu tedavi için ilaç ya da ekstra bir çabaya da gerek yoktur. Ve yapılan birçok araştırmada inancı sağlam, Allah sevgisine sahip kimselerin bu gönül olgunluğundan ötürü ‘tükenmişlikten’ korundukları ve bu rahatsızlığı daha rahat atlatabildikleri üst düzey bilimsel çalışmalarla ispat edilmiştir.”

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*