Yarın bayram, fakat bu gün arefe değil

Rahmetli anacığım, her Ramazan geldiğinde, bize; “ yavrum, sayılı günler, çabuk geçer” derdi. Aslında onun söylediği bir âyet meâliydi. Belki de bilmeyerek söylüyordu. Ramazan ile alâkalı Bakara sûresinin 184. Âyetinde Cenab-ı Hak, “eyyâmen ma’dûdât” yâni, “bunlar sayılı günlerdir” buyuruyordu. Zaten bizim atasözlerimizin her birisi de, bir âyet ve hadis meâli değil miydi?

Mubarek ve bereketli ay, rahmetiyle geldi ve geçti. Hem de ne çabuk… Rabbimiz, her Ramazanda havayı serinletip, bize kolaylıklar temin ediyor. Zaten, oruç O’nun taahhüdünde olduğundan, çok da zorlanmadan bitirdik ve son günlere geldik. Hani, oruca muhalefet edip, açıktan oruç yiyen zavallılara dediğimiz gibi, tekrar söylüyoruz: “ siz tutmadınız ne kazandınız? Biz tuttuk, ne kaybettik?” Kaybetmedik. Esasında çok şeyler kazandık. Nurlara vâsıl olduk, sevablar kazandık. Meleklerin seviyesine çıktık. Allah’ın emrine tâbî olup, âcizliğimizi iyice anladık. Fakir- fukaranın, acınacak hâllerini idrak edip, onlara, şefkat ve merhamet ellerimizi bir başka uzattık.

Evet, geldi ve çabuk geçti. Bununla alâkalı sizlere bir lâtife de anlatayım: “ Erzurum’da, adamın biri oruç tutmaz, ama her gece hanımıyla sahura kalkarmış. Hanım dermiş; ‘yahu herif, hem oruç tutmirsen, hem de zöhüre (sahura) kalkıp, bana zahmet verirsen!’ deyince adam; ‘yahu gari, zaten oruç tutmirik, bir de zöhüre kalkmayıp da, külli mi kâfir olak?’ demiş.” Ve aynı adam, Bayram sabahı namazdan eve gelip, kahvaltıya oturunca, ellerini yüzün sürüp, ‘ oh elhemdülilleh, ne de çabuk gelip geçti mübarek?’ deyince karısı da, ‘he heeee, doğru söylirsen!’” deyip, onunla istihza etmiş.

Ramazanımız, Kadir gecemiz ve Bayramımız mubarek olsun! Rabbimiz, başta oruç olmak üzere, bütün ibadetlerimizi kabul edip, gelecek seneki Ramazana da, sağ- salim kavuşmayı, nâsib etsin inşâallah!

Maalesef bizim memleketimizde yanlış bilinen, duyulan dinî tabir ve kelimeler vardır. Bunlardan biri de, bu Arefe meselesidir. Arefe, Arafat’a çıkılan güne verilen isimdir. O da, Kurban Bayramından bir gün öncedir. İşte bayram öncesi olduğundan, zamanla iltibas edilip, bayramlar karıştırılıp, bazılarınca Ramazan Bayramından önceki güne de Arefe denmiş. Halbuki yanlış. Hatta, Üstad Hazretlerinin “Arefe Gününde bin İhlâs-ı Şerif okunması” tavsiyesini bugün zannedenler dahi var. Halbuki o iş, Kurban Bayramından bir gün önceki gün olan Arefe Gününde yapılan bir ibadettir. Elbette ibadetin hududu olmaz. Ama işin doğrusunu bilmekte de fayda var.

Benzer konuda makaleler:

8 Yorum

  1. Elveda ya şehri Ramazan, hoş geldin ey mübarek bayram. İslam aleminin bayramını kutlarım.

  2. Evet osman zengin abimin tüm söylediklerine katılıyorum cümlemizin tutmuş olduğu oruçları Allah’ım kabul eylesin inşallah.

  3. Allah c.c. razı olsun güzel abim. Cenab-ı Allah farkındalığımızı artırsın, vaktinde ve yerinde kıymet bilmeyi ve cem-i cümlemize azamî derecede şuuru iman nasip eylesin İnşaAllah

  4. Allah nice bayramlara erişmek nasip eylesin.
    Güzel bir hatırlatma olmuş. Allah razı olsun Osman Ağabi.

  5. Osman abim Allah razı olsun. Bu işte bir iş var diyordum. Doğrusunu öğrendim, çok sağol abim. Zaten, sizin her yazınızda bir şey öğreniyorum . Bunları kitap yapsanız da, herkese faydası olsa abim.

  6. Allah razı olsun.Ogretici yazılarınızın devamı dileklerimizle Bayramımız mübarek olsun.

  7. Bilmukabele bayramınızı tebrik eder, Rıza-i İlâhîye nail olmanızı Cenab-ı haktan niyaz ederim.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*