Arefe ve bayram

Pek çok İslam ülkesi maddi ve manevi sıkıntılarla karşı karşıya olsa da, idrak ettiğimiz Arefe ve nasip olursa yarın kavuşacağımız Kurban Bayramı’nın sevincini yaşıyoruz. Ülkemizde sükünet olsa da, komşularımızdaki problemleri görmezden gelemeyiz.

Tabii ki problem yaşayan ülkeler sadece komşularımızdan da ibaret değil. Gözden ırak olsa da, sıkıntı yaşayan başka İslam ülkeleri de vardır. Afganistan, Pakistan ve Doğu Türkistan gibi yerler, bunların başında sayılabiler. Her şeyi maddi imkânlarla ölçen anlayışın iflas ettiğini göstermesi bakımından Afganistan örneği çok dikkat çekici. Önce SSCB (Rusya), sonra da Amerika bu ülkenin imkânlarına göz dikti ve hem bu ülkeyi mahvettiler hem de kendileri mahvoldu. Son günlerde kriz yaşayan Amerika, biraz da Afganistan gibi ülkelerde yaptığı haksızlıkların bedelini ödemiyor mu?

Durulduğu düşünülse de Irak’ta da kan akmaya devam ediyor. Maalesef, bombalı intihar saldırıları ülkenin gerçeği haline gelmiş. “10 kişi öldü, 20 kişi yaralandı” şeklindeki haberler artık gazetelerde yer bile bulamıyor. Komşumuz Suriye’de yaşananlar ise tam anlamıyla can yakıcı. Hadiselerin başlangıcında “2 ay sürmez, rejim devrilir” deniliyordu. Bu tahminlere göre politika belirleyenler hayal kırıklığına uğradı. Çünkü Suriye tek başına değil, Rusya ve Çin gibi ülkelerle birlikte politika üretiyor.

Arefe ve Kurban Bayramı söz konusu olduğunda hacıları hatırlamamak olmaz. Bu yıl hacılarla aynı gün bayram yapacak olmamız sevindirici. Arefe ve bayram günlerini vesile kılarak, İslam dünyasının her zaman aynı günde bayram yapmasının temin edilmesi için de dua etmek gerek.

İki buçuk milyon hacı adayı inşallah bugün Arafat’da olacak ve öğle vaktinde ‘vakfe’ye duracak. Hacıların burada yapacağı makbul dualar, inşallah İslâm dünyasının ittihadına vesile olsun ve olacak.

Türkiye’deki günlük tartışmalar ‘Müslümanların yıllık kongresi’ olan hac haberlerinin yeterince gündeme gelmesine mani oluyor. Oysa, 2.5 milyon Müslümanın bir araya gelmesi ve İslam dünyasının problemlerinin çözümü için dua etmesi çok büyük bir hadise değil mi? Türkiye’den 100 bine yakın insanın bulunduğu bu mübarek beldelerdeki manevi hava yeterince ülkemize yansıyabilse, buradaki manevi hava da değişmez mi? Hac ibadetini ‘turizm’ gibi görme anlayışından en başta medya vaz geçmelidir. Dünyada bu büyüklükte başka bir ‘kongre’ var mı? Olmadığına göre, orada yaşanan güzellikleri çok daha geniş olarak ülkemize ve İslam dünyasına taşımak gerekmez mi?

Türkiye’den 10 bin kişilik bir grup, dünyanın her hangi bir yerindeki ‘kongre’ye ya da başka bir toplantıya gitmiş olsa, bütün gazeteler ve televizyonlar ‘canlı yayın yarışı’na girmez mi? Hac için niçin benzer şekilde müsbet bir yarış yapılmasın? Ülkemizden 100 bine yakın insan ve bütün dünyadan 2.5 milyon insanın bir maksat için bir araya gelmesi, aralarındaki farklılıkları silip atması, gerçek anlamda kardeş olduklarını hissetmesi ve dünyaya ilan etmesi yılın ve yılların en önemli hadesesi değil mi?

Hac ibadetine bu gözle bakmalı ve dünyaya da bu şekilde sunulmalı. Bugün için mevcut bazı arızalar sebebiyle hac ibadeti hak ettiği ölçüde ‘İslam ülkeleri arasında kardeşliği pekiştirme kongresi’ olamıyorsa, el birliğiyle bu manileri ortadan kaldırmak durumundayız. Hem hacılarımız hem de onların yakınları 5 vakit namazlardan sonra bunun tahakkuku için dua etmeli ve etmeliyiz.

Bugün idrak ettiğimiz ve yaşayacak olanların inşallah yarın idrak edeceği Kurban Bayramını “Allah’a yakın olma”ya çevirebilenlere ne mutlu… Dualarımız, İslam dünyasının ve insanlığın gerçek anlamda bayramlar idrak edeceği günlere ulaşması için…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*