Emirdağı Lahikası da çıktı

Risale-i Nur Külliyatının devlet tekelinden kurtuluşunun hatırasına özel baskıyla hazırlanan külliyat serisinden Emirdağ Lahikası da çıktı.
Risale-i Nur Külliyatının basım-yayın hakkını devlet tekeline veren kanunun iptalinin ardından Külliyat’ı özel bir baskı ile yayına hazırlama çalışmalarını başlatan Yeni Asya Neşriyat, Asa-yı Musa, Sözler, Sikke-i Tasdik-i Gaybî, İman ve Küfür Muvazeneleri ve Muhakemat’tan sonra Emirdağ Lahikası’nı da okurlarına sundu.

img_0237-dAltıncı kitabı okurlara takdim etmenin memnuniyetini dile getiren Yeni Asya Neşriyat Koordinatörü Abdullah Eraçıkbaş, Emirdağ Lahikası’nın basımı vesilesiyle şöyle konuştu:

“Modern çağ insanının aradığı Kur’an yorumu olan Risale-i Nur eserlerinin orijinaline uygun, en az tashihli bir şekilde yayınlanabilmesi için Neşriyatımız araştırma merkezi bünyesinde on yıllardır ehil kadrolarca, dışarıdan gönüllü ekiplerin desteği de alınarak çalışmalar titizlikle ve yeni tasarımlarla sürdürülüyor. Gayemiz, Risale-i Nur Külliyatının, Üstadımızın da üzerinde çok durduğu gibi, sıhhatli bir şekilde yayınlanarak gelecek nesillere aktarılması. Teknik anlamda sürdürdüğümüz çalışmaların, inşaallah Külliyat metninin dijital ortamlara kolay bir şekilde aktarılarak hizmet vermesini de temin edeceğini umuyoruz.”

LAHİKA MEKTUPLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜLER VERİYOR

Risale-i Nur Külliyatı içerisinde yer alan Barla, Kastamonu ve Emirdağ lahikalarındaki mektupların Risale-i Nur mesleği, Nur Talebelerinin özellikleri ve gelişen hadiseler karşısında nasıl hareket edecekleri gibi kritik noktaları ortaya koyması bakımından önemli ölçüler ihtiva ettiğini belirtilen Eraçıkbaş, Emirdağ Lahikası’nın basımı vesilesiyle kitap hakkında şu bilgileri de verdi:

“Emirdağ Lahikası mektupları iki ana kısımdan meydana gelmektedir. Birinci kısmı, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin 15 Haziran 1944’te Denizli hapsinden beraet ile tahliye edilmesinden sonra 1947 sonlarında Afyon hapsine kadarki süreçte yazılan mektuplardır. İkinci kısmı ise, 1949’da Afyon hapsinden tahliyeden sonraki zamanlarda yine Emirdağ, Eskişehir ve İstanbul ikametlerinde yazılan mektuplardır. Başta Üstadın ve yer yer talebelerinin yazdığı tüm bu mektuplar, elbette Nur Talebelerinin her zaman için müracaat edecekleri kritik ölçüleri ihtiva ediyor.”

Fotoğraf: Erhan Akkaya

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*