Beslediğiniz duygunun davranışlarıyla karşılaşırsınız

Dayak ve ebeveyn…

Doğrusu bu ikili hiç birlikte zikredilmemesi gereken bir ikilidir.

Allah’ın anne babaya birer nimet olarak verdiği emanetlere sahip çıkmak öncelikli olarak ebeveynin sorumluluğudur. Çocuklarıyla, gençleriyle sağlıklı ve saygı-sevgi çerçevesinde bir iletişim kurmak ebeveynin görevidir.

Aksi halde ortaya çıkabilecek durumlardan kendileri etkileneceklerdir. Yani evin büyükleri olarak yaşanacak olumsuz iletişimsizliklerden öncelikli incinecek olan anne babadır. Çünkü evde bir huzursuzluk varsa, bu ister istemez bütün aile bireylerini etkileyen bir süreçtir. Bu huzursuzluk hali, biraz daha ileri boyutlara ulaşmış ve artık evde yüksek sesler, el kaldırmalar, dayaklar boyutuna gelmişse, bu nokta çok ciddî sinyal veren bir durumdur.

Evet, ev halidir, ara sıra, ufak tefek atışmalar olmaz değildir. Bunun çok derin izleri de oluşmaz. Yani bir küçük atışma türü bir şeydir. Bunu esprili bir yaklaşımla bireylerdeki kendini ifade etmek, savunma, tartışma antrenmanları olarak görmek ve düşünmek mümkün olabilir.

Ancak iş düzenli aralıklara dönüşmüşse, artık dayak hayatın bir vazgeçilmezi haline gelmişse, buna derhal bir el atmak icap eder. Özellikle ebeveynin böyle bir tarzda iletişim kurması, sağlıksız bir başlangıçtır. Çünkü bu çocuk veya genç için de bir örneklik teşkil edecek demektir. Yani şimdi çocuğuna, gencine gücü yeten, onlar üzerinde değişik vesilelerle etkin olan anne baba bu davranışlarıyla kendilerini böyle bir sona hazırlamış olmaktadırlar.

Yani yaşananlar ne olursa olsun, dayak boyutuna hiçbir zaman taşınmaması gerekmektedir. Çünkü bu artık son noktadır ve sağlıksız noktadır. Bu durum ve tutumlardan bir an evvel uzaklaşmak kaçınılmazdır.

Olan durumlar için de mutlaka durumun yaralarını gidermek için adımlar atmak çok sağlıklı olacaktır. Çünkü biliyoruz ki, hadis-i şerifler bize nasıl birer anne baba olmamız gerektiği ile ilgili bilgiler vermektedir. Nitekim şu hadis-i şerif konuyla ilgili dikkat çekicidir. “Hayırlı bir beyden çocukları ve eşi köşe bucak kaçmaz.” Hadis-i Şerif.

Sefih medeniyetin etkisi ki, güçlü olan haklıdır gereği, ebeveyn de bu yanlış tutumun küçük versiyonunu ailede yaşatmaktadır. Etkim var, yetkim var, imkânım var, gücüm var anlayışıyla hareket edildiğinde, sanki çocuk ve genç üzerinde yanlış tutumların başlamasına sebebiyet vermektedir.

Yani kabul edelim ki, dayak birden başlayan bir şey değildir. Mutlaka o noktaya gelinceye kadar bir altyapı oluşmuştur.

İşte özellikle evin büyüğünün bu süreci iyi okuyarak, ilişkileri, konuşmaları, davranışları bu noktaya getirmemesi beklenir. Bu noktada genelde ilk adımlar büyükler tarafından atılmaya başlanıyor. Sonra sonra ise, artık bu bir değişik iletişim biçimine dönüşür ki, elbette çocuk için de genç için de bur tarz bir iletişim biçimi olmaya başlıyordur.

En dikkat çekeni de, fizikî şiddete gelmeden mutlaka bu sürecin bir sözlü gerçekleşen hakaretler, tahkirler, küçük düşürücü sözcükler, dışlayıcı mimikler gibi bir karşıdaki bireye kendini olumsuz etkileyici bir sürecin yaşanması vardır. Yani artık ağır sözcükler de sıraya girmeye başladıklarında arkasından böyle bir güç gösterisinin geleceği kaçınılmaz olacaktır.

Ama yaşananlar ne olursa olsun geri adımlar, yaşananların izlerini ortadan kaldırma ve olumlu bir süreci başlatma gibi durumlar her zaman için geçerlidir. Burada olumsuz iletişimin müsebbibi kimse, bu adımları atması mümkündür.

Bir de tabiî böyle bir süreçte kendini savunmalar, hatalarını ört bas etmeler, haklı göstermeler, yani yaptığı yanlışa bahaneler aranabilir ve bulunabilir. Ama bahaneler ne olursa olsun, bozulan iletişim için hiçbir gerekçe süreci haklı göstermez.

Evet, yaşananlar ne olursa olsun, yeni sayfalar açmak her zaman için mümkündür. Ama burada esas olan şeyin, samimî pişmanlık ve yaşananlardan ciddî nedameti karşı tarafa hissettirmek ve ondan ciddî anlamda özür dilemek gerekir. Burada aslında her şeyi çok net konuşmak sağlıklıdır. Ama konuşma aşamasına da getirmek önemlidir.

Evlerin bereket direkleri, rahmet vesileleri ve belâ ve musîbetleri defeden adeta ailenin paratonerleri olan büyükler modellik olma özelliklerini hiçbir zaman yitirmemeleri gerekmektedir.

Tabiî bir o kadar evlerin bir nimetleri de Allah’ın aileye birer emanet olarak verdiği evlâtlardır. Onların yetişmesi, edepli, ahlâklı bireyler olmaları oldukça önemlidir. Bunun için de öncelikle aile büyüklerine sorumluluklar düşmektedir. Yani anne babanın güzel bir model olması, gençler ile anne baba arasındaki ilişkileri olumlu etkilediği gibi, gençler için de bu tutumlar bir örnek alınacak tutumlar olarak dünyalarında yer edecektir.

Elbette böyle bir anne babaya karşı evlâtlarında hayranlık uyanacak ve evlâdı anne baba için iftihar edecektir. Yani evlâtlar anne baba için birer iftihar vesileleri olurken, bu durum anne baba için evlâtların iftihar etmeleri şeklinde de olabilecektir. Zaten anne baba kendileri eğer iftihar edilecek konumda iseler, muhtemeldir ki o anne babanın evlâtları da anne babaları için birer iftihar vesileleri olacaklardır.

Yani ebeveyn evlâtlarında hangi duyguyu besleyip büyütürse, o beslenmiş duygunun davranışları ile karşılaşacaktır.

Evet, yaşananlar ne olursa olsun yeni bir sayfa açmak her zaman için mümkündür. Bu gibi yaşanan durumlar da anne baba için de evlâtlar için de birer imtihan vesileleridir. Kim böyle bir durumun içinde ise, farkında olan için adım atmak gerekliliği ve kendini daha tutarlı, olumlu, yapıcı adımlara sevk etmesi imtihanını kazanmasına vesiledir. Unutulmamalıdır ki, bazen bu konularda örnek davranışları gençler yapabilmektedirler.

Yani olumsuz davranışlara karşı, sabırla, sükûnetle, istişare ile adım atılması çok önemlidir. Atılamayan adımlarda ise uzmanlardan yardım istemek çok anlamlı olacaktır.

Allah kimseleri evlâdıyla ağır imtihanlara tabi tutmasın.

Sevginin, saygının hakim olduğu; anne babaya ‘öf’ bile demeyiniz hakikatinin yaşandığı; çocuklara ‘reyhanlarım!’ seslenişlerinin duyulduğu mutlu aile tabloları öncelikli olarak bu ümmete yakışandır.

Olumsuz bir durum varsa, hiç şüphe yok ki, o konuda sünnet-i seniyyeden bir uzaklaşma vardır.

Evlerimizin Peygamber sıcaklığı taşıyan, huzuru taşıyan birer eğitim yuvaları olması duâsıyla..

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*